Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
ANA KARAKTERİN KİTAP KAPAĞINDA YER ALMASI KİTABA BAŞLARKEN ZİHNİMDE O KARAKTERİ BAŞTAN BELİRLİYOR. KAPAKTA OKURKEN HAYAL DÜNYAMIZI ETKİLEYECEK BİR GÖRÜNTÜ OLMAMALI...'BENİ SEÇ'İ OKURKEN- AMERİCA -KARAKTERİNİ KAPAKTA GÖREREK BAŞLAMAK SON DERECE SİNİR BOZUCUYDU
kesinlikle katılıyorum. Kitap hayal dünyasında gezinmek kelimelerle çizilmiş olan silüete.. Karaktere kendinden bişeyler ekleyerek okunur. Atıyorum en basitinden mavi göz diyor benim anladığım başka mavi senin anladığın başka mavi ama kapağa koyduğu zaman seçeneğin yok o maviyi görüyorsun o çizgileri hayal ediyorsun tabi buna hayal etmek denirse... Ve evet ben filmleri çekilmiş kitapları yada kapağında karakteri olan kitapları pek tercih etmiyorum kaçınıyorum. özğür kalmak için kitap okuyorum.. Ve evet özgürlüğümün böylesine kısıtlanmasını hoş bulmuyorum. :)
Kitap kapağı ne kadar çekerse çeksin içeriği yansıtmamalı. Kendi hayal gücümüzün sınırlarıyla biz oluşturmalıyız. Kapaklardaki bir takım düzenler bunu sınırlayabiliyor. Bir kitap kapağı düz olup herkes hayal gücüyle yeri karakteri oluşturabilir.
Bence kitapların kapakları ya da arkalarındaki tanıtım yazıları olmamalı. Kitabı hiç bilmeden, kapağına bakıp yorum yapamadan alarak sevmeliyiz bir kitabı. Arka yazı ya da kapak kimsede önyargı oluşturmamalı.
Karakterin benzemesinden çok benzememesi benim daha çok canımı sıkıyor açıkçası. Kitapta anlatılan kumral uzun saçlı hanımefendi, kapak tasarımında sarışın mavi gözlü olarak çıkıyor mesela. Deanne Gist kapakları bu olguyu verenlerden maalesef.
Bir de şu hayal kelimesi çok garibime gidiyor, oysa orası da en az burası kadar gerçekçi geliyor bana hatta bazen üşüdüğüm bile oluyor :D Zihnimizde simüle ettiğimiz olayların bizi ağlatması, korkutması, heyecanlandırması orayı da gerçek yapmazmı sizce ? Bu noktada sanki hayal anlamından çıkıyor yaşadıklarımız.
Ben yinede yönlendirmenin asla olmaması konusunda ısrar ediyorum.Hayal dünyasına girmeye hazırlanırken birisinin benim yerime 'al işte bunu hayal et' demesi beni geriyor. Fiziksel betimlemeler aşk romanlarında inanılmaz etkili olabiliyor ve aşık olabileceğim bir karakterin sırf kapaktaki silüeti nedeni ile bir anda gözümden düştüğü olmuştur:)
Değişir.
Örneğin iki ayrı yayınevi tarafından basılan kitaplara bakalım.
Altıkırkbeş yayınları Tolkien'in kitaplarını (kahramanların silüetlerini kullanarak) müthiş kapaklarla yayınlarken
İthaki yayınları ise sembolik çizimler kullanmasına rağmen beklenenin çok daha altında, kötü kapaklarla işi bağladı.
buna katılıyorum. kitap kapaklarında ana karakter yerine kitabın konusuyla ilgili ilginç bir tasarım olmalı Cehennem böyleydi mesela..yada İstanbul Hatırası ilk aklıma gelenler..
Güzel tespit yalnız bazı istisnaları da yok değil değil örneğin Ejderha Mızrağı ve Raistlin Majere son derece güzel bir yönlendirme. Bir de okurken kahramanlar fiziklerinden çok ruhlarıyla canlanıyor sanki, 1.90lık geniş omuzlu mavi gözlü betimlemesi onun inatçı, meraklı çabuk öfkelenen ve esprili betimlemesinden daha geride kalıyor gibi. Belki de sadece bana böyle geliyordur.