Harry Potter

Lord Voldemort’un geri dönüşü Muggle’ların dünyasını da etkiliyor.Zaten Voldemort için bir pislik kadar bile önem taşımayan Muggle’lar esrarengiz şekilde ölüyor.Ruh emiciler birçok saldırı düzenliyor.Cornelius Fudge geçen yıl bakanlıktaki fiyaskodan sonra görevinden alındı.Yerine Rufus Scrimgeour getirildi.Fudge,
Muggle başbakanına Karanlık Lord ile ilgili her şeyi anlattıktan sonra oradan yeni bakan ile ayrıldı.Muggle başbakanı huzursuzdu elbette.Ne olduğu bile belirsiz –karanlık lord muymuş kral mıymış her neyse- neden onların dünyasına karışıyordu ki ? Ne de olsa bir Muggle akıl erdiremiyor.Ve bakan ile Fudge arkalarında şaşkın bir başbakan bırakarak ordan ayrıldılar.
Harry bu yıl onu nelerin beklediğini bilmiyor tabiî ki..Sadece aptal SBD sınavlarına çalışmakla bu yılı geçireceğini düşünüyor.Ama Weasleyler ile birlikte Diagon Yolu’ndaki alışverişi sırasında Malfoy’un bir şeyler çevirdiğini fark ediyor.Bunun üzerine Harry –her yıl olduğu gibi- yine büyük bir sorunla karşılaşıyor.Malfoy Diagon Yolu’nda Borgin ve Burkes adlı dükkanda bir şeyin tamir edilmesini istiyor.
Harry bu konuya takılıp kalmış olsa da Ron ve Hermione’nin ilgisiz tavırları onu çıldırtıyor.Ama Malfoy’un kesinlikle bir şeyler çevirdiğinden de emin.Ve okula başladıklarında onları hayrete ve dehşete düşürecek bir sürpriz de var.Snape bu yıl iksir hocası değil,Karanlık sanatlara karşı savunma öğretmeni!İksir hocalığına Horace Slughorn bakıyor.Harry bu yıl İksir’e devam etmeyeceğini düşündüğünden eşya almıyor.İksir’e devam edeceğini öğrenince eşyası olmadığından İksir sınıfındaki eski bir kitabı kullanıyor:Melez Prens’in Kitabı.Ve Prens sayesinde iksirde yükseliyor.Hermione ikinci planda kaldığından çok kızgın ama bir şey diyemiyor.Harry yine
Bir iksir dersinde tabiî ki Melez Prens sayesinde küçük şans iksirini kazanıyor:Felix Felicis.

Ron ve Hermione arasında bu yıl çekişmeler de yaşanıyor.Ron Lavender Brown adında bir kızla çıkıp onunla her yerde öpüştüğünden Hermione çok kızgın ve ikisi de birbiri ile konuşmamakta kararlı.Ama bildiğimiz gibi Ron ve Hermione’nin birbirine karşı ilgileri var açığa vuramasalar da.Harry Dean ile Ginny’yi öpüşür halde gördüğünden beri ilgisi daha da artıyor.Her ne kadar kendini o Ron’un kız kardeşi diye kandırmış olsa da.

Bütün bunlar yaşanırken,Dumbledore Harry’ye özel dersler veriyor.Bu özel derslerde Voldemort’un geçmişi hakkında bir çok şey öğreniyor.Ve en önemli anı olan Slughorn’un anısını öğreniyor.Ancak Slughorn bu anının gösterdiği şeylerden utandığından anıyı kurcalamış ve değiştirmiş.Harry Malfoy’un ne çevirdiğini öğrenmeye çalışırken bir yandan da Slughorn’dan bu anıyı almak zorunda.Ve Felix Felicis yardımına yetişiyor.Bir kaç yudum Felix Felicis anıyı almasını sağlıyor.Ve bu can alıcı noktayı gösteren anıyı düşünselinde izlediklerinde Hortkuluklar ve Harry’nin görevi ortaya çıkıyor.Dumbledore bir hortkuluk bulduğunda Harry’yi de yanında götürmeye söz veriyor.Harry Malfoy’un peşine Kreacher ve Dobby adlı iki ev cinini onu izlemeleri için peşine takıyor.Ve Malfoy’un ihtiyaç odasında bir şeyler çevirdiğini öğreniyor.Quidditch takımının kaptanı olduğundan da bu yıl kupayı almak istiyor.Kupa maçından önce koridorda giderken Malfoy’u tuvalette görüyor ve düello ediyorlar.Harry daha önce Melez Prens’in kitabında okuduğu ama ne anlama geldiğini bilmediği bir büyüyü Malfoy’a yolluyor:SECTUMSEMPRA!!! Malfoy sanki yüzünü bir bıçakla kesmiş gibi kanlar içinde yere düşüyor ve oraya yardımına Snape yetişiyor.Ve Harry son Quidditch maçının olduğu gün cezaya kalıyor.Bu nedenle de maçta oynayamıyor.Maçtan sonra daha kazandıklarını bile bilmeden Gryffindor ortak salonuna gidiyor.Ve içerden bir zafer kükremesi geliyor.Maçı kazanıp kupayı alıyorlar.Harry ortak salona girdiğinde Ginny ona doğru koşuyor ve o anda ne olduğunu anlayamadan öpüşüyorlar.Ve Ginny Weasley ile Harry Potter çıkıyor.Bir gün Dumbledore Harry’ye bir hortkuluk bulduğunu ve onunla gelmesini istiyor.Harry gitmeden önce arkadaşlarına Felix Felicis iksirini veriyor ve şatodan ayrılıyor.Karanlık bir mağaranın içinde kara gölün ortasında bir madalyon buluyorlar.Ve Hogwarts’a geri dönüyorlar.Döndüklerinde kulenin tepesinde Karanlık İşaret’i görüyorlar.Malfoy’un Borgin ve Burkes’te tamir edilmesini istediği şey dolaplar.Biri ihtiyaç odasında,diğeri ise Borgin ve Burkes’te.Malfoy dolabı tamir etmeyi başarıyor ve birbiri arasında geçit oluşturan dolaplar sayesinde ölüm yiyenleri şatoya sokuyor.Harry Felix iksirini arkadaşlarına dağıttığından ölmüyorlar.Şatoya girecekleri sırada uzaktan bir patırtı sesi geliyor ve Harry kaskatı kesilmiş halde pelerinin altında yere devriliyor.Dumbledore Harry’yi 1 saniye için etkisiz hale getirirken Draco Dumbledore’u silahsız bırakıyor.Draco’ya verilen görev Dumbledore’u öldürmek ama o yapamayınca arkadan gelen Severus Snape o laneti haykırıyor:Avada Kedavra! Dumbledore ölüyor.Geride bir iz bırakmadan ölüyor.Mağaradan onca çaba sarf ederek aldıkları hortkuluk da sahteymiş..Daha önce R.A.B adlı biri tarafından alınmış.Harry anın şokunu atlatamıyor.Tabiki Snape’in gerçek anlamda nasıl biri olduğunu bilmeyen Harry Snape’i suçlu buluyor.Dumbledore öldükten sonraki yıl Harry yanında Hermione ve Ron ile birlikte Dumbledore’un verdiği Hortkuluk görevini tamamlamaya çalışıyorlar.Ve maceraları bundan sonra başlıyor.
(Alıntıdır.)

Serinin en sevdiğim ikinci romanı, Melez Prens! Bu özeti de yine en son iki kitabın özetini alıntı yaptığım blogdan aldım. Özet hakkında bu sefer konuşmayacağım, beğendiğimi fark etmişsinizdir sanırım...

Kitap hakkındaki düşüncelerim:
Benim için çok sürükleyici bir kitap olmuştu, okumam şaşkınlıkla geçmişti. Bir önceki bölümde Sirius'u kaybettikten sonra bu bölümde de Dumbledore'u kaybettik. Snape de Voldemort'un yanına geçti. Diyecek laf bulamıyorum. Draco Malfoy, bu romanda favori kahramanım haline geldi.

Sizin de düşüncelerinizi okumak isteriz, teşekkürler.