Yazmayı sevdiğinizi ve ileride bir yazar olmak istediğinizi düşünüyorum. Gelin, fikirlerimizi paylaşalım. Neler yazarsınız? Yazarken nelere dikkat edersiniz? Hiç kitap çıkarmaya çalıştınız mı? Hadi, bu grup sizi bekliyor! :)
Bir zamanlar yanlış hatırlamıyorsam bir derginin yapmış olduğu güzel bir yarışmaydı.Profesyonelinden amatörüne birçok da kişi katılmış,ortaya çok güzel cümleler çıkmıştı.
Peki siz bir roman yazıyor olsaydınız ilk cümleniz nasıl olurdu? Aklınıza geldikçe yazın lütfen,katılımınızı bekliyorum.:)
Bu yarışmayı görünce aklıma gelen cümleyi yazarak başlayayım:
"Şehri sessizlik bürümüştü."
Bu cümle aynı zamanda birkaç bölüm olarak düşündüğüm bir hikayenin ilk cümlesi oldu.:)
Teşekkür ederim :) Bakalım, kısmet artık, hala çok amatörüm ve şimdiye kadar bir yerlere göndermedim hiç yazılarımı. Aslında belki de ileride fırsat olursa, meslek gereği okul öncesi çağı çoçuklar için yazmakta kendimi geliştirmeye çalışabilirim.
Asya'nın bereketleri topraklarından bir kısrak başı bu diyarlara ilerleyen Anadolu'nun yılmaz savaşçıları, kitaplar için savaşmış, onlar için yaşamış ve yine onlar için öleceklerdir. :DDD
"Zamanın birinde, Vikitap isimli kitap aşıklarıyla dolu bir diyarda, amatör savaşçı yazarların kendi ilk cümlelerini yazacakları bir müsabaka vardı; ki o müsabaka, katılımlara olan isteksizlik yüzünden artık ölü bir müsabakaydı(nokta)" :D
Bazen anlatmak istediğimiz şeyi tek bir cümleye sığdıramıyoruz; işin zorluğu da buradan geliyor biraz. Bu 'bir romanın ilk cümlesi' konusunu ilk gördüğümde, yaratıcılığı geliştirebileceği gibi, anlatılmak istenen bir dolu şey tek bir cümle haline getirilmeye çabalanırken, anlatma kabiliyetini de geliştirebileceğini düşünmüştüm. Belki de bu sebeptendir ki yarışmada noktalı virgülle birbirine bağlanmış iki cümleyi bile kabul etmiyorlardı; yüklemi olan, bitmiş olan ilk cümle, kabul ediliyordu.
Sizin yazınız da tek cümle olmasa bile, yarattığınız karakterin kendi yalnızlığına olan düşkünlüğünü, insanlara karşı olan soğukluğunu iyi yansıtmışsınız. :)
Güzel bir tartışma konusu. :) Ben de şöyle söyleyeyim:
"Meleklerin ağlayışı gökyüzünü sararken, güneş yasa bürünmüşçesine dağların arasında kayboluyordu."
Biraz zorlama oldum sanki. :)