Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
22 yaşındaydı Recep, beş ay sonra terhis olacaktı. Erzurum da yapılan cenaze töreni esnasında akrabalarından biri kendini tutamayıp haykırdı, '' Sayın cumhurbaşkanı bunu bilsin; ben bunu bu yaşa getirene kadar ne çektim biliyor mu? Allah'tan hiç mi korkmuyor? Kardeşi kardeşe kırdırıyor.'' dedi. Bu sözlerin söylenmesinden birkaç gün sonra şehit yakınına cumhurbaşkanına hakaretten soruşturma başlatıldı.Yolunuz bir gün Erzurum'un Karaçoban ilçesinin Kırımkaya köyüne düşerse, şehit er Recep Beycur'un kabrini mutlaka ziyaret edin.
(s.196)
Yarınlarda, daha mutlu, daha huzurlu ve daha güvenli bir dünya ve Türkiye'de buluşmak umuduyla...
(s.382)
Toplumun bir bölümü bu tarz söylemlere alıştırıldı. Kaldırıldık, aldatıldık, ne istediler de verilmedi gibi laflar siyasi gücün birkaç yıldır önemli bir savunma mekanizması haline geldi. Sorun ülkeyi yönetenlerin "aldatıldık" diye bir ifadeyi politik literatürün içine yerleştirip bunu toplama alıştırmalarında.
Yoksa herkes aldanabilir! Fakat bireyin kanması ile yönetenlerin kanması aynı kapıya çıkmıyor. Biri kendine ve sınırlı çevresine zarar veriyor, diğerinde aldanmanın faturasını milletçe ödeniyor. "Niçin her seferde kandırılıyor?" sorusunu yöneltmekse sorgulayan kafalara düşüyor!
(s.191)