Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
@YoğurtÇorbası kiremit olayından devam etmemin sebebi anlatımın bütünlüğü korunsun diye : )
kategorik olarak aynıyız ve lakin düşünsel bakımdan bambaşkayız. Belki de çatı başında kiremit döşeyen uzaylılar olarak daha çok paylaşımda bulunmalıyız. Kimse birbirini tam anlamıyla anlayıp kapsayamaz öyle olsaydı buda bi çeşit, belkide fikirsel kast sistemine dönerdi. Zaten doğamız gereği çabuk anlaşılbilen şeyleri basit diye etiketleyip bir kenara koyan bir bünyeye sahibiz. Böyle ifade edince anlayacağınız üzere , kesinlikle istemem böyle bir şeyi : ) Egzotik olmak her zaman daha caziptir ; )
ve yana yakıla bundan şikayet etmekte aynı kapıya çıkan bir eylem. ben daha çok metaforik bir düşünsel ağ hayali içindeyim.Bilmem anlatabildim mi : )
bu konuyla üye olduğumdan beri karşılaşıyorum ve herkes iyi kötü kendi düşüncesini paylaşıyor. nedense bu soru bana inanılmaz saçma geliyor lütfen yanlış anlamayın bu soruyu soranlara saygı duyuyorum sadece kendi fikrimi belirtiyorum o kadar. bana göre önemi olmayan bir tartışma insanoğlunun her şeyi etiketlemek ve bir yere koymak şu şöyledir bu da böyledir deme merakından geliyor. kimi içinde sırf kendi farklılığını gösterme merakından işte bakın efendim ben böyle düşünüyorum siz beni anlamıyorsunuz çünkü ben kitap okuyorum siz okumuyorsunuz etrafımda beni anlayabilecek entelektüel birikimi olan insanlar ne yazık ki yok ben anlaşılmak istiyorum çevremdeki insanlardan farklıyım efendim (!)kusura bakmayın ama hiç de farklı değiliz kimi insan güzelliğinden kimi insan zengin olmasından dolayı(bu örnekler pekala çoğaltılabilir ama uzatmayı istemedim) kendini diğerlerinden üstün ve farklı görüyor yani sırf kitap okuyoruz farklılığımız yararlı bir şey yapmak diye kendimizi farklı görmemiz , zengin ya da ne bileyim güzel bir arabası var diye kendini üstün tutan insandan bizi farklı kılmıyor. kendimizi üstün görmemizi haklı çıkarmıyor , her insan anlaşılmak istiyor bende anlaşılmak istiyorum ama bu çok zor ister kitap okusun ister okumasın kimin sizi anlayacağını bilemeyiz sırf kitap okumuyor diye kişinin duyarlılığı kıt diye bir şey söylememiz hiç doğru değil asıl böyle bir düşünce ortaya atmak yakındığınız şeyin ta kendisi. bence insan anlaşılmayı istemekten önce kendini anlamayı tanımayı denemeli kendini farklı tutmak yerine kendine dışarıdan bakmalı o zaman ne kadar '' aynı '' olduğumuzu fark edebiliriz
benim asıl söylemek istediğim kiremit döşeyen işçi yada çiçek sulayan biri değildi bunları sırf misal olsun diye verdim(yoksa hiç bir eylem aynı değildir kitap okumakla kiremit döşemenin aynı şey olduğundan bahsetmedim) anlatmak istediğim en son yorumumda olduğu gibi yapılan eylemin normalleşmesi gerektiğiydi başka bir şey değil.evet farklı olabiliriz ve bu çok güzel bir şey ben kendim olmaktan mutluyum siz kendiniz olmanızdan hayatta mühim şeylerden biridir bu, farklılıklarımızla güzel olmak.
ve aynılıktan bahsederken demek istediğim herkesin kendini tek ve biricik ne bileyim farklı görmesiydi. ,kendimi ayırt etmiyorum, tam olarak bahsettiğim buydu kendimizi sizin tabirinizle '' çatı başında kiremit döşeyen tek uzaylı '' olarak görmek herkesin içine düştüğü bir şey bakın yanılgı demiyorum çünkü son derece normal bir şey bu, insanların kendini diğerlerinden ayırıp farklı görmesi. size belki şaşırtıcı gelecek ama ben kendimi uzun zamandır bir uzaylı olarak görüyorum yorumunuzu okuduğumda ister istemez gülümsedim.:) belkide sandığımız kadar farklı değilizdir @bilge çetin ve şu ana kadar tamamiyle anlaşıldığım hiç olmadı belki parça parça anlayanlar oldu ama bir bütün olarak kimsenin anladığını düşünmüyorum bende bunun gizemini arıyorum bakın aynı şey için hayıflanmıyor muyuz kastettiğim aynılıklardan biride bu işte insan oğlunda bitmek tükenmez bir anlaşılmak isteği var
her insan bir dünya olduğuna göre ve çoğu zaman kendini kendide anlayamadığına göre başkalarından bunu istemek fazla bir beklenti içinde olmak demek değil mi hayıflanmak birazda gereksiz değil mi.?
ve önceden de söylediğim gibi bunların hepsi kendini ve yaptığı eylemi abartma sanatı, üzerine bu kadar konuşmayı gerektiren bir şey değil. konuşuyoruz belki sırf konuşmak için kendimizi azda olsa anlatmak farklılıklarımızı dillendirmek için ama bunların hiç biri gerekli eylemler değil kendimizi bu kadar büyük görmek bir yanılgı bundan bahsediyorum tam olarak anlatmak istediğim şey bu kendimizi böyle abartmamız ve farklı görmemiz bizi aynı yapıyor
Başka akılların biriktirdiği deneyimi, görmediğin coğrafyalardaki insanların fikirlerini, hayallerini, başından geçenleri ve başka insanların oluşturduğu kitap listelerini öğrenmek için okur insan.
Kitap bir kaçış gibi geliyor bana. Bazı arkadaşlar hayatın gerçeklerinden kaçmak için kullanıyor kitap okumayı. Oysa iyi bir dostla yapılan sohbet gibisi yok. Avrupalılar,ulaşım araçlarında kitap okumayı bir birlerinin gözünün içine bakmamak ve sohbet etmemek için yapıyor. Yani beni rahatsız etme diyor. Bugün akıllı telefonlar varda insanlar müzik dinliyor ama hayatın müziğini dinlemekten mahrum kalıyor. :)
bence okumak da yazmak da aynı sebepten ötürü: kişinin kendisi için. insan o kelimelere, bayat, eskimiş sembol yığınlarına baktığında onların arasından bir ışık gibi ortaya çıkan bilgeliğe aşık olduğu için okur. insan kendisini farklı kılmak ve bu farklılıkla içten içe coşmak için okur. insan kendisi gibi olan insanları fark etmek için okur. insan kendisindeki zeka parıltısını daha da parlatmak ve bu parlaklıkla gurur duymak için okur. insan okuduklarını kutsal amaçlara kanalize etmek için okur, sırf kendisi adına kutsal olan şeyler için, belki aşkı için okur belki de aşık olmak için... her halükarda kendisi için okur. vesselam.
@melzöçakmak aslında bir nevi kızıyorum da .... tamam kendimiz için okuyoruz, tamam kendimizi çok iyi hissediyoruz, tamam gizli mağaramız bizim kitaplar, diğer kapısı bambaşka dünyalara açılan. Hepsine tamam ama insan okuduklarını biriktirdikçe ağırlaşıyor. İstiyor ki birileri ile tartışsın, okuduğu kitaplardan yola çıkıp belki onlara dayanarak yeni cümleler icat etsin. iki arkadaş bir araya geldiğinde diğer arkadaşı çekiştireceğine bir kitap hakkında ileri geri etsin. bir fikir hakkında tartışsın.
Okuduğu bir olaydan yola çıkıp konuşmaya başladığında karşındaki ona bön bön bakmasın, onu sıkıcı bulmasın.
Fikir dünyası ucu bucağı bulunmayan sonsuz bir evren. Sıkışıp kaldığımız matbu kelimlerimiz, tek tip fikirlerimiz artık beni öylesine boğuyor ki. Aynı fabrikanın ürünü, aynı estetik doktorunun şaheseri insancıklar olup çıktık. Kopyala yapıştır beyinlerimiz, bizi idare etmek isteyenlerin şırıngaladığı bilgi kırıntıları ile ahkam kesmelerimiz hepsi ama hepsi çok sıkıcı. Her şeyi bildiğine inan insanların içinde cahil kalmak en büyük mutluluk , farklı düşüncelerinizi kimsenin umursamadığı bir dünyada düşünmemek daha mantıklı gibi geliyor insana.
Tabi ki mümkün değil. O halde kitap en iyi DOST