Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
Bu yazının orjinal metni Cumhuriyet gazetesinde 12. Aralık da yayınlanmıştır ve Murat Sabuncu'nun yazısıdır.
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/sokak/447339/Pasa_da_olsan_ask_kucultmez.html
emeğe saygı olsun diye not düşmek istedim.
Galibiyet umudu büyük yenilgilerle sonuçlanan bir asker Enver Paşa. 27 yaşında 1908’de hürriyet kahramanı, 14 yıl sonra Pamir Dağı eteklerinde bir kurşunla sonlanmış bir hayat. Kaybedilen savaşlar, muhaliflere yaşatılan acılar ve aşk. Deli gibi âşık olduğu, karşısında diz çöktüğü kadın Naciye Sultan. Enver Paşa’nın a.b.c’si...
Masamın üzerinde duran kalın kitabı altını çizerek okuduğumu görünce yanıma geldi. “Enver”in piyasaya çıktığından haberi vardı. “Okuman bitince sen yazsana. Murat Bardakçı ile de konuşsan ne güzel olur” demişti. Bu konuşma genel yayın yönetmenim, arkadaşım Can Dündar sadece gazetecilik yaptığı için cezaevine haksız yere yollanmadan birkaç gün önce yapılmıştı.
Bana kitapla ilgili ilk izlenimimi sorduğunda “İktidarın, gücün bir insanın başını nasıl döndürüp hem kendi hem etrafı - ülkesi için nasıl felaketlere yol açabileceğinin belgeseli” diye yanıt vermiştim. Kitapta “İttihad Terakki’nin ülkeye verdiği zararı (macerayı)” en iyi özetleyen, Sarıkamış bozgunu sırasında 3. Ordu Komutanı olan Hafız Hakkı Paşa tarafından dile getirildiği cümleyi de not etmiştim. Şöyle diyordu Paşa: Şereften başka her şey mahvoldu.
Kitapta Can Dündar’a da okuttuğum yüzümüzde acı bir gülümseme yaratan bölüm gazetecilik ve özgürlükler üzerine idi. İttihatçılar en ufak bir muhalefete izin vermeyen, potansiyel muhalifleri bile sürgün eden Abdülhamit iktidarına karşı ülkeyi özgürleştirmek için yola çıkmışlardı. Ancak gücü ele geçirdikten sonra birkaç sene içinde başta muhalif gazeteciler art arda katlediliyor, üstelik cinayetlerin failleri de ortaya çıkarılmıyordu.
Şair Eşref şu dörtlükle o günleri çok iyi anlatıyordu:
Devr-i istibdatta söz söylemek memnu idi,
Ağlatırdı ağzını açsan hükümet ananı,
Devr-i hürriyetteyiz, sanma değişti kaide,
Söyletirler evvela sonra s... ler ananı...
Okul yılları hakkında bugüne kadar pek çok yazı, makale, kitap okuduğum (özellikle Şevket Süreyya’nın Makedonya’dan Orta Asya’ya çalışması çok öğreticiydi) Enver Paşa’nın belgeler, fotoğraflarla desteklenmiş yeni kitabının yazarı Murat Bardakçı. Bardakçı; 784 sayfalık çalışmasında İttihat ve Terakki’nin en önemli isimlerinden Enver Paşa’nın öncelikle eşi, ardından dönemin en önemli siyasi figürleriyle yaptığı onlarca yazışmayı elden geçirmiş. Çevirileri kendi yapmış.
Alıntı: Meydan Gazetesi 13 Aralık 2015 Pazar