Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
-Piyango. Bu haftaki piyangoda ne kadar para birikmiş? Bilen var mı bu hafta Powerball ne kadar veriyor?"
-"10 milyon dolar," dedi arka sıralardaki atletik yapılı bir öğrenci.
-"Peki, vergi diye bir şeyin olmadığı hayali bir ülkede yaşadığımızı varsayalım. Şunu da biliyoruz ki Powerball'ı kazanma olasılığı 120 milyonda 1. Çünkü sayısal kombinasyonların toplamı bu. Bir loto bileti alarak ne kazanmayı beklediğimi hesaplamak için yapacağım işlem kısaca şöyle oluyor; Kazanma olasılığını kazanacağım miktar ile çarpacağım, sonra da buna kaybetme olasılığımı sıfırla çarpıp ekleyeceğim; sıfırla çarpmamın nedeni de kaybedersek bir şey kazanamayacak olmamız."
Beklenen Değer. (piyango bileti) = (kazanma) olasılığı * toplam para + (kaybetme) olasılığı * (0$) [1/120.000.000.000}* ($10,000,000)+ (119,999,999/120,000,000)* ($0) = (0.00000083%) * ($10,000,0000) + (99.99999917%) * ($0) =$0.083 + $0.000 =$0.083
Yani bu hafta bir Powerball bileti alsanız ancak 8.3 sent kazanmayı bekleyebilirsiniz. Ama bilet bir dolar ve görüldüğü gibi aslen değeri 8.3 sent Olasılık kuramına göre piyango bileti almak o zaman mantıklı değil, çünkü ödenen bedel beklenen değerden daha düşük."
"Yani, siz 1 dolar ödeyip de 10 milyon dolar kazanma şansınız olduğunu düşünerek buna değeceğini düşünseniz de, bu doğru değil; çünkü aslında biletin değeri 10 sent bile değil." Caine kahvesini yudumladı ve öğrencilerin bu bilgiyi sindirmesini bekledi. Herkesin bu açıklamayı anladığından emin olduğunda soru sordu. "O zaman ne zaman piyango bileti almak akıl karı bir iş oturdu? Madison cevap verebilecek misin?"
Hoş sarışın oturduğu yerde doğruldu. "Herhalde toplam ikramiye 120 milyonu geçtiğinde."
-"Doğru. Peki neden?"
- "Çünkü, büyük ikramiye diyelim ki 125 milyon dolar ve kazanma şansı 120 milyonda bir, o zaman her bir biletin beklenen değeri -" Madison durdu ve önündeki hesap makinesinde bir işlem yaptı, "1.04 dolar olurdu, o da biletin bedeli olan bir dolardan fazla."
-"Aynen öyle," dedi Caine. "Beklenen değer teorisiyle olayı incelediğimizde, ancak değer bedelden yüksekse o zaman bu risk göze alınmalıdır. Bu yüzden de ancak 120 milyon dolardan fazlasını kazanabileceğiniz bir durumda piyango bileti almak gerekir."
"Şizofren nasıl bir şey?" diye sordu Caine tedirgin şekilde. Kardeşine bunu daha önce hiç sormadığını düşündü bir yandan da. "Nasıl hissediyor insan kendini?"
Jasper omuz silkti. "Hiçbir şey oluyormuş gibi hissetmiyorsun. Yanılsamalar gerçek gibi. Doğal hatta olması gerektiği gibi. Sanki hükümetin düşüncelerini okumaya çalışması dünyanın en mantıklı ve doğal şeyiymiş gibi geliyor, ya da en yakın dosyunun seni öldürmesi falan." Bir an sustu kaldı. "Bu yüzden çok korkutucu."
(Sayfa 61)
Tanri zar atmaz demis Einstein, kaos teorisini sacma buldugunu belirtmek için ama belki de tanri zar atmak ile kalmiyor, ustune zarlari hilleli...
Kitab cidden alıntı yapılacak türde değil okumanız gereken bir kitap sonrasında herşey anlam kazanıyor.
BAŞTA ÇOK KARIŞIK GİBİ GÖRÜNSEDE AKICI VE ZİHİN AÇICI BİR KİTAP OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM,KİTAP BİR BÜTÜN ,ALINTI HER SANTİMİ BENCE.
dipnot:bu kitap bir bütün olarak okunduğunda anlam kazanıyor.bu kitap hakkında alıntı yapmak hiç kolay değil.Her ne kadar alıntı anlamlıymış gibi gelse de emin olun bütünü alıntıdan daha anlamlıdır.
"Satranç hayat gibidir David," demişti babası. "Her parçanın kendi işlevi vardır. Bazıları zayıftır, bazıları ise güçlü. Bazıları oyunun başında işe yarar, bazılarysa sonunda. Ama kazanmak için hepsini kullanmak zorundasın. Aynen hayatta olduğu gibi, satrançta da skor tutulmaz. On parçanı kaybedip, yine de kazanabilirsin oyunu. Satrancın güzelliği budur işte. İşler her an tersine dönebilir. Kazanmak için yapman gereken tek şey tahtanın üzerindeki olası hamleleri ve anlamlarını iyi bilmek ve karşındakinin ne yapacağını kestirebilmek."
(Sayfa 108)
Eğiticiler, filler zincirlerini kıramayacaklarını öğrenene kadar ip kullanmazlar. Aslında o filleri orada tutan ipler değil, kendi akıllarındaki koşullama. İşte bu yüzden bilgi önemlidir.
Eğer bir şey yapabileceğini düşünürsen, aslında bu mümkün olmasa bile yapabildiğini görürsün. Eğer yapamayacağını düşünürsen, o zaman da çoğunlukla yapamazsın, çünkü denemezsin bile.