Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
Her okurun bir yazarı çok sevmek için son derece haklı ve bir o kadar özgün gerekçeleri vardır şüphesiz.
Okurlarının, edebiyatın öne çıkan yazarlarını neden sevdiklerine ilişkin bir tartışma başlatmak için bir alıntı yapayım dedim.
Niçin Okumalıyız?
(Sabit Fikir Dergisi'nden alıntı)
Yıllarca aklımda olan bazı düşünceleri dillendirmekte zorlanan bir kişiyim. Kitaplar bana bu konuda oldukça yardımcı oluyor. Kitap okurken, daha önce aklımdan geçen düşünceleri görünce "evet tam benim demek istediklerim" diye düşünür, o satırların altlarını çizerim. Bazen o sayfalara işaret bırakır, tekrar tekrar okurum veya dillendirmek istediğim zaman ilk olarak kısma bakıp dillendiririm. Kitapların bana bu konuda yardımcı olduklarını düşünüyorum.
Ben kitaplarda kendini bulduğuna inananlardanım. Her türün kendince bir faydası var bana göre. Madem konu yazarlardan açıldı bu hususta ilerleyeyim o vakit. Sabahattin Ali okuduğum zaman benim dile getirmek istediklerimi yazar eserinde dile getirmiş diye düşünüyorum. Yine bir polisiye okuduğum zaman kendimi olayın içinde görüyorum. Ya da tarih türünde bir yapıt elime aldığımda bilmediğim onca şeyin farkına varıyorum.Klasiklerin dilini seviyorum ve ağırlıklarını üzerinde hissediyorum. Daha fazla kitap okuyup kendimi daha iyi geliştirebileceğimi öngörüyorum. Empati yeteneğim artıyor, önyargılarım azalıyor.Bilinmeyen yönlerimi keşfediyorum. Kitap kelime dar ağacından tutunda çevrenize yansıtacağınız olumlu davranışlara kadar birçok şey kazandırıyor bence. Saygılarımla...
"Edebiyatın öne çıkan yazarları" ifadesi, dikkati popüler olana çekip okurun özgün macerasını görmezden gelen bir yaklaşım sergilemez mi?
Kimlerdir edebiyatın öne çıkan yazarları?
Kaç kişi burada, Dostoyevski okuyorum çünkü.................... diye başlar sözüne?
Bu iddialı başlığın içeriğini hakkıyla doldurabilmek için sanırım ustadan en az on kitap devirmek gerek. Aksi hadsizlik olmaz mı?
Peki Dosto okumadım ama , atıyorum, Kahraman Tazeoğlu'nun tüm kitaplarını devirdim.
Ve bana göre edebiyatın öne çıkan adı Kahraman Tazeoğlu!
.............
Gördüğünüz gibi olan yine Dosto'ya oldu : )
Dostoyevski sadece bir örnek. Kahraman Tazeoğlu gibi.
Yazarın Üslubunu neden sevdiğimiz konusunda söz söyleyecek çok az kişi vardır aramızda ( ki ben maalesef o şanslı kişiler arasında değilim) ama neden sevmemiz gerekir gibi bir başlık açılırsa usta okurların tavsiyelerini büyük bir iştahla dinlemeye hazır ve nazırımdır.
Rus klasiklerine cok erken yasda gönul verdim.Dostoyevski beni soluksuz birakmisti. eserlerini binlerce defa okusam da doyamiyacagim yazarlar rus yazarlari. sadece Dostoyevski degil tabii Tolstoy,Aleksandr Puşkin,Nikolay Ostrovskiy,İvan Turgenyev,Anton Çehov,Gogol,Gorki ve daha bir cogu.Ne yazik ki turk yazarlarinda ayni tadi alamiyorum. Cok iyi yazarlarimizda var ama cok az.Belki de bana cok hitap etmiyor.
grateful bence guzel yazmis, tamamiyle ayni fikirdeyim.
Niçin okumalıyız ? İnsan okudukça öğrenir doğru fakat mühim olan neleri bilmediğinin farkına varır , insan okudukça farkına varır
Kitaplar dili kullanma yetimizi geliştirir, kelime haznemizi genişletirken; ister istemez empati ve soyutlama yeteneğimizin artmasını, bakış açımızın genişlemesini sağlar. Geçenlerde kurgusal (roman, öykü vs.) kitapların beyindeki nöronların hızını arttırdığına dair bir haber okumuştum.
Ayrıca kitaplar tarihle bağ kurmanın yegane aracıdır. Bugünü anlamanın yolu dünü bilmekten geçer. Çünkü her hikayenin bir başı vardır, tarih de insanı hiç değilse figüran olarak içine alan en büyük hikaye ise, o vakit bu büyük hikayeye kıçından girilmez.
Ama tarih denen en büyük hikayenin kıçı başı tam olarak belli de değildir. Kimi Babil'in asma bahçelerini, kimi İskenderiye kütüphanesini, kimi top ateşiyle yıkılan kaleleri milat beller kendine.
Okumak, başkalarının milatlarını kör gözle sahiplenmek de değildir. Dogmatik okuma, çoğu zaman hiç okumamaya göre daha zarar verici sonuçlar da doğurabilir.
Bu nedenle "niçin okumalıyız?" sorusunun ardına "nasıl okumalıyız?" sorusunu da hemen yapıştırmalıyız.
Kitap okumak değilde neden / niçin okumalıyız diye genellenirse fikrimce bilgi açlığından öte bir şey gelmedi aklıma.