Her ay grup üyeleri olarak bir kitap seçiyoruz, topluca kitap okuyup,tartışıyor , sizi de aramıza bekliyoruz..
İskender Pala.Çünkü yeni bir şey getirmiyor.Aslında bilinen şeyleri,tarihten yararlanarak kopya ettiklerini cilalayıp önümüze sunduğu için...
kişisel gelişim kitaplarını okumuyorum. çünkü benim gelişim benim kararım.
best seller olan aşk romanlarını okumuyorum. çünkü aynı diziler gibi, hepsi birbirinin tekrarı... farklı konulardaki değişik kitapları okumayı seviyorum.
reklamı çok çok yapılan kitapları okumuyorum çünkü iyi kitabın zaten reklama ihtiyacı olmaz o gelir seni bulur.
Doğan Cuceloglu ve Üstün Dökmen' i. Bir iki kitaptan sonra kendilerini tekrardan kurtaramıyor, aynı seyleri çevire çevire tekrar sunup kişisel gelişim alanının suyunu çıkarıyorlar ve o kadar profesyonel olmalarına rağmen alana yenilikçi bir tutum kazandiramiyorlar.
kahraman tazeoğlu , elif şafak,kişisel gelişim kitaplarını, yeni yetme yazarlar(ece vahapoğlu gibiler) ve aşk romanları okumuyorum.. tarzım değil... piyasa için yarıştıklarına inanıyorum
HankR ben çok çok reklamı yapılan kitap derken insanın gözüne sokulan kitapları kastetmiştim ama sizin gibi doğru ifade edemedim herhalde :)
bir de, kuantum ve dini birleştirmeye çalışan* kitapları asla okumuyorum. aslında kuantumla ilgili pek çok kitabı saçma buluyorum. (ama hepsini değil tabi, doğrusu da vardır.)
İyi kitap kendini minimum reklamla zirveye çeker. Reklama ihtiyacı olmaz fikrine katılmıyorum. Sadece yeteri kadar. İnsanın gözüne soka soka değil. Ben her gazeteyi açtığımda aynı kitap için sansasyonel haberler okumak istemiyorum. O kitabın arka kapağındaki yazıyı koyun habere yeter benim için. Mesela ben Olasılıksız'ı arkasında sırf Clive Cussler'ın beğenilerine mahzar olduğu için okumuştum. Ne popülerliği ne de başka bir şey.
Patasana hariç Ahmet Ümit'i. Bir de Bab-ı esrar belki okunabilir. Onun dışındaki kitaplarında ne konu var ne aksyon. Polisiye değil sanki festival filmi mübarek.