Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
Merak ediyorum diye başlayan her soru düşünmenin, özgür ve sorgulayan bir aklın göstergesidir. Birilerinin, sahibiniz olmasına engel olur.
(s.74)
22 yaşındaydı Recep, beş ay sonra terhis olacaktı. Erzurum da yapılan cenaze töreni esnasında akrabalarından biri kendini tutamayıp haykırdı, '' Sayın cumhurbaşkanı bunu bilsin; ben bunu bu yaşa getirene kadar ne çektim biliyor mu? Allah'tan hiç mi korkmuyor? Kardeşi kardeşe kırdırıyor.'' dedi. Bu sözlerin söylenmesinden birkaç gün sonra şehit yakınına cumhurbaşkanına hakaretten soruşturma başlatıldı.Yolunuz bir gün Erzurum'un Karaçoban ilçesinin Kırımkaya köyüne düşerse, şehit er Recep Beycur'un kabrini mutlaka ziyaret edin.
(s.196)
Yarınlarda, daha mutlu, daha huzurlu ve daha güvenli bir dünya ve Türkiye'de buluşmak umuduyla...
(s.382)
Toplumun bir bölümü bu tarz söylemlere alıştırıldı. Kaldırıldık, aldatıldık, ne istediler de verilmedi gibi laflar siyasi gücün birkaç yıldır önemli bir savunma mekanizması haline geldi. Sorun ülkeyi yönetenlerin "aldatıldık" diye bir ifadeyi politik literatürün içine yerleştirip bunu toplama alıştırmalarında.
Yoksa herkes aldanabilir! Fakat bireyin kanması ile yönetenlerin kanması aynı kapıya çıkmıyor. Biri kendine ve sınırlı çevresine zarar veriyor, diğerinde aldanmanın faturasını milletçe ödeniyor. "Niçin her seferde kandırılıyor?" sorusunu yöneltmekse sorgulayan kafalara düşüyor!
(s.191)
Japonların katkı sağladığı köprüye '' Osman Gazi'' adı verildi. İnşaat sırasında asma köprünün catwalk adı verilen halat kopmuştu. Kendi hatasından kaynaklanmadığı halde 51 yaşındaki Japon Mühendis Kishi Ryoichi canına kıydı. Cesedi, Yalova'nın Altınova ilçesindeki mezarlık girişinde bulundu. Ryoichi, kendini sorumlu tutarak maket bıcağı ile harakiri yapmıştı.''Onun ismi köprüye verilebilirdi,'' diye düşünüyorum.
(s.311)
Korkmuyor değilim,demokrasi var denilen ülkemde, ''bir sabah kapım keyfi çalınırsa,'' diye...
(s.81)
Yarınlara dair söylenecek tüm sözcükleri tüketmiş olabilir miyim? Zannetmiyorum, çünkü her gün yeni bir şeyler söylüyorum.
(s.87)
Tüm insanlığın terörizmle mücadele etmesi gerekiyor. Ama terörizm gerçeği hiç bitmiyor. Dünyanın en önemli ülkeleri hem silah üretiminde hem satışında başı çekiyorlar. Bu nasıl olabiliyor? ''İnsanlığın düşmanı!'' denip kökünü kazıyamamalarını anlayamıyorum.
(s.93)
Her nedenin ilerisinde bir sonuç var. Her sonucun arkasında bir neden. Hiçbir şey neden sonuçsuz olmuyor.
(s.22)