Dinler Tarihi

Dinler Tarihi meraklıları, araştırma severleri grubuma bekliyorum. http://ilahiyatcinin-dinlertarihi-gunlugu.blogspot.com/


Tür: Tarih | Açılış, 27 Ağustos 2012
<< tüm tartışmalar

İslamın Üstünlüğü

Tartışma Cevapları
« geri ileri »

1 ile 1 arası cevap gösteriliyor, toplam 1 cevap.
1 kişiden 1 kişi beğenmiş.
Profil Resmi

İnsanların dünya ve ahiret saadeti için Allahu Tealanın vaz'ettiği ve insanlık tarihiyle başlayan hak din, Adem a.s'ın bildirdiği İslam'dır. Nitekim Allah-u Teala ''Allah katında tek din İslam'dır'' buyurmuştur. Her peygamber gönderildiği milletlere her devirde, bu gerçeği bildirmiş Allah'ın ilahi dinini, yüce emir ve yasaklarını insanlara tebliğ etmiş, bu hükümleri kendi nefsinde tatbik ederek ve bizzat yaşayarak milletine örnek olmuştur. Bu ilahi esasa göre yaratıcımız Yüce Allah, yarattığı ilk insana peygamberlik rütbesi vermiş, ilahi sırlarını bildirmiş, melekelerine O'na ta'zimi emretmiş böylece Adem oğullarına dini yaşayışı kudsi bir meslek haline getirmiştir. Artık beşeriyet için yegane hak din İslam, asil ve kudsi bir hayat kanunu olmuştur. Fakat aynı zamanda hür bir iradeye sahip olan insanoğlu imtihan dünyası olan bu dünya hayatında daima hak dine ve peygamberlere tabi olmamış, bazen nefsine ve şeytana kapılarak delalete sapmış, Allah'a ve resullerine itaatsizlik göstermiştir. Zaman zaman zuhur eden müfsitlerin bozguncu hareketleri ve sapık fikirleriyle sağlığı bozulan ve hakikatleri kaybolan ilahi dini ihya etmek ve insanlara yeniden öğretmek gayesiyle Alahu Teala her devirde peygamberler göndermiş, onlara indirdiği yeni suhuf ve kitaplarla yüce dinini yenilemiş ve değişen cemiyetlerin ihtiyaçlarına göre dinini de geliştirmiştir. Ancak o zamanın imkanlarıyla bu kitapların ilahi hüviyeti muhafaza edilememiş, hatta geçici heves ve maksatlarla tahrif ve tebdile uğrayarak değiştirilmiş, bazı insanlarca yeniden yazılmış, böylece bir çok Tevrat ve İncil nüshaları meydana gelmiştir. Bu davranışlar, Allah'ın vaz'ettiği hak dinin ilahi hüviyet ve asaletini zamanla bozmuş, aslında ilahi olan geçmiş Mukaddes Kitapların kaybolmasına sebebiyet vermiştir. Nitekim bu tahrip ve tebdil sonunda yazılan İnciller adedince yeni , Muharref Dinler ortaya çıkmış, Yahudilik ve Hristiyanlık insanları bir Allah'a ve Mukaddes bir kitaba bağlayamaz hale gelmiştir. Bu konuda Allahu Teala şöyle buyuruyor: ''Yahudiler, Uzeyr Allah'ın oğludur, dediler. Hristiyanlar da, Mesîh (İsa) Allah'ın oğludur dediler. Bu onların ağızlarıyla geveledikleri sözlerdir. (Sözlerini) daha önce kâfir olmuş kimselerin sözlerine benzetiyorlar. Allah onları kahretsin! Nasıl da (haktan bâtıla) döndürülüyorlar! (Yahudiler) Allah'ı bırakıp bilginlerini (hahamlarını); (hristiyanlar) da rahiplerini ve Meryem oğlu Mesîh'i (İsa'yı) rabler edindiler. Halbuki onlara ancak tek ilâha kulluk etmeleri emrolundu. O'ndan başka tanrı yoktur. O, bunların ortak koştukları şeylerden uzaktır (Tevbe 30-31). İşte bu duruma düşen, şirk, isyan ve delalet bataklığına gömülen insanlığa, hidayet rehberi ve alemlere rahmet olarak en son peygamber olarak Hz. Muhammed gönderilmiştir. Böylece daha önce gönderilen peygamberlerin devri kapanmış, indirilen ilahi kitapların hükümleri kaldırılmıştır. Çünkü bu kitaplarla bildirilen ilahi hükümler, Kuran-ı Kerim'le kemale erdirilmiş, Allah'ın razı olduğu yegane kitap Kuran , beşeriyetin en son insanlık alemine sunulmuştur. Artık Allah katında kabule şayan yegane din İslam, hükmü değişmeyecek yegane kitap Kuran,beşeriyetin en son peygamberi ve hidayet rehberi Hz. Muhammed Mustafa olmuştur. ''Kur an'ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız (Hicr 9).
Bu gerçekleri bilen ve gören her aklı selim sahibi, artık son peygamber Muhammed a.s inanmakta, Kuran hükümlerini kabul ederek yegane hak din İslam2ı seçmekte tereddüt etmez. Çünkü Allah'u Teala Ali İmran suresinde ''Allah nezdinde hak din İslâm'dır. Kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonradır ki, aralarındaki kıskançlık yüzünden ayrılığa düştüler. Allah'ın âyetlerini inkâr edenler bilmelidirler ki Allah'ın hesabı çok çabuktur (Ali İmran 19).'' buyurmuş daha sonra aynı surede: ''Kim, İslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır(85).'' buyurularak kurtuluşun ve ebedi saadetin İslam'da olduğu bildirilmekte,İslamiyetten başka bir dinde olanların inkarda ve delalette kaldıkları ahirettede hüsrana ve azaba düşecekleri beyan edilmektedir. ''O (Allah), müşrikler hoşlanmasalar da (kendi) dinini bütün dinlere üstün kılmak için Resûlünü hidayet ve Hak Din ile gönderendir (Tevbe 33).''
İslamiyette kurtuluş ve saadetin anahtarı; iman ve salih amellerdir. Allah'a ,Rasulüne, ahiret hayatına ve dieğr iman esaslarına gönülden inanan, aklını hakka, kalbini hayra, azasını güzel ve faydalı işlere bağlayan hakiki müslümandır.

11 yıl, 10 ay     
« geri ileri »
Bu gruba katıl!
Grup Kütüphanesi
Tüm Gruplar