Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
iki şey : aşk ve şiir
mutsuzlukla beslenir biri
biri ona dönüşür.
KAHVALTI
Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem
Ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı
Ve sen sonunda bir gün çıkar gelirsin diye ,
Çok şeyin adı küçük yazıldı
'okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık sevdada boğulur.'
"her gece üstünü açma üşütürsün diyeceğine, bir kere 'kalbini açma üzülürsün'.. deseydin ya anne..."
"Sen uzattığın elini tutmayan ele mi dargınsın, Tutmayacak bir ele uzattığın için kendine mi kızgınsın.."
Sevgilim, Bir Günün…
Sevgilim, bir günün ortası şimdi
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor
Ben seni düşünüyorum seni
Hani tıpkı o ilk günlerdeki gibi
Kalbim diyorum kalbim
Daha dün tezgâhtan çıkmış bir su sayacı gibi
Aşkı anılar besliyor düşler kadar
Bu yüzden diyorum ki aşk eskidikçe aşktır
Sevgi eskidikçe sevgi.
Günümüz ekmeğimiz, türkümüz
Çoluğumuz çocuğumuz
Binalar yan yana yükselip gidiyor
Vapurların ağzı köpük içinde
Uzaklarda ne kapılar açılıyor
Tirenin biri bir istasyona varıyor
Ordan çıkıyor biri.
Her şey biliyor her şey
Sen biliyor musun bakalım
Seni nice sevdiğimi?
Üstüne titrediğimi?
Geldiğimi?
Gittiğimi?
Hadi!
Bu yorum silinmiş
"Bunu bilmeni isterim. En önce bunu bilmeni. Bir de şeyi bilmeni isterim: benden yanlış yere, yok yere kuşkulanıyorsun. Sana hiçbir zaman hayınlık etmedim ben. Edemem. Kaç yıldır evliyiz, yan yanayız. Hâlâ başım dönüyor senlen, esrikim senlen, seviyorum seni. Her geçen gün daha büyük bir aşkla. N'olur, akkavakkızı, anla beni. Bu sevgimi hor görme. Kendininkine uydur, yakıştır. Bu satırları ilk evimizin altındaki kahvede yazıyorum. Ve ben seni o ilk günlerdekinden daha büyük bir tutkuyla seviyorum. Biz iki ayrı ırmak gibi ayrı yerlerden kopup geldik, kavuştuk bir noktada, yanıbaşımızdan küçük bir kol da alarak büyük bir nehir meydana getirdik; birlikte akıyoruz şimdi. Nicedir bu böyle. Hep de böyle olacak. Denize dökülene, ölene dek. Bizim için tek koşul mutluluk olabilir. Hiçbir şey bozamaz birliğimizi. "Üçüz, gözüz biz." Sen de öyle düşünmüyor musun? Ne tuhaf, son bir iki ayda seni, benden biraz uzaklaştın, araya mesafeler, tedirginlikler sokuyorsun diye düşünürken, o sırada sen de aynı şeyleri düşünüyormuşsun. Bunlar aşkın halleri, aşkın zaman zaman kişinin önüne çıkardığı ezinçler, üzünçler herhalde. Bunu böyle yorumlamak gerekir. Bir de seviyorum seni: Tek dalımsın. Memo'yla (Cemal-Zuhal evliliğinden doğan oğulları. Ne yazık ki Memo Emrah, bu kitabın çıkmak üzere olduğu günlerde bir kaza kurşunuyla ölmüştür). birlikte, ama ondan da öncesin. Bunu böylece bilesin. Bilinmelidir bu."
(Onüç Günün Mektupları / Cemal Süreya)
[ BİLİYORUM SANA GİDEN … ]
Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni
Ne kadar yakından ve arada uçurum ;
İnsanlar , evler , aramızda duvarlar gibi
Uyandım uyandım , hep seni düşündüm
Yalnız seni , yalnız senin gözlerini
Sen Bayan Nihayet , sen ölümüm kalımım
Ben artık adam olamam bu derde düşeli
Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
Yoksa gururlu bir kişiyim aslında , inan ki
Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği
Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda ;
Hangi şarkıyı duysam , bizimçin söylenmiş sanki
Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini
Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu ;
Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri
Raslaşmamak için elimden geleni yaparım
Bu böyle pek de kolay değil gerçi …
Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya ;
Bunun verdiği mutluluk da az değil ki
Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa ,
Sensizliğin bir adı olur , bir anlamı olur belki
İnan belli etmem , seni hiç rahatsız etmem ,
Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi :
Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
Yalvarırım onu okuma Çarşamba günleri