Amatör Yazarlar

Yazmayı sevdiğinizi ve ileride bir yazar olmak istediğinizi düşünüyorum. Gelin, fikirlerimizi paylaşalım. Neler yazarsınız? Yazarken nelere dikkat edersiniz? Hiç kitap çıkarmaya çalıştınız mı? Hadi, bu grup sizi bekliyor! :)


Tür: Amatör Yazarlar | Açılış, 09 Temmuz 2011
<< tüm tartışmalar

Kalemimizden Bir Bölüm

Tartışma Cevapları

11 ile 20 arası cevap gösteriliyor, toplam 40 cevap.
0 kişiden 0 kişi beğenmiş.

Aleyna zamanla her şey rayına oturur :) Ztngtmstm -adını kopya ile yazdım :D- burası özgür bir yer! Lütfen şiirini yaz! :D Kafka, farklı bir üslubun var :) Kaç yıldır yazıyorsun?

11 yıl, 7 ay     
0 kişiden 0 kişi beğenmiş.

Yeni başladım diyebilirim defne (:

11 yıl, 7 ay     
0 kişiden 0 kişi beğenmiş.

vay canına yeni başlayan biri için fazla iyisin bence :)

11 yıl, 7 ay     
0 kişiden 0 kişi beğenmiş.

Yazdığımız hikayelerden alıntı paylaşalım mı? :)

12 yıl     
0 kişiden 0 kişi beğenmiş.

" Susuyorduk, bir fidan gibi..."

ve Kırmızı bir kadının sessiz aşkıyla dirildi,
Sisler içinde bir deli.
Göz çukurlarında tuzlu su perisi,
ve Yüzünde özgürlük izi ...

......

1kan/Y. -( elimde bir fidan, gezideyim.

11 yıl, 4 ay     
1 kişiden 1 kişi beğenmiş.

Gündüzün kavurucu sıcağından uzak bir çöl gecesi. Etrafta ılık ve kuru esen rüzgarın uğultusu dışında hiç bir ses yok. Gözün alabildiğine kum denizi ve etrafta tek bir adam dışında hiçbir canlı yok. Öylece durmuş Doğu ufkuna bakıyor. Hiç kıpırdamadan, sanki nefes bile almıyor. Kalın bacakları, kolları ve boynu, uzun boyuna karşın hiçte garip durmuyor. İri yapılı ve dazlak adamın üzerinde dizlerinin altına varan siyah bir pardesü, altındaysa vücut hatlarını belli eden pantolon var. Üzerinde ne bir çanta ne de cep, çöl kadar düz ve sade bir varlık.

Güneşin doğuşuna yakın, tüm çölü kaplayan kanın tüten buharı yüzünden ayak bilekleri hizasında ince bir sis, tüm çölü örtmeye başladı. Adam bunun doğal bir koza ya da kuluçka evresi olduğunun farkındaydı. Doğu ufkundan başlayan pembe deniz yavaşça belirmeye başlıyordu. Bu koca kum çölünün üstü kalın ve koyu bir kan tabakasıyla kaplıydı ve şimdi ince sis her şeyi gizlemeye çalışıyordu.

Adam 'Artık harekete geçme vakti geldi.' dercesine başını öne eğip kaldırdı ve baktığı ufkun aksine Batı'ya dönüp yürümeye başladı. Hareketleri vahşi bir hayvana dokunmaya çalışan biri kadar dikkatli ve yavaştı ama acele etmesi gerektiği, kirpiksiz göz kapaklarının altındaki kara yuvarlaklardan belli oluyordu, gözlerinde korku ve endişenin parıltıları vardı. Tüysüz ve gri bir vücuda sahipti, kendi ırkı gibi Gözbebekleri olmayan kara gözleri vardı ırkının ve düz bir kesikten oluşan ağızları. Kulaklarının olması gereken yerde ''Y'' harfine benzeyen ve pasta dilimi şeklinde üç delik vardı. Kulak deliklerinin içinde siyah ve akışkan bir sıvı.

Ufuk her zamankinden daha vahşi bir kırmızıya sahipti ve Doğu ufkunda yağmur yağıyordu. Güneşin dokunduğu bulutlar kararıyor ve gökyüzünü karartıyordu Yağmur damlaları insan kadar olmalıydı ki adamın olduğu yerden bile fark ediliyordu. Yerde ki sisin altındaki kan hareketlenmeye başlamış ve etrafı garip bir uğultu kaplamıştı. Yerin derinliklerinden gelen İnsan seslerinin karmaşası ve coşkusundan sadece '' İn'' ve ''Kan'' kelimeleri ayırt ediliyordu. Adam hızlanmaya başladı, artık 'Av ' olduğunun farkındaydı. Koşar adım Batı'ya ilerliyor ve ardına bakmıyordu. Güneşin ona ne getirdiğini görmek istemiyordu ama altından gelen sesler neler olduğunu tek kelimeyle anlatıyor gibiydi ''Kan''.

......


/ Kaçış

11 yıl, 7 ay     
1 kişiden 1 kişi beğenmiş.

...
"Ben...Ben bir şair olmak istiyorum..." dedi karga, yarı mahcup yarı hevesli.
"Şair mi? Şair ha? Hem de o sesle!" diye alay etti bülbül, şaşırmış görünüyordu.
"Ses mi? Sesin ne önemi var ki?" dedi karga, şaşırma sırası ondaydı. "Kanatları kullanmak değil midir önemli olan?"
...

11 yıl, 7 ay     
1 kişiden 1 kişi beğenmiş.

Hmmm güzelmiş :) Karakterlerin hepsi yabancı mı?

11 yıl, 10 ay     
1 kişiden 1 kişi beğenmiş.

Hadi artık, çıkarın şu kitapları da biz de gurur duyalım :D

11 yıl, 3 ay     
1 kişiden 1 kişi beğenmiş.

''Çıkarın beni bu duvarların arasından''İşte böyle sesleniyordu kafasının içerisinde ki ses.Çevresinde uzanan duvarlara baktı kapalı dört duvar ne bir pencere nede bir kapısı vardı.İçeride loş bir karanlık tek görebildiği duvar! Bir kaç saat kadar duvarların dibinde dolanıyor elleriyle her yanını yokluyor ama bir çıkış yolu yok,yüzünden gözlerine doğru damlayan ter damlaları ve dizlerinin titremesine teslim oluyor,duvarın dibine çöküp çaresizliğine ağlıyor. yorgunluktan gözlerini kapıyor,uykuya dalıyor.

Yüzüne vuran güneşin kavurucu etkisiyle uyanıyor,elleriyle gözlerine gelen ışık hüzmesini engellemeye çalışıyor sıcak! Nerede olduğunu bilmiyor uyuduğunda dar olan duvarların arasındayken şimdi gözü alabildiğine toprak ve kızgın kumlar üzerinde ayılmaya çalışırken buluyor kendini. ''bunlarda neyin nesi böyle!'' diyerek kendi etrafında bir tur dönerek bakıyor çevresine alabildiğine sonsuzluk görüyor,yürüyerek geçemeyeceği bir sonsuzluk.. Kendini bu seferde kızgın kumlara bırakıyor,ağzını toprağa gömüyor,dişlerinin arasında gıcırdayan kum taneleri..

Kulaklarında bir çınlama ve tekrar uyanış''lanet olsun'' tüm bu olanlarda neyin nesi.Soğuk sert bir demirin üzerinde ayılıyor.Çevresinde koşuşturan blue jeanli tayfalar gemide ve kimse onun varlığını umursamıyor. Olabildiğine mavi bir okyanus ''tüm bunlara son vermenin zamanı geldi'' demirlere tırmanıp kendi sulara atmadan önceden arkasına son kez bakıyor geminin devasa bir büyüklükte olduğunun şimdi farkında ama ''farkında olmasam daha iyi'' diye düşünüyor,bunlar bana zihnimin bir oyunu hiç biri gerçek olamaz, tüm bunlar gerçek olamaz..

Ömer Ç./neden yazıldığı belirsiz şeylerden.

11 yıl, 7 ay     
Bu gruba katıl!
Grup Kütüphanesi
Tüm Gruplar