Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
İçerideki uçurum seni dışarıdaki dünyadan daha çok heyecanlandırıyorsa pekâlâ içine, yani kendi zihnine düşebilirsin.
Toplum ile benlik arasında derin bir uçurum, onun üzerinde de sarsak bir asma köprü varsa umutsuzca ikisini bağlamaya çabalamak yerine pekâlâ asma köprüyü yakıp topluma veda etmek suretiyle ebediyen benliğin tarafında kalabilirsin.
Yaşadıkça düzelmiyordu hayat,
tıpkı yaşlanmakla büyümediği gibi kişinin.
Zira aşk iktidarı sever. Bu sebeptendir ki başkalarına ölümüne âşık olabiliriz ama bize ölümüne âşık olanları içten içe küçümser, öteleriz.
"Gökten kafana ne yağarsa yağsın asla küfretmeyeceksin.Buna yağmur da dahil.
Yukarıdan üzerine ne düşerse düşsün,kabulün olmalı.Sağanak ne kadar şiddetli,tipi ne denli dondurucu olursa olsun,bulutların biz aşağıdakilere reva gördüklerine sövemezsin.Böyledir bu düzen.Bunu herkes bilir".
''Yağmur da hüzün gibi bir şey galiba: İlk başta, aman bana ilişmesin diye didinir sakınırsın, emniyetli ve kuru kalmak için elinden geleni yaparsın, ama baktın ki olmuyor, baktın ki yağıyor üzerine dört bir koldan, gark olursun ta dibine kadar ve bir kez bu kadar battın mı içine, ha bir damla eksik ha bir damla fazla ne fark eder . Yağmur da hüzün gibi bir şey, yakalandın mı bir kez, azı çoğu yok artık. Olsa olsa ''kuru kalabilenler'' ve ''sağanaktan nasibini alanlar'' var.''
Ellisindeki insanlar bu kadar kusurlu, böylesine çocuksa,on sekizinde büyümek için çabalamaya gerek kalmıyordu o zaman...Demek ki bazı şeyler değişmiyormuş hayatta..
"Hiçbir şey insanları ortak bir düşman kadar hızla ve kuvvetle birbirine yakınlaştırmaz."
"Yaşadıkça düzelmiyordu hayat, tıpkı yaşlanmakla büyümediği gibi kişinin."