Merhaba kitabı çok beğendim. Bazı yerlerinde okurken zorlardım, bazı bölümleri iki kere okudum, bazı yerlerini hiç anlamadım ama kitabın tamamaından büyük keyif aldım. Özellikle İhsan'ın konuşmaları çok hoşuma gitti. Tekrar tekrar okunup her seferinde farlı zevkler alınacak bir kitap benim için.
***Ve şu bahar saatinde bu lokantada, bu denizin karşısında olduğumuza şükredeceğiz. Sonra da kendimize mahsus, şartlarımıza uygun yeni yeni bir hayat kurmağa çalışacağız. Hayat bizimdir; ona istediğimiz şekli vereceğiz. Ve o şeklini alırken, kendi şarkısını yapacak. Fakat fikre, sanata hiç karışmıyacağız! Onları hür bırakacağız. Çünkü, onlar hürriyet, mutlak hürriyet isterler. Masal bir anda, biz istiyoruz diye teşekkül etmez. O hayatın içinden fışkırır.
***İnsanlıktan ümit kesmedim, fakat insana güvenmiyorum. Bir kere bağları çözüldü mü; o kadar değişiyor, o kadar kurulmuş makine oluyor ki... Bir de bakıyorsun ki, o sağır ve duygusuz tabiat kuvvetlerine benzemiş.
***Nuran, Mümtaz'ın hayatını tasarrufa kalkmamıştı. Sevginin insan hürriyetine bir tecavüz olmamasını istiyordu. Mümtaz, ömrünü ve hayatını ona hediye ettikçe, o tıpkı eski ve cömert Abbasi halifeleri gibi hepsini birden kabul ediyor, sonra yine ona iade ediyordu. "Benimdir, fakat sende kalsın.
***Yalnız bir noktayı unutuyorsun, o da herşeyden evvel bir şahsiyet olduğundur. Ben herşeyden evvel kendime sadık olmak isterim. Bu benim ruh bütünlüğümdür. Ancak onu elde ettikten sonra bir işe yararım. Kendime sadık olmak, yani birtakım kıymetleri kabul etmek daha ilk merhalede beni etrafımdan ayırır. Zaruretiyle onlardan sıyrılırım. Kendimi bu müntehada bulduktan sonra tekrar onlara dönerim.
***Zannetme ki, sana kabuğunu kır! diye cevap vereceğim. O zaman dağılırsın! Sakın kabuğunu kırma!Genişlet. Ve kendine mal et, kanınla işle ve canlandır. Kabuğun kendi derin olsun.
Seçilen kitaba oy verenler lütfen okuyup,yorumlasınlar.