Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
...insanlar korktukça bataklık içinde çürüyen ağaç gibi ölür, giderler.
***
Ya o büyükler, o bizim efendilerimiz, onlar da mutluluk ve güvenlerini sağlamak için askerler, cellatlar, kerhaneler, meclisler, zindanlar kullanmaya, en alçakça araçlara başvurmaya kendilerinde hak bulmuyorlar mı? Kimi zaman ben de onların kullandıkları sopayı kendi elime alırsam ne çıkar?... Efendilerimiz bizi yüzer yüzer, bine biner kesiyorlar, benim yaşamda göreceğim işlere engel olan adamın kafasını kırmaya kendimde bir hak buluyorum. Düşmanlarımın kanının dökülmesinden bir şey çıkmayacağını ben de bilirim, onların kanı ürün verici değildir. Bu kan, arkada hiçbir iz bırakmaksızın yiter gider. Çünkü, çürük, kokmuş bir kandır.
***
Köylü, yeryüzünün nasıl meydana geldiğini öğrenmekle ilgilenmez. O yeryüzünün bölümlerini, çiftlik sahiplerinin, köylünün ayağının altındaki toprağı nasıl ele geçirdiğini bilmek ister. Yer yuvarlağı dönermiş, dönmezmiş onun için önemi yok... Toprak, onun karnını doyursun da ister dönsün ister dönmesin.
***
Henüz on yaşında bir çocuktum, dedi. Bir gün elimdeki bardakla güneşin ışığını yakalamak istedim, düştüm, elim kesildi, dayak yedim! Sonra evin avlusuna çıktım, güneş orada bir su birikintisinin üstünde dolaşıyordu. Işığı tutmak için suyu çiğnemeye başladım, yine dayak attılar, çünkü üstümü başımı çamur içinde bırakmıştım.
O zaman güneşe dönerek bağırdım: "Koca kızıl ateşin yakmadı. Hiçbir acı duymadım..." dilimi çıkararak onunla alay ettim. Bununla avunuyordum.
***
-Yeryüzü ne büyükmüş meğer!
-Evet öyle, ama insanlar hâlâ geniş oturamıyorlar.
***
İnsanlarda istek ile tutkunun sınırı yoktur, insanın gücü bitmek tükenmek bilmez bir kaynaktır. Bununla birlikte ulusların düşünce olgunluklarına doğru attığı adımları pek yavaştır. Çünkü insanlar gelecekleri elde etmek için bilim değil de para biriktirmek zorunda kalıyorlar. Ne zaman kötü tutkuları kalplerinden atarlarsa zorunlu bir çalışmanın köleliğinden o zaman kurtulmuş olurlar.
***
Sanki bizim için yeni Tanrı doğmuştu. Her şey, herkes için, herkes her şey için. Herkes bütün bir yaşam, bütün bir yaşam da herkes için. İşte, benim anladığım budur. İşte görüyorum, siz yeryüzüne bunun için geldiğiniz. Gerçekte sizin hepiniz de arkadaşsınız, hep bir ailenin bireylerindensiniz. Çünkü sizi bir tek ana doğurdu: Gerçek! Sizi doğuran gerçekti. Siz onun sayesinde yaşıyorsunuz.