Edebiyatta güncel haberleri burada sizlerle paylaşmaya çalışacağım arkadaşlar.Haberler hakkında yorum yapıp fikir alışverişinde bulunalım istedim.
Uluslararası Hrant Dink Ödülü’nün üçüncüsü, dün akşam İstanbul Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleşen törende veridi. Taraf gazetesinin kurucusu ve genel yayın yönetmeni, gazeteci-yazar Ahmet Altan ile kadın ve çocukları hedef alan insan tacirleri hakkında yaptığı araştırmaları kitaplaştıran Meksikalı gazeteci ve araştırmacı Lydia Cacho ödülün sahibi oldu.
Bu yıl üçüncü kez verilen ödülün jürisinde Adalet Ağaoğlu, Judith Butler, Hasan Cemal, Daniel Cohn-Bendit, Rakel Dink, Irene Khan, Boris Navasartian'ın yanı sıra 2010 yılının Uluslararası Hrant Dink Ödülü sahipleri Baltasar Garzón Real ve Türkiye Vicdani Ret Hareketi de bulundu.
Ödül, "her yıl ayrımcılıktan, ırkçılıktan, şiddetten arınmış, daha özgür ve adil bir dünya için çalışan, bu idealler uğruna bireysel risk alan, ezber bozan, barışın dilini kullanan, bunları yaparken, insanlara mücadeleye devam etme yolunda ilham ve umut veren", biri Türkiye'den biri Türkiye dışından olmak üzere iki kişi, kurum veya gruba veriliyor.
"Her insan aldığı ödülü gururla kabul eder, bense bugün bu ödülü utançla kabul ediyorum. Bu ülkede yaşayan herkes gibi ben de Hrant Dink’i ölümden koruyamadığım için suçlu ve günahkarım," diyen Ahmet Altan ödül konuşmasında, ödülü emanet olarak aldığını ve bir gün gerçek sahibine devredeceğini umduğunu belirtti: "Nezaketinize minnettarım ama ben adımı, onun adının yanına yazdırmayı hak ettiğime inanmıyorum. Bunu hak edebilmek için onu koruyabilmiş olmam gerekirdi. Bunu hak edebilmek için onun katillerinin bulunmasını sağlamış olmam gerekirdi. Bu ödülü, eğer izin verirseniz, bir emanet olarak alıyorum. Bir gün bu ülkede, Hrant Dink’in gerçek katillerini bulan, onları ortaya çıkartan, bu korkunç vahşetin hesabını soran cesur, dürüst ve onurlu bir yönetici çıkarsa, o zaman bu gece burada aldığım bu emaneti ona, gene burada, bu kalabalıkların önünde sevinçle vereceğim. Bu ödülün gerçek sahibi o olacak. O gün gelene kadar, iyi bir insan için duyulan acının ve bir ölümü önleyememiş olmanın yaraladığı bir vicdanın simgesi olarak bu ödülü saklayacağım."
Kaynak: Sabit Fikir