Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
"Ama ne yazik ki ben kapali sandiklarin icindeki koyunlari goremem.Belki ben de buyukler gibiyim biraz,yaslanmis olacagim."
“Yıldızlar, başka başka insanlara farklı şeyler ifade ederler. Bazıları için sadece gökyüzünde titreyen ışıklardır. Yolcular içinse, bir rehberdirler. Bilim adamları için fikir kaynağıdırlar. Şu benim iş adamı içinse zenginlik. Ama herkes için sessizdirler. Sen hariç...”
''İnsan herkesten verebileceklerini istemeli. Bir otoritenin kabul görmesi mantıklı olmasına bağlıdır.''
''Küçük prens, ''İnsanlar nerede?'' diye nazikçe sordu.
Çiçek bir kez bir kervanın geçtiğini görmüştü.
''İnsanlar mı? dedi. ''Sanırım onlardan altı ya da yedi tane var. Bir kaç yıl önce görmüştüm. Ama nerede olduklarını kimse bilemez. Rüzgar sürüklüyor onları. Kökleri yok, bu yüzden de yaşam onlar için güç.''
" İnsan binlerce, milyonlarca yıldızın birinde yaşayan eşsiz bi tek çiçeği seviyorsa, yıldızlara bakmakla bile mutlu olur. "Çiçeğim oralarda bi yerdedir" der. Ama koyun çiçeği yerse, sanki yıldızların hepsi birden sönüverir. Bu da mı önemli değil? "
" Öyleyse kendi kendini yargılarsın, dedi kral. Kendini yargılamak başkalarını yargılamaktan daha zordur. Kendini iyi yargılamayı başarırsan, gerçek bilgeliğe eriştin demektir. "
"Büyükler sayılara bayılırlar. Tutalım, onlara yeni edindiğiniz bir arkadaştan söz açtınız, asıl sorulacak şeyleri sormazlar. Sesi nasılmış, hangi oyunları severmiş, kelebek biriktirir miymiş, sormazlar bile. Kaç yaşında, derler, Kaç kardeşi var? Kaç kilo? Babası kaç para kazanıyor? Bu türlü bilgilerle onu tanıdıklarını sanırlar.
Deseniz ki: "Kırmızı kiremitli, güzel bir ev gördüm. Pencerelerde saksılar, çatısında kumrular vardı". Bir türlü gözlerinin önüne getiremezler bu evi. Ama "yüzbin liralık bir ev gördüm" deyin, bakın nasıl: "Aman ne güzel ev" diye haykıracaklardır."
"Gülünü bunca önemli kılan, uğrunda harcadığın zamandır."
"Acaba bir gün hepimiz kendi yıldızımızı yeniden bulalım diye mi yıldızlar böyle parlıyor?"
"Hep ayni saatte gelsen daha iyi olur, dedi tilki, sözgelimi öğleden sonra saat dörtte gelecek olsan, ben saat üçte mutlu olmaya başlarım. Her geçen dakika mutluluğum artar. Saat dört dedi mi meraktan yerimde duramaz olurum. Mutluluğumun armağanını bulup çıkarırım. Ama gelişigüzel gelirsen içimi sana hangi saatte hazırlayacağımı bilemem."