11 Kasim pazartesi günü üçünçü kitabımız Harper Lee'nin Bülbülü Öldürmek adlı kitabını okumaya başladık. Hepimize keyifli okumalar!
Bazı kitaplar vardır ki hayat boyu kütüphanenizde yer alsın, baş ucunuzda dursun istersiniz. O kitaplarda da zaman zaman açıp okuduğumuz, kim hal ve durumlarda aklımıza geliveren 'altı çizili satırlar'...
Bu başlık altında bizimle bu cümlelerinizi paylaşabilir, böylelikle hem ortak bir arşiv oluşturmakta bize destek olabilir hem de sizinle aynı kitabı okuyanların beğenilerini takip edebilirsiniz. Katılımlarınızı bekliyoruz..
"Bir insanı, sorunu onun açısından düşünmeye alışmadıkça anlaman olanaksızdır." Sayfa 41
“Ağlamak mı Bay Raymond, neye?” diye sordu Dill.
“İnsanların birbirlerine verdikleri acıya… Kimilerinin hiç düşünmeden neden oldukları felaketlere…. Beyazların siyahlara yaşattığı cehennem hayatına… Onların da birer insan olduklarını akıllarına getirmeyişlerine…”
"Eğer yaramazlıklarımızın karşılığı olarak kar yağdıysa, günahın o kadar da kötü bir şey olmadığına karar verdim." Sf.84
"İstediğin kadar kuş avlıyabilirsin ama, sakın bülbüle dokunma. Zararsız olanları öldürmenin günah olduğunu aklından çıkarma." Sf.113
"Atticius..." dedi Jem.
Atticius kapının önündeydi. Döndü. "Ne var oğlum?"
"Bunu nasıl yapabilirler! Nasıl?"
"Bilmiyorum. Yaptılar işte. Daha önce de yapmışlardı. Bu gece de yaptılar. Gene yapacaklar. Böyle bir şey yaptıkları zaman galiba sadece çocuklar ağlıyor. Iyi geceler!" Syf. 250
Peder Skykes'ın sesi, Yargıç Taylor' ınki kadar uzaktan geliyordu:
"Bayan Jesn Louis, ayağa kalkın. Babanız gidiyor."
Syf.248
"Akıllı insanlar hiçbir zaman yetenekleriyle övünmezler." Sf.121
"..birinin kötü saydığı bir sıfatla çağrılmak hakaret sayılmaz. Bu bize yalnızca, karşımızdakinin ne kadar zayıf bir zavallı olduğunu gösterir." Sf.133
"..başkalarıyla, sizin değil, onların ilgilendikleri konulardan konuşmanın nezaket kuralı olduğunu söylemişti." Sf.183