Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
@ledddd Sana hak vermiyor değilim çoğu noktada da hemfikiriz ama görmek istemediğin bazı noktalar var. Güncel yayınları sahaflar bir 6 ay sonra anca buluyorsun (Ben düzenli olarak dükkan dükkan gezerim adam ben içerideyken cumaya gider kafana göre sat der). Kütüphaneler için şunu söyleyebilirim geçmişte bazı bakanların sayesinde düzeltmeler oldu. Büyükşehirde yaşıyorsan bir çoğunda kütüphaneler ihtiyaç karşılıyor ama diğer illerde bu imkan ne yazıkki yok. İşte bu nokta da durum can sıkıcı çünkü bu imkansız illerin sahafları da berbat durumda ama korsan gidiyor. Buradan sonra iki seçeneğin var ya bir yerden denk gelirde okursun (fi tarihli) ya da etik yıkılır korsan alınır. Bu anlattığım durumları bizzat tecrübe ettiğim için biliyorum.
Birde ülke nüfusumuza göre arz/talep/fiyat dengesi var, burada durum gösteriyorki yayınların basım adetleri gereğinden çok basmamış olmak için belli limitlerde tutuluyor bu da maliyetlerin hep bir kademe yüksekte kalmasını sağlıyor. Senin bahsettiğin diğer giderle beraber bize ucuz kitap hayal. Bu alım gücüyle de korsanın gideri var. Bu yüzden insanları kınamak başka eve giren hırsızla bir tutmak başka burada üslubun insanları kırabilir. Korsan almak hoş bir davranış değil lakin yüz kızartıcı suç hiç değil.
Bakın arkadaşlar eğer şöyle diyorsanız; "sanat eserleri paylaşılmalı, kültürel değerler paylaşılarak gelişir ve bunu önündeki engel de uçuk fiyat politikalarıdır" ben buna da katılırım fakat diğer taraftan da şunu mutlaka sorarım; sen bunun gerçekleşmesini istiyorsan neden korsan alıyorsun peki? Korsan alman kimin yararına? Sen korsan ürün alarak neye hizmet etmiş oluyorsun? Bunun tek açıklaması o kitabı okuma isteğidir. Yani birçok insanın korsan ürün alması fiyat politikalarına karşı kolektif bir örgütlenme, bir karşı duruş değil, kendi kişisel açlığını tatmin etmektir sadece. Lütfen kendimizi kandırmayalım bu konuda.
Kapanma tehlikesi yaşayan yayınevlerinin kitaplarının korsana düştüğünü mü söylüyorsun ? Benim kütüphamen tarih ve mitoloji kitaplarıyla dolu. Hiçbirinin korsanı olmadığını biliyorum. Daha çok popüler olmuş kitapların korsanı basılıyor diye düşünüyorum. Yani demek istediğim, sektörün bazı yayınevlerini yok etmesinin sebebi, korsan kitaplar olmamalı.
Bir de son olarak şunu söylemek istiyorum: korsan kitap alan insanlar kitap okumak için bunu yapıyor. kitap okumayı adi bir suç/hırsızlık gibi görmen kabul edilemez. Buna ortam hazırlayanlar eleştirilmeli. İster yayınevlerini, istersen hükümeti eleştir, ama kitap alan insanlara ahlaksız göziyle bakmaya hakkın yok. Önce fiyatlar normale çekilir, ondan sonra insanları eleştirebilirsin.
Yukarıda yapılan maliyet hesabını okuduğu zannederek yazıyorum tekrar. Fiyat konusunda yapılan eleştirilere bir yere kadar hak veririm ama bugün tüm yayınevleri birleşse ve her kitabı 100 tl'den satma kararı alsa bile korsan almak etik dışıdır çünkü hırsızlıktır. Bu, yayınevlerinin yaptığı yanlışı haklı çıkarmaz. Bununla farklı mecralarda mücadele etmek gerekir. Bir insan bir kitaba para veremiyorsa bu gerçekten üzücüdür ve yayınevlerinin fiyat politikası alım gücüyle doğru orantılı olarak sonuna kadar eleştirilmelidir fakat tekrar tekrar söylediğim gibi bu korsan almayı asla haklı çıkarmaz. Birçok yayın evinin kar marjı % 10 ila 20 arası değişir. Bu fikstir, bunu değiştiremezsiniz. Ama mesela Canan Tan gibi çok satan yazarlara sahip birkaç yayınevi mutlaka fiyat politikasını değiştirmeli. O konuda sizlere katılıyorum. En azından daha kaliteli kitap basabilirler ki bu da benim çok istediğim bir şey. Tabi bunlar Türkiye'deki yayıncılığın henüz sektör olamamasıyla alakalı biraz da. Son olarak 15-20 tane yayınevi dışında diğerlerinin çok zor şartlarda yayıncılık yaptığı ve her an kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı bir sektörde korsana başvurmak bence açıklanacak bir şey değil.
@ledd hepimiz etikten bahsediyoruz zaten. kitapları o kadar pahalıya satmak etik, korsan almak değil diyorsan benim seninle konuşacak sözüm olmaz zaten. bak bu yazıyı ben bu siteye taşıdım çünkü ilginç buldum. sanma ki korsan kitap alıyorum. çok şükür imkanım var ve istediğim kitapları 2. el de olsa alıp okuyabiliyorum. ama burada sadece korsan kitap alanları ahlaksız olarak değerlendirmeni asla doğru bulmuyorum. korsan kitap ve müziklerin genel kültüre etkisini hiç düşünüyor musun mesela ? bu ülkede kütüphanelerin yeterli olmadığını sen de çok iyi biliyorsun. eh, çoğumuzun maddi durumunun da iyi olmadığını biliyor olmalısın. peki nasıl kitap okuyacağız ? asıl ahlaksızlık, insanların okumaya ihtiyacı olan bir ülkede kitapları pahalıya satmaktır. bunu neden hırsızlık olarak görmüyorsun ? sence adını verdiğin yayınevleri fakirleri düşünüyor mu ? fazla para almak, insanları soymak değil midir ?
Sorun tamamıyla etiktir arkadaşlar. Bunu çok kitap okumayı istemekle açıklayamazsınız. O zaman hırsızlar da evlerimize girince kızmayalım. Sizin mantığınıza göre o adamın da paraya ihtiyacı var! Bazı büyük yayınevlerini eleştirebiliriz. Mesela İletişim Yayınlarının fiyat/performans oranına bakınca bu kadar fazla para talep etmeleri eleştirilmeli fakat bunun çözümü korsan almak filan değildir asla. Bu ahlaki bir sorun ve gerçekten çok temel bir şey. Eğer korsan kitap aldığınızda bu sizin için sorun olmuyorsa ve içiniz rahatsa gerçekten üzücü benim açımdan. Buradan böyle ahkam kesmek istemiyorum ama sizlerin de kolaya kaçtığınızı düşünüyorum. Dediğim gibi korsana gelmeden önce başvurulacak bir sürü yöntem var. Büyük şehirlerdeyseniz kütüphaneler çok yeterli. Mesela Ankara için konuşursak yeni basılan her kitap milli kütüphaneye girer ya da yayınevlerinin ofislerinden ve internet üzerinden alışverişler yapılabilir. Sahaflar zaman zaman çok yetersiz kalsa da araştırılmalı ama korsan almak hem sektöre büyük darbe vuruyor hem de ahlaki açıdan çok sıkıntı verici bir durum. Bugün Helikopter Yayınları gibi çok özel işler yapan yayınevleri var ama adamlar yakında dükkanı kapayabilir çünkü alıcısı yok. Türkiye'de daha önce yayınlanmamış romanları çok çok iyi kaliteyle basıyorlardı ama alan olmadı. Bu kadar kitap okumayı seviyorsak bunları bir şekilde alacaz ya da alamıyorsak da korsanına bulaşmayacaz. Bu bir taraftan da çok bencilce. Yani sırf kendi zevkimiz yüzünden korsana bulaşmak bencilce bir tavır ve hiçbir açıdan da makul görülecek bir yanı yok bunun.
@leddd Arkadaşım iyi güzel anlatmışsın da, korsan desteği olmadan bu devirde düzenli okur olamazsın. Ha iyi kazancın vardır amenna korsan ya da ikinci el işine hiç girmezsin. Kaldıki korsan okuyucusu olmakta kolay değil elinde bir ayna ile 600 sayfa okuduğun zaman bu işten alabildiğin en az hazı alırsın ama kitap yenidir bekliyorsundur orjinal kotanda çoktan dolmuştur.
Bunları söyledim lakin işin hırsızlık yanı ne yazıkki doğru korsandan mümkün olduğunca uzak durmak etik olur. Şahsen kendimde en son çare olarak başvuruyorum yalnız şu çok açık bu fiyatlandırma politikası bu vergilendirme ile korsan işi bitmez. Kimseyi de kınayamam ülkemizde şartlar oldukça zorlayıcı insan ay sonunu zor getiriyor. Bir parantez daha 20tl ye yeni çıkan bir romanı alman çok zor sen onu en aşa 30tl den say.
Buradaki yazılanları görünce çok şaşırdım doğrusu. Korsanı bu şekilde meşru görmek inanılmaz. Hem korsan alacaksın hem de fiyat politikalarından şikayet edeceksin öyle mi? Korsan bir ürün almak(sadece kitaplar için konuşmuyorum) yapılan emek, para ve onur hırsızlığına ortak olmak demektir. Bunun başka da bir açıklaması olamaz. Sanırım verilen emeğin boyutlarının farkında değilsiniz. Saçma sapan ve yalan bir yazı üzerinden kendi vicdanınızı rahatlatmaya çalışmayın bence. Eğer ki fiyat politikalarını eleştirecekseniz direk eleştirin, bununla mücadele edin, ben de size destek olayım ama bunu korsan kitap almak için gerekçe gibi sunarsanız orada aslında gerçekte hissetikleriniz ortaya çıkar bence. İsterseniz kaba bir fiyat analizi yapalım:
Güzel kardeşim önce bir yer tutup kira vereceksin, sonra çalışanların var senin; editör(her kitap için bir editör gerek), redaktör, dizayn/ilistrürasyon, çevirmen(her kitap için bir tane gerek), muhasebe, halkla ilişkiler uzmanı vs. Bu çalışanlarının hepsinin vergisini ve sigortasını da yatıracaksın.
Daha sonra verdiğin kiranın üstüne faturaların var(su, elektrik, gaz vs.), K.D.V.'si, vergisi, sigortası, stopajı var. Bunları her ay vereceksin.
Bu kalemlerin masrafları; vergisi, sigortası ve K.D.V. si ile beraber 15.000 - 20.000 tl arası değişecek ve işin kötü tarafı sen bunu her ay kitabın kötü satsa bile peşin olarak ödeyeceksin.
Gelelim kitap basma olayına:
Hadi diyelim telifsiz bir yabancı eser basacaksın. Eğer fark yaratmak istiyorsan iyi bir çevirmen bulacaksın. Ortalama 300 sayfalık bir kitabın çevirisi en az 45 gün sürecek. Daha sonra bunun ilk okuması olacak, redaktör bunu düzeltecek, dizaynı, kapağı yapılacak ve editör bunu bir kere daha inceledikten sonra yayına hazırlayacak kitabı.
Kitabı baskıya gönderdiğinde 250-300 sayfalık bir kitabın 5000 adetlik basım masrafları 9.000 tl civarı olacak. Ciltli ve daha iyi kağıttan basmak istersen masraflar artacak. Matbaa senden peşin para isteyecek, kaçarı yok vereceksin.
Toplam ne yaptı: 24.000 - 29.000 tl arası bir para.
Şimdi gelelim asıl olaya:
Senin bastığın kitabı tüm Türkiye'ye yaymak gibi bir şansın olmadığı için kitabını dağıtımcılara vereceksin. Dağıtımcı ve kitabevi senden % 40-50 arası pay alacak. Yani sattığın 20 tl'lik kitabın yarısı dağıtımcılara ve kitapevlerine gidecek. Ofisin ve çalışanların için verdiğin vergileri bir de kitap için vereceksin. % 8 k.d.v. vereceksin, % 18 vergi vereceksin. Dağıtımcı ve Kitapevinin senden % 40 aldığını sayarsak toplamda 20 tl'lik kitabının % 66'sı uçtu gitti. Diğer çevirmen, kapak, dizayn, ve baskı maliyetlerini üstte yazdık. Ha bir de telif ödeyerek kitap basacaksan eğer, yazarına % 15, telif ajanslarına da % 10 luk bir pay vereceksin ve olacak sana % 90 civarı bir oranda masraf, ki ben oralara hiç girmiyorum. Kalbine inmesin şimdi.
Şimdi son bir hesap yapalım:
20 tl ye satmak istediğin 5000 adetlik kitabının yaklaşık 100 tanesi baskı hataları, reklam ve incelemeler için değişik kuruluşlara bedava olarak gönderilecek. 4900 adetin hepsini 20 tl üzerinden sattığını düşünelim; eder sana 98.000 tl. Bunun % 66'sını bir düş bakalım.(telif ve yazar parası ödemediğin bir kitabın hesabını yapıyoruz burada. Dikkat!) Sana kaldı 33.320 tl. Bundan her ay sabit olarak ödeyeceğin 24.000 tl'yi de düş bakalım güzelce(insaflı davranıyorum) kaldı sana 9.320 tl. ,
Şimdi diyeceksin ki bu da iyi para. Ben de sana değil diyeceğim. Dağıtımcıdan paranı 5 ila 10 ay arası sonra alacaksın. Dağıtımcılar böyle çalışır. Bu süre içinde paran enflasyon yüzünden % 20'ye yakın değer kaybedecek. Daha da önemlisi 5 ay boyunca kasana kuruş para girmeyecek ama sen 5 ay boyunca aylık yapman gereken tüm harcamaları peşin olarak yapacaksın ve bu arada da kitap çıkarmaya devam edeceksin piyasaya tutunmak için.
Görüldüğü üzere kazın ayağı sizlerin bildiği gibi değilmiş. Yani ne yapmak gerekirmiş; Önce devlet bu kadar vergi almayacak, sonra dağıtımcı daha insaflı olacak, en son ve hepsinden önemlisi de sen okuyucu, şu korsan kitap saçmalığına girmeyeceksin ki yayınevleri para kazansın ve daha ucuza ve daha iyi kalitede kitaplar satsın. Ha tabi bazı büyük yayınevleri(Can, Metis, Alfa, Doğan vs) fena paralar kazanmıyorlar çünkü onların milyonluk adet satışına ulaşan yazarları var ama bunlar çok küçük bir oranda. Ha bu da demek değildir ki korsan alalım. Bununla daha etik ve ahlaklı bir şekilde mücadele etmek lazım. Diğer türlüsü net bir şekilde hırsızlıktır. Kendimizi boşuna kandırmayalım.
Yani kısacası lütfen daha bilinçli olalım. Bir kitaba erişmenin korsan dışında bir çok yolu var. İnternetten, sahaflardan, ve yayıncıların ofisleri ya da kitapevlerinden daha ucuza alınabilir bu kitaplar(çünkü bu sayede yayınevleri dağıtımcıyı aradan çıkarıyor)
kitapçım içeride sergiye dizdiği ve 5-10 liraya sattığı onlarca kitabı için "bunlar korsan mı?" diye sorduğumda "asla! biz korsan satmayız, hepsi orjinaldir. korsana karşıyız" dedi. ben de tamam o zaman dedim aldım. vicdanımı da rahat tutuyorum, ne etiketlerini kontrol ettim ne kapaklarını kemirdim. kitapçım orjinal dedi, bir sürü kitabım oldu. hala fakir bi öğrenciyim ama mutluyum :)
Bu yorum silinmiş