''Özgür sözcüğü Yenisöylem'den çıkarılmış değil ama yalnızca ''Sokağa çıkmakta özgürsün'' ya da ''Ormanda özgürce gezebilirsin'' gibi deyişlerde kullanılabilmektedir. Eskiden olduğu gibi ''siyasal özgürlük'' ya da düşünsel özgürlükler artık birer kavram olarak bile kayıplara karışmış, o yüzden de adlandırılmalarına gerek kalmamıştır. '' S.19
''Savaş Barıştır.
Özgürlük Köleliktir.
Cahillik Güçtür.'' S.28
''Aslında hiçbir şey yasadışı değildi, çünkü artık yasa diye birşey yoktur'' S.30
''Gelecek ya şimdiye benzeyecekti, ki o zaman ondan haberi bile olmayacaktı ya da şimdiden farklı olacaktı, ki o zaman da içinde bulunduğu durumun hiçbir anlamı kalmayacaktı.'' S.31
Yapayalnızdı. Geçmişi ölmüştü, geleceği düşünebilmek ise olası değildi.
"..hala hayattan beklediği bir şeyler var, başına bela olan birini uçurumdan aşağı itmenin hiçbir şeyi çözmeyeceğini anlayamıyor." Sf.164
"Güzelim kestane ağacının altında
Ben seni sattım, sen de beni havada.
Onlar yatar orada, bizler burada
Güzelim kestane ağacının altında."
(Sf.102)
"Geçmişi denetim altında tutan, geleceği de denetim altında tutar; şimdiyi denetim altında tutan, geçmişi de denetim altında tutar." Sf.282
"Bilinçleninceye kadar asla başkaldırmayacaklar, ama başkaldırmadıkça da bilinçlenemezler." Sf. 95
Bugün ilk kitabımız 1984 ü okumaya başladık.Hepimize keyifli okumalar!! Bazı kitaplar vardır ki hayat boyu kütüphanenizde yer alsın,baş ucunuzda dursun istersiniz.O kitaplarda da zaman zaman açıp okuduğumuz , kim hal ve durumlarda aklımıza geliveren '' altı çizili satırlar''...
Bu başlık altında bizimle bu cümlelerinizi paylaşabilir,böylelikle hem ortak bir arşiv oluşturmakta bize destek olabilir hem de sizinle aynı kitabı okuyanların beğenilerini takip edebilirsiniz.
Katılımlarınızı bekliyoruz...
Sizinle beraber 2.kez okuduğum 1984 de , dün gece yine 2.kez altını çizdiğim satırlar;
''Bilmek ve bilmemek, gerçeği görmenize karşın özenle hazırlanmış yalanları söylemek, birbirine karşıt iki kavrama birbiriyle çeliştiğini bile bile inanmak, ahlaka bağlılığı ileri sürerken onu yadsımak, demokrasinin olanaksız olduğuna inanarak Parti'yi demokrasinin koruyucusu görmek, herhangi bir şeyi gerektiğinde unutmak ve gerektiğinde yeniden anımsamak...''
Bin Dokuz Yüz Seksen Dört (Sf.38)
Bugüne ait ne çok şey çağrıştıyor değil mi? Bazı kitaplar asla asla eskimiyor :)