Yeraltı Edebiyatı

Yeraltı edebiyatı, dili zincirlerinden kurtarmak için 19. yüzyılın ortaları ile 20. yüzyılın başlarında oluşmaya başlayan ben özgürüm diye bağıran edebiyat.


Tür: Yazarlar | Açılış, 07 Temmuz 2013
<< tüm tartışmalar

Milan Kundera, Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği

Tartışma Cevapları
« geri ileri »

1 ile 1 arası cevap gösteriliyor, toplam 1 cevap.
1 kişiden 1 kişi beğenmiş.

Günümüzde sevişmeden önce ışığı söndürmenin gülünecek bir davranış olduğunu biliyor ve bu nedenle de yatağın başucundaki küçük lambayı hep yanık bırakıyordu. Oysa Sabina'nın içine girdiği an gözlerini kapıyordu. Tüm bedenini kaplayan zevk, karanlığı gerektiriyordu, o karanlık anı, kusursuz, düşüncesiz, görüntüsüzdü; o karanlık sonsuz, sınırsızdı; o karanlık her birimizin içinde taşıdığı sonsuzdu. (Evet, istediğin sonsuzluksa kapatıver gözlerini!) Ama insan kendi içindeki karanlıkta büyüdükçe, dış çizgileri küçülür, kaybolur. Gözleri kapalı adam, adam enkazıdır. Derken Sabina, Franz'ın görünüşünü gitgide daha sevimsiz bulmaya başladı ve ona bakmaktan kaçınmak üzere o da gözlerini kapadı. Ama onun için, karanlık sonsuzluk demek değildi; onun için, gördüğü şeyle uyuşmamak, gördüğü şeyin olumsuzlanması, görmeyi reddetmekti.

11 yıl, 1 ay     
« geri ileri »
Bu gruba katıl!
Grup Kütüphanesi
Tüm Gruplar