Kitaplardan En Sevdiğimiz Alıntılar

Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...

Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)


Tür: Genel | Açılış, 27 Mayıs 2012
<< tüm tartışmalar

İSKENDER PALA / OD

Tartışma Cevapları
« geri ileri »

1 ile 4 arası cevap gösteriliyor, toplam 4 cevap.
1 kişiden 1 kişi beğenmiş.

''Allah her şeyi kendi nurundan yarattı. Allah'ın nuru bir umman, yaratılmış her şey onun dalgaları ve köpükleri. İnsan yaratılmışların en üstünü olmak dolayısıyla Allah'ın tecellesine en ziyade layık olandır. Güneşe göre bir zerre; ummana göre bir damla. Her damla ummandan bir parça ve her damlada ummanın bütün özellikleri var. Onun içindir ki iki cihan güneşi Muhammed Mustafa, 'Kendini bilen Rabb'ini bilir' buyurmuştur. Nerede bir damla varsa ummana koşar. Her damla ummanı özler; her parça bütününü arar. Âlem Âdem içindedir, Âdem de âlem içinde. Dervişin marifeti kendini silmek değil kendini bilmekledir.''

9 yıl, 11 ay     
2 kişiden 2 kişi beğenmiş.

''Dİken gül bahçesi ile gönlü çeler!'' ikazında bulunuyor, hemen ardından da ''Arzu et ama ölçülü olsun!'' deyiveriyordu. Sesimi kıstıkça sözümün yükseldiğini o vakit keşfettim. Ve anladım ki, şairlik bir iddianın gereğidir ve Tabduk Sultan'ım benim bütün iddialardan sıyrılmamı istemektedir. Elbette tövbeler okudum ve kalbime doğup gelen dizeleri düzenleyip bozmayı, yeniden bozup yeniden düzenlemeyi bıraktım. Şiir elbette dervişlere hakikatı belirtmek için çok önemli idi. Şiir sözün unutulmayanıydı. En güzel sözler şiir biçimde söylenen sözlerdi ve gök kubbenin altında en uzun yaşayan sözler de şiir kalıbına girmişti.''

9 yıl, 11 ay     
2 kişiden 2 kişi beğenmiş.

''Okudukça öğrendim ki İslam'ın temeli ahlak, ahlakın özü bilgi, bilginin özü akıl imiş. Gidişatını ilim, irfan ve insanlık sevgisi üzerine düzenlemeyen kişiden derviş olamayacağını ve topluma yarar getiremeyeceğini artık iyi biliyordum. Bilgi çok zor elde ediliyordu. İlim ilim ilmek gerekiyordu. Anladım ki ilmekler atıldıktan sonra bilgini bir de yumuşak huy ile desteklenmesi lazımmış. Ancak o vakit bilgi ile doğru yol görünür, yumuşaklık ile insanlara katlanılırmış. Bilgi sahibinin bilgiyi destekleyen bir irfana da ihtiyacı varmış. O irfan ki ancak kalbe doğru yapılan yolculuklarda kazanılırmış. O güne kadar farkında değildim. Mevlâna Hüdavendigâr'ın 'Yolcu; kalbe yürü!..' demesi bundanmış meğer. Sonunda karar verdim ki irfana dönüşmeyen bilgiden kişiye fayda yoktur. Çünkü bilgi irfan ile beslenirse kişi uyanık kalır. Bilgiyle uyumanın uyanıklık sayılması ancak irfan iledir.''

9 yıl, 11 ay     
0 kişiden 0 kişi beğenmiş.

'' Anladım ki bu yalan dünyadır;
anladım ki evliyada olsa alan dünyadır.
Kaçanın kurtulmadığı, şahinde olsa alan dünyadır.
Sevdiklerimizi alıp bizi ağlatan,
Hazreti Süleyman da olsa tahtları viran eden dünyadır.''

9 yıl, 11 ay     
« geri ileri »
Bu gruba katıl!
Grup Kütüphanesi
Tüm Gruplar