Birlikte seçelim, birlikte okuyalım, isteyen ve okuyanla birlikte tartışalım📖📚📒
Kitabı şu an şu saatte bitirmiş bulunmaktayım. Rikkat karakteri kitabın ortalarında beni, karamsarlığı, geçmişe takılıp kalması, mızmızlığı ile iyice bezdirse de vazgeçmedim okumaktan. Nihayetinde 2019'a onun bana aşıladığı o bedbin ruh hali ile girmek istemedim. Şükür ki en nihayetinde toparlanıp kendine geldi.
Yazar biri yaşlı, diğeri genç olmak üzere iki farklı bakış açısı yakalamış ve hayata bakış açısını ve üslubunu bu iki karakter üzerinden konuşturmak istemiş. Hem Rikkat kadar olgun bir kadın gem Esin kadar yeni yetme. Ayrıca yazarın dilinin muzipliği de hoşuma gitti. Kurduğu cümleleri , zaman zaman anlamakta zorlanarak iki kere okumak pahasına da olsa ... Ama işte şu bizim yazarlarımızın (özellikle son dönem) içine saplanıp kaldığı, tezattan anlam çıkarma, ve okuyucuya her şeyi didik didik anlatma sevdası yok mu... O upuzun cümleleri sadeleştirdiğinizde, zıtlıkları teke indirgediğinizde cümleler nasıl da bodurlaşıp, büyülü havasını kaybediyor. Tıpkı makyajlı görüğümüz ünlü artistlerin objektiflere makyajsız , alelade bir kılıkta yakalanması gibi.
Bir de yukarıda söyledğim gibi okuyucuya her şeyi tek tek anlatmak, onun durumdan vazife çıkarmasına müsaade etmeden onun yerine hissetmek, onun yerine düşünmek, onun yerine fikir yürütmek. keşke biz "cahil" okuyucuları biraz kendi halimize bıraksalar, anlatacaklarını bizim algı sahamıza girmeden anlatıp çekilseler de bizde rahat rahat beyin fırtınası yapabilsek.
Şimdi tamam ile haksızlıkda yapmayayım. Çok esaslı tespitleri de var. Özellikle annesi ile son buluştuğu kısmı çok beğendim.
Benden şimdilik bu kadar.. : ))
Merhaba Arkadaşlar,
Biraz gecikmeyle birlikte an itibarıyla kitabı bitirebildim.. Nermin Yıldırım ile ilk tanışmam; bu kitap için fena değil diyebilirim, kalemi iyi, çok daha iyi olacağa da benziyor. Bilge'ye katılıyorum, bazen o kadar açıklayıcı duygu durumu anlatımları var ki, biraz da bıraksan da okuyucu çıkarımlar yapsa dediğim oldu açıkçası. Bir de, bana da çoğu şey açıkta bırakılmış tamamlanmamış hissi verdi.
Canan olayı çözümlenmedi mesela. Manik depresifti, Esin onun manik yani aşırı mutlu, heyecanlı, neşeli zamanlarına denk geldi; sonrası zaten depresif dönemdir bu hastalığın. Ama her manik depresif kişiler intihar etmez, zaten Canan'da olduğu gibi hastalıklarını da kabul etmezler. Adem ile bir ilişkisi vardı ama ne oldu da kaçışı intiharda buldu bilemiyoruz, hayal gücümüze mi bırakılmış? bilemedim. Adem evliymiş, belki evli olduğunu hiç söylemedi Canan'a belki de yalan söyleyip vaatlerde bulundu ya da Canan hamile kaldı!? kim bilir, biz bilemedik. Rikkat kayıtların izlenmesini istedi fakat üstü kapatıldı, Rikkat'in izleme yetkisi yok haliyle. Evin içinde bulunduğu durum belli önce gazete haberleri sonra Canan'ın intiharı bir de Adem olayı ortaya çıkarsa diye Mennan Bey olayı kapadı.
Rikkat ise geçmişiyle ve annesiyle hatta babasıyla olan hesaplarını kapadı. Asımla bir nevi son buluşma gerçekleştirdi ve 60 ından sonra hiçbir şey için geç değildir deyip hayatında yeni bir sayfa açmaya karar vererek yıllar önce gidemediği gemi turuna çıkmaya karar verdi. Gitmeden önce de kendi gençliğine benzettiği Esin ve onun hoşlandığını düşündüğü Adalı'ya son bir iyilik yapmak istedi. Büyük ihtimalle tatilden sonra da o eve dönmeyecek ya da ben olsam dönmezdim emeklisi zaten geçmiş, yapmak isteyip de yapamadığı şeyleri yapmalı artık bence :)
Esin ve Adalı umarım mutlu olurlar, onların hikayesi kesinlikle biz doldurmamız için boş bırakılmış bence. Çözümlenmemiş şeyler Canan'ın intiharının sebebi ve Evin gizli M3 çalışmaları.. Evin başına bir şey gelmeyeceği aşikar tabi muhalif olan herkes de teröristlikle suçlanarak yollarından kaldırılacak (çok tanıdık geliyor niyeyse:)) Ama sen kitapsın ya bari burada, kurgu dünyasında kötüler cezalarını çeksin de, ütopik de olsa gelecek için umutlarım olsun değil mi yani :))
Herkese iyi pazarlar..
Günaydın iyi haftalar:)
Nermin Yıldırım benim son yıllarda okuduğum ve en çok beğendiğim Türk Edebiyatından isimlerden biri. Kendisiyle Dokunmadan kitabıyla tanıştım. Gerçekten çok iyidi. Ardından Unutma Dersleri ve Rüyalar Anlatılmaz ı okudum. ve gerçekten çok iyi bir kalem.
Ama bende bu kitabında diğerlerini baz alınca eksiklik hissettim. açıkçası bunu merak ettim neden böyle bir tercih yaptı, acaba devamını mı yazacak kitabın diye... Birçok röportajını okudum ve söyleşisini dinledim. en son iki üç önce bir radyo söyleşisi vardı. Orda tam da bu soru soruldu. Neden bir şeyler eksik kaldı? Diyor ki : roman yazmaya başladığımda kitabımda hiç bir soru işareti olmamalı, tüm olaylar açıklanmalı diye düşünüyordum. zamanla okura da bir şeyler bırakmalı. onlar da kendi dünyalarında benim çizdiğim kurguya katkı sağlamalı diye düşünmeye başladım. ki bu kitapta aslında onların dünyasına bıraktım bir çok şeyi. ben genel bir düzlem yarattım, karakterleri tanıtacak birçok ipucu verdim. bir olayın bir ucundan tuttum ve taşıdım. hikayeye vermek istediğim tüm mesajları sığdırdım. gerisi okurun dünyasına ait.
böyle böyle anlatıyor Nermin Yıldırım:)
Sonra dedim ki bu da böyle olsun, kendimce Esin'e, Rikkat'e bir geçmiş ve gelecek belirledim. Düşününce sevdim bile:))
keyifli okumalar:)