Adından da anlaşılacağı üzere ifade olarak "Öztürkçe" denilen ama bugün çoğumuzun anlamakta zorlandığı kelimeleri öğrenebilmemize vesile olabilecek bir grup olması düşüncesiyle açılan bir gruptur.
Özellikle bazı çevirmenlerin sıklıkla kullandığı ve ne kadar eleştirilere maruz kalsa da o kitapların alternatif bir çevirisi olmadığı için okumaya mecbur kaldığımız bu kitapları anlamak için yardımcı olur umuduyla...
Bu iş bir kavram dile ilk girerken olur. Nasıl ilk bilgisayar bulunduğunda computer = bilgisayar diye güzel bir şekilde çevirmişler. Dilimize yerleşmiş kelimeleri hele ki eski ölü Türkçe kelimelerin yeniden canladırma çabası yanlıştır.
Bilimsel terimler ve ilk bulunan keşifler Türkçeye çevrilirken anca güzelce çevrilir ve dile yerleşebilir.
Hareket: devinim
Arapça hareket kelimesi bize çok daha "Türkçe" gelse de onu da devinim karşılığında Öztürkçeleştirmişiz. Devinim biraz daha dilimize oturmuş bir kelime, tabii ki hareket kadar değil ama "tepke" kadar da yabancı değil.
Taklit etme: benzetleme
Zorlama gibi geliyor değil mi? Arapça taklit etme fiilini karşılaması için düşünülmüş (uydurulmuş) benzetleme kelimesini tarayıcı bile yanlış görüp düzeltmeye çalışıyor.
Anladım sizi o konuda doğru söylüyorsunuz. Çevirmenler bazen çevirirken güzelde kelimede buluyor kötü kelimede. Bende bir felsefe kitabı okumuştum. Çevirmen bilim isimlerini çok güzel çevirmişti bana çok mantıklı geldi. Mesela Biyoloji = Canlı Bilimi olarak çevirmiş. Başka bilim isimlerini de çevirmişti ama aklımda değil şu anda.
Refleks: tepke
Fransızca kökenli refleks kelimesine "tepke" diye bir karşılık bulunmuş. İlk duyduğumda garipsesem de aslında alışılmayacak gibi de görünmüyor.
Özellikle bana söylüyorsanız bu kelimeleri canlandırmaya çalışmak değil niyetim. Aslında grubu açarken ben ne niyetle açtığımı net bir şekilde ifade etmiştim. Okuduğum kitaplarda anlayamadığım kelimelerle karşılaştığımda bunları paylaşmak ve benim gibi böyle zorlananlara da hem yardımcı olmak hem de onların da öğrendiği yeni kelimeleri bilmek için açmıştım.
Mesela şu anda elimde Cevat Çapan çevirisiyle okuduğum Sanatın Gerekliliği kitabından bu bahsettiğim kelimeler.
Başka çevirisi olmadığı için bu kitabı anlamaya çalışmak zorundayım.
Aynı şekilde Can yayınlarından çeviri olarak çıkan birçok kitapta da bunu yaşıyoruz. Bu kelimelere ne yazık ilgisiz kalmak mümkün değil. Günlük Türkçe'de kullanacak olmasak bile en azından okumak istediğimiz kitapları daha iyi anlamak ve zihnimizde oturtabilmek için bilmemiz gerekiyor.
Bana demiyor genele konuşuyorsanız, buyurun tabii ki fikrinizi belirtebilirsiniz :)