Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
"Hayatta yalnız kalmanın esas olduğunu hala kabul edemiyor musunuz? Bütün yakınlaşmalar, bütün birleşmeler yalancıdır. İnsanlar ancak muayyen bir hadde kadar birbirlerine sokulabilirler, üst tarafını uydururlar; ve günün birinde hatalarını anlayınca, yeislerinden her şeyi bırakıp kaçarlar."
Bazen kendimi bir müddet için unuttuğum, bir insanda kendime yakın taraflar bulduğum oluyordu. Fakat kafama, çıkmaz bir şekilde yerleşmiş olan o korkunç hüküm, derhal kendini gösteriyor; "Unutma, unutma, unutma ki o sana daha yakındı ... Buna rağmen böyle yaptı!" diye beni hakikate davet ediyordu. Herhangi bir kimsenin bana bir adıma kadar yaklaştığını görüp ümitlensem hemen kendimi topluyor: "Hayır, hayır, o bana daha çok yaklaşmıştı... Hatta aramızda mesafe bile kalmamıştı ! Fakat, işte sonu." diyordum. İnanmamak, inanamamak ... Bunun ne kadar korkunç olduğunu her gün, her an hissediyordum"
"Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir… Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz?"
Bu gecenin hadiseleri onlara hatıralarımla bile dokunmaktan ürkecek kadar kıymetliydiler.Nasıl biraz evvel ağzımdan çıkacak küçük bir resim o tasavvur edilmez saadet anının havasını bozacağından korktuysam bu sefer de hayalimle yapacağım her kurcalamanın bugün yaşadığım birkaç saatin harikulade vak'alarına ve bu vak'aların emsalsiz ahengine zarar vereceğinden çekiniyordum.
Kadınla erkek arasındaki sevgiye hakiki ismini vermemek bir nevi kendimizi aldatmaktan başka bir şey değildi.
Zaten muhitimden uzak duruşumun vahşiliğimin bir sebebi de kitaplarda tanıştığım ve benimsediğim insanları muhitimde bulamayışım değil miydi?
"Bilhassa tahammül edemediğim bir şey, kadının erkek karşısında her zaman pasif kalmaya mecbur oluşu... Neden? Niçin daima biz kaçacağız ve siz kovalayacaksınız? Niçin daima biz teslim olacağız ve siz teslim alacaksınız? Niçin sizin yalvarışlarınızda bile bir tahakküm, bizim reddedişlerimizde bile bir aciz bulunacak? Çocukluğumdan beri buna daima isyan ettim, bunu asla kabul edemedim. Niçin böyleyim, niçin diğer kadınların farkına bile varmadıkları bir nokta bana bu kadar ehemmiyetli görünüyor? "
"Bu kadar zaman arkadaşlık ettik, bana kendinize dair hiçbir şey söylemediniz... Sizi merak etmemi tabii bulmuyor musunuz? Bana karşı da bu kadar saklanmaya muhakkak lüzum görüyor musunuz? Dünyada benim için en kıymetli insansınız... Buna rağmen sizin gözünüzde herkes gibi bir hiç olduğumu söyleyerek mi beni bırakıp gitmek istiyorsunuz?"
Gözlerim yaşarmıştı."
Her şeyi içinde boğmaya mecbur olmak diri diri mezara kapanmaktan başka nedir?
Şimdi ben gidiyorum fakat ne zaman çağırırsan gelirim... dedi. evvela ne demek istediğini anlamadım... o da bi an durdu ve ilave etti:
nereye çağırırsan gelirim!
Sabahattin Ali, Kürk Mantolu Madonna