Yazmayı sevdiğinizi ve ileride bir yazar olmak istediğinizi düşünüyorum. Gelin, fikirlerimizi paylaşalım. Neler yazarsınız? Yazarken nelere dikkat edersiniz? Hiç kitap çıkarmaya çalıştınız mı? Hadi, bu grup sizi bekliyor! :)
Eskiden başarıyı her biçimde yakalamış güçlü karakterleri çok severdim.
1)son zamanlarda, yalnız ve anlaşılamayan karakterleri sevmeye başladım. insan kendinde bulduğunu seviyor sanırım:) istediği kadar çok karakter olsun bir tanesine bağlanıyorum ve o ana karakterin dışındakileri pek umursamıyorum :) çok güçlü kalemlerde bu durum değişebiliyor elbette...
2)çok ağır dilleri de severim hafif olanları da..anlatım esnasında yapılan aşırı tasvirleri sevmiyorum sanırım..:)
3)ayrıntıya girerken bigbang e kadar gidildiğinde sıkabiliyor beni.. gereksiz diyemem ayrıntı olmalı mutlaka..fakat masada duran tabağı anlatırken üretimine kadar gitmesin mesela..
4)hepsinin tadı başka..anlatımı önemli bence:)
5) en sevdiğim durum, yazarın içtenlik hissini vermesidir. bu büyü gibi...aşk gibi bir şey.. Bazı insanın sohbeti iyidir ya. Kitap da o tadı vermeli..
sevmediğimse, havada kalan olaylar, gereksiz konuşma baloncukları :)
örnekleyemediğim için affet. bu ara öyle çok ardarda okudum ki :) hepsi birbirine karıştı alice harikalar diyarında gezip kaybolmuş gibiyim:)
1) Yalnız ve sorgulayan karakterleri seviyorum.. ve okuduğum kitapda ne kadar az karakter bir o kadar duygu ve düşünce varsa memnun olurum daha çok severim kitabı
2) kesinlikle ağır ve edebi olmalı... tabiiki bu belli düzeyde olmalı kimi yazarlar ağır ve edebi olacağım diye farsça kitaplar yazıp gereksiz süslemelere giriyorlar
3) Ayrıntılar eğer önem arz ediyorsa bilmek isterim mesela kitap karakterinin odasındaki kitaplarının neler olduğunu bilmek isterim
4) Kısa süreli hikayeler daha çok hoşuma gider...hatta bir günü anlatan kısa hikayeleri daha çok severim
5) en sevdiğim durum ; Kitap kahramanının kaybetmesi hatta mümkünse ölmesi
en sevmediğim durum; yazarın mesaj verme kaygısı bunu hissettirmeden vermelidir biz gerizekalı değiliz...
Merhaba arkadaşlar. Grubumuz bir süre sessiz kaldı. Üniversite, yeni şehir derken ben de buralara uğrayamadım. "Bize ne?" diyebilirsiniz, hakkınızdır. Sadece içimden küçük bir açıklama yapmak geldi.
Şimdi, gelelim ziyaret sebebimize. Size sormak istediğim birkaç soru var.
1) Nasıl karakterleri seviyorsunuz? En sevdiğiniz kitap karakterindeki özellikler nelerdir? Karakterleri yeterince objektif yaklaşıyor musunuz? Yani sizin görüşlerinize zıt ama savunduğu konuda haklı karakterlere destek çıkıyor musunuz? Çok karakterli kitaplar mı seversiniz, az karakterli mi?
2) Nasıl bir dil beğenirsiniz? Ağır, edebi doyum veren mi? Yoksa açık ve yalın dili mi tercih edersiniz?
3) Olaylar anlatılırken ayrıntı duymaktan hoşlanır mısınız? Masanın üzerinde bir kalemin olduğunu bilmek sizi hikayeye daha çok adapte ettiği için ayrıntıyı sever misiniz yoksa gereksiz olduğunu mu düşünürsünüz?
4) Kısa sürede gerçekleşen hikayeler mi sizi cezbeder yoksa yıllarca sürenler mi?
5) Son olarak bir romanda en sevdiğiniz ve en sevmediğiniz durumları yazar mısınız?
Cevaplayacak olan okur arkadaşlara şimdiden çok teşekkür ederim. Yazı yaşantımızı kolaylaştırmasına yardımcı olacak anket tadında bir tartışma bu. Yorumlarınız bizim için çok değerli :)
3- Dostoyevski sevdiğimden ayrıntıları bütünden daha çok sevdiğimi söyleyebilirim.
1- İç konuşmaları olan, sorgulayan karakterlerden hoşlanıyorum.
2- Bu, zaman zaman değişen bir unsur benim için, bazen çok ağdalı kitapları severken bazen de likit tercih edebiliyorum.
4- Kısa zaman diliminde geçen, delilik zamanlarını severim.
5- basit görünen ama aklımdan çıkmayan cümleleri seviyorum fakat üzerinde çok uğraşılmış ama -olmamış- bol giysi gibi cümleler saygımı kaybettiriyor.
1. Karakterlerde taraf tutarsanız kitabın sadece bir kısmını görmüş oluyorsunuz fakat objektif açıdan değerlendirirseniz kitap gün ışığına çıkmış oluyor ve bu da okuma zevkini ikiye katlıyor bence.
2. Ağır dili severim fakat öyle kitaplar da var ki yer yer hafifletilmiş, gayet akıcı şekilde ilerliyor. Onların tadına doyulmuyor işte.
3. Ayrıntı benim için önemli fakat tercih ettiğim ayrıntıyı örneklersem: "Masanın üzerindeki kalem." diyebilirim. Yoksa "Masanın üzerinde XXX markalı kırmızı kaplı, ucu fevkalade sivri tahta kalem," eğer birini öldürmeyecekse benim işime yaramaz. :)
4.Olay akışına göre değişir. 2 günde anlatılan ve 2 yılda anlatılan farklı konulu kitaplar aynı derecede olabiliyor.
5. Yazarın tamamı ile cesur olması beni kitaba bağlıyor. Ana karakteri bir anda ortadan kaldırması, en önemsizi en başa getirmesi gibi durumlar, yapıtın sonunu hem tahmin edilemez yapıyor hem de unutulmaz kılıyor.