Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
"Bazen ağlıyorlar. Sanırım çaresizliğe ne kadar yakın yaşadığımı gördükleri için. Ama bu onların bakış açısı. Çünkü esasen, benim rahatım oldukça yerinde. Delilik, insana ilginç bir bakış açısı veriyor. İnsan, hayatta başına gelen birtakım şeyleri daha rahat kabulleniyor."
"Bana deli değil de eksantrik insan gözüyle bakılıyor. Yıllar içinde, eksantrikliğin insana yeterince güven sağlayan bir konum olduğunu öğrendim."
"Şeytan'ın varlığının burada kendisini gösterdiğinden şüphe yok," dedi. "Çok yakınlarda. Dünyada olan bitenleri bir düşünün. Nereye baksanız kötü haberler geliyor. Bu başka kimin işidir?"
Sesinde hafif bir öfkeyle "Hayır," dedi. "Hayır. Beyzboldan, basketboldan, yerel liselerin takımlarından falan bahsetmek istemiyorum. Hatta bence Sırık gerçekten önemli bir noktaya parmak bastı. Bu kapılar dışındaki her şey feci. Nefret, cinayet, ölüm.. Bunlar nereden geliyor? Kim yapıyor? İyi insan kaldı mı? Belki bunlar, Sırık'ın inandığının aksine, Şeytan dünyaya geldiği için değildir. Belki sebebi hepimizin daha kötü insanlar olmasıdır. Belki artık buraya gelmesine bile gerek kalmamıştır, yapacaklarını onun namına biz yapıyoruzdur."
"Kalbimin karardığını hissediyordum. Varlığımın her zerresi bana kalkıp kaçmam, o odadan çıkmam gerektiğini, görüp duyduğum her şeyin feciliğini, sahip olmaya hakkım ve gerekçem olmayan, toplamak istemediğim bilgiler olduğunu haykırıyordu. Ama donmuş gibi kalakalmıştım, hareket edemiyordum. Kapıdan giren ve her biri korkunç bir şey yapmış olan adamlardan korktuğum kadar, kendimden de korkuyordum o anlarda. Onlar gibi değildim. Ama yine de, onlardandım."
"Deliyseniz, elinizden hiçbir şey gelmez. Fakat aynı zamanda her şey gelir. Bu iki uç arasında sıkışıp kalmak, cehennem azabıdır."
"İçimde aynı gazap, aynı arzu, aynı kötülük vardı. Ben sadece onları gizlemiş, arka plana itmiş, içimde bulabildiğim her delice düşünceyle örterek, orada gömülü kalıp asla gün yüzüne çıkmayacağını ummuştum."
"Melek bizim fiziksel olarak nerede olduğumuzu biliyordu. Ama daha derinlerde, yüreğimizin nerede çarptığını da biliyordu. Veya belki benimkini bilmiyordu, çünkü kalbim karmakarışıktı."