Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
Ah, bu erkekler!Hepsinde aynı gurur,aynı kendini beğenmişlik.Bizim de bir kalbimiz olduğunu,bizim de "mutlaka" isteyecek bir şeyimiz olabileceğini, bir türlü akıllarına getirmek istemiyorlar.(syf 299.)
"yalnız akşamüstleri ortalık kararırken biraz mahzun oluyoruz. komşu evlere, ellerinde mendillerle babalar, kardeşler geliyor. bizim kapımızı bu saatlerde hiç kimse çalmayacak; bu daima böyle olacak."(syf 255.)
inşallah işlerim yoluna girsin, benim de başımı sokacak küçücük bir evim olsun, kendim için bir reçel dolabı yapacağım. hacı kalfanın evindeki gibi, raflarımı oymalı uçurtma kâğıtlarıyla süsleyeceğim; bu raflara yakutlar, kehribarlar, sedefler gibi parlayacak renk renk kavanozlar dizeceğim. ne âlâ, bunları, her aklıma geldikçe yemek için kimseden izin istemek, yahut büfe hırsızlığı etmek mecburiyeti de yok. allah vere de hasta olmasam.
evet, al, sarı, beyaz, reçel kavanozları. aralarında sadece yeşil yok.
artık aklıma bile getirmediğim kâmran'ın o kadar nefret ettiğim gözleri, beni yeşil renge garez ettirdi.
şimdi gayet iyi hatırlıyorum. kâmran, ben evvelden de, senden şimdiki kadar nefret etmediğim zamanlarda da gözlerine garezdim. bu garez başladığı zaman, daha on iki yaşımda yoktum. kendin de, elbet unutmamışsındır. ikide bir, avuçlarıma toz doldurarak yüzüne serperdim. bu, yalnız bir çocuk yaramazlığı mıydı acaba? hayır, güneş işlemiş yosunlu denizler gibi içlerinde hileli hareler dolaşan gözlerini acıtmak içindi.(syf 158.)