Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
ve bence artık kitap okumak insanlara normal gelmeli kendi içinde normalleştirmeli , çevrenizde ki insanlar kitap okumuyor size uzaydan geliyor muamelesi yapıyor diye yaptığınız şeyin inanılmaz farklı zor ne bileyim üstün bir eylem olduğunu düşünmek gereksiz
bir işçi çatı kiremiti döşerken ne bileyim birisi bahçesindeki çiçekleri sularken biz neden kiremit döşüyoruz yok efendim çiçekleri neden suluyoruz acaba ben bu çiçekleri sulamasam halim ne olur diye soruyor mu? bunların hepsi kendini ve yaptığı eylemi abartma sanatı
@melzöçakmak ben yazarken aslında daha çok okurken kendimize bir şeyler kattığımız için sevinmeliyiz diye öyle dedim. Çok fazla negatif düşünce var etrafta, bazen pozitif bakmak iyidir.
@bilalante Bir de okuduğun şeyin niteliği ve niceliği arasında tabi ki fark var ama yine de hiç okumayan toplumumuzda bence okumayı cidden yüceltelim, yani o kadar yüce bir şey olsun ki ne olur okusun insanlar. Twitterdan 140 harfle sınırlandırılmış ya da sosyal medyadaki diğer haberleri takip edip, istediğimi alıyorum demesinler. Ben gerçekten 3 yıldır kendini kariyere adayıp da sadece iş odaklı yazılar okuyan ancak şimdi tekrardan okumaya başlayan birisi olarak diyorum ki alamıyorsun, aldığını sanıyorsun sadece.
@YoğurtÇorbası kiremit olayından devam etmemin sebebi anlatımın bütünlüğü korunsun diye : )
kategorik olarak aynıyız ve lakin düşünsel bakımdan bambaşkayız. Belki de çatı başında kiremit döşeyen uzaylılar olarak daha çok paylaşımda bulunmalıyız. Kimse birbirini tam anlamıyla anlayıp kapsayamaz öyle olsaydı buda bi çeşit, belkide fikirsel kast sistemine dönerdi. Zaten doğamız gereği çabuk anlaşılbilen şeyleri basit diye etiketleyip bir kenara koyan bir bünyeye sahibiz. Böyle ifade edince anlayacağınız üzere , kesinlikle istemem böyle bir şeyi : ) Egzotik olmak her zaman daha caziptir ; )
ve yana yakıla bundan şikayet etmekte aynı kapıya çıkan bir eylem. ben daha çok metaforik bir düşünsel ağ hayali içindeyim.Bilmem anlatabildim mi : )
benim asıl söylemek istediğim kiremit döşeyen işçi yada çiçek sulayan biri değildi bunları sırf misal olsun diye verdim(yoksa hiç bir eylem aynı değildir kitap okumakla kiremit döşemenin aynı şey olduğundan bahsetmedim) anlatmak istediğim en son yorumumda olduğu gibi yapılan eylemin normalleşmesi gerektiğiydi başka bir şey değil.evet farklı olabiliriz ve bu çok güzel bir şey ben kendim olmaktan mutluyum siz kendiniz olmanızdan hayatta mühim şeylerden biridir bu, farklılıklarımızla güzel olmak.
ve aynılıktan bahsederken demek istediğim herkesin kendini tek ve biricik ne bileyim farklı görmesiydi. ,kendimi ayırt etmiyorum, tam olarak bahsettiğim buydu kendimizi sizin tabirinizle '' çatı başında kiremit döşeyen tek uzaylı '' olarak görmek herkesin içine düştüğü bir şey bakın yanılgı demiyorum çünkü son derece normal bir şey bu, insanların kendini diğerlerinden ayırıp farklı görmesi. size belki şaşırtıcı gelecek ama ben kendimi uzun zamandır bir uzaylı olarak görüyorum yorumunuzu okuduğumda ister istemez gülümsedim.:) belkide sandığımız kadar farklı değilizdir @bilge çetin ve şu ana kadar tamamiyle anlaşıldığım hiç olmadı belki parça parça anlayanlar oldu ama bir bütün olarak kimsenin anladığını düşünmüyorum bende bunun gizemini arıyorum bakın aynı şey için hayıflanmıyor muyuz kastettiğim aynılıklardan biride bu işte insan oğlunda bitmek tükenmez bir anlaşılmak isteği var
her insan bir dünya olduğuna göre ve çoğu zaman kendini kendide anlayamadığına göre başkalarından bunu istemek fazla bir beklenti içinde olmak demek değil mi hayıflanmak birazda gereksiz değil mi.?
ve önceden de söylediğim gibi bunların hepsi kendini ve yaptığı eylemi abartma sanatı, üzerine bu kadar konuşmayı gerektiren bir şey değil. konuşuyoruz belki sırf konuşmak için kendimizi azda olsa anlatmak farklılıklarımızı dillendirmek için ama bunların hiç biri gerekli eylemler değil kendimizi bu kadar büyük görmek bir yanılgı bundan bahsediyorum tam olarak anlatmak istediğim şey bu kendimizi böyle abartmamız ve farklı görmemiz bizi aynı yapıyor
Başka akılların biriktirdiği deneyimi, görmediğin coğrafyalardaki insanların fikirlerini, hayallerini, başından geçenleri ve başka insanların oluşturduğu kitap listelerini öğrenmek için okur insan.
Kitap bir kaçış gibi geliyor bana. Bazı arkadaşlar hayatın gerçeklerinden kaçmak için kullanıyor kitap okumayı. Oysa iyi bir dostla yapılan sohbet gibisi yok. Avrupalılar,ulaşım araçlarında kitap okumayı bir birlerinin gözünün içine bakmamak ve sohbet etmemek için yapıyor. Yani beni rahatsız etme diyor. Bugün akıllı telefonlar varda insanlar müzik dinliyor ama hayatın müziğini dinlemekten mahrum kalıyor. :)
@YoğurtÇorbası Birbirimzden farklı değilsek neden birbirimizin aynısı değiliz? Bir işçi kiremiti neden döşediğini sorgulamaz çünkü bu onun işidir. Bunu yapması gerekir. Mecburdur. Okumak mecburiyet değil oysa ki? Ama bir doktor çıkıp kiremit döşese yaptığı şeyden belki gurur duyar, belki duymaz ama onun için ekstra bir durumdur. En nihayetinde bunun için bir çaba harcamıştır. Emeğinin bir kısmını bu işe ayırmıştır ve bu onda farklı bir çağrışım yapar. Şayet mutlu olduysa kiremit döşerken yaşadığı duyguları bu işi yapanlarla paylaşmak ister. Kiremit işçisi ile paylşırsa, işçi kendisi için belkide sıkıcı olan bu işi bir başkasının heyecan içinde yapmasına şaşıracak bu durumu anormal bulacaktır. O halde bunu bir işçi ile paylaşmak çok mantıklı bir iş değildir. Tıpkı kendisi gibi bunu emeğinden zaman ayırıp yapan ve zevk alan biri ile konuşmak yaşadığı tecrübeleri onunla paylamşak daha mantıklı gelecektir ona. Kim bilir belki, acemi olduğu için ayağı takılmış, düşme tehlikesi yaşamıştır. Bu müthiş bir maceradır onun için.
Çiçekleri sulayan kişi ise bu çiçekleri sulamasam halim nice olur diye düşünmez , çiçeklerin hali nice olur diye düşünür. Düşünülmesi gereken şey budur. O kadar çok okunması gereken kitap var ki okumaz isem o kitapların hali nice olur.
Hiç birşey olmaz mı . Hayır hayır onlar bunu haketmiyor.
Çatı başında kiremit döşeyen tek uzaylı ben miyim? Neden okuyamdığım çiçeklerim için hayıflanacak başka uzaylı bulamıyorum.
Birbirimzden çok farklıyız yoğurt çorbası hemde çok.
Bu konu birçok defa açıldı. Belki bu yorumlardan aradığın cevabı bulursun http://www.vikitap.com/grup/tartisma/Neden-kitap-okuyoruz-2766
şurdaki paylaşımlar sayesinde yazmanın, yüzyüze konuşmaktan daha zor olduğunun bir kez daha farkına vardım. :)) 'cahil' kelimesini ben severim. Ve benim kabul ettiğim bir şeyi de herkesin kabul etmesini tabiki beklemem çocukça( çocukları çok severim :)))) olur. (gelişimde geçen bir terim egosantirizm-çocuklardaki bencillik- ;) ) 'Kendime dışarıdan bakmak' söz öbeğini de çok sevdim bu arada ;) ben de yapmak istesem de çok başarılı olamıyorum sonunda, yaşadığım olaylarda kendimi haklı çıkartıyorum :))
eleştiriyi de çok severim, ama Bilge, edebi yönden eleştiremem dedim çünkü o konuda bilgim tam değil. Hazır paylaşım iyidir, candır diyorken son okuduğumuz kitaplar hakkında fikir alışverişi yaparsak sevinirim. Ben Kadının Fenni( Feyza Altun Meriç) ni yeni bitirip bugün Yetim Kalacak Küçük Şeyler ( Oya Baydar) e başladım. İçinizde Yetim Kalacak Küçük Şeyler i okuyan var mı?