Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
Ablam aşıladı bana. İyi ki de aşılamış. Zaten okuldaki öğretmenlerime kalacak olsam insanı okumaktan soğuturlar, bir kere okumayı sevdirebilecek kitap önerenine denk gelmedim.
Terör bölgesinde geçen sıkıntılı askerliğim sırasında, can sıkıntısından başladım. Yapacak daha iyi bir şey yoktu. Çarşı iznimiz dahi yoktu.
Okumayı tam söktüğüm günlerde dayım aşılamıştı bana bu sevgiyi.İlk okuduğum kitap Samed Behrengi-Küçük Kara Balık ondan sonra Bir Şeftali Bin Şeftali.Daha sonra dayım bana kitap almaya devam etti,yaşım ilerledikçe bende kendime yeni kitaplar aldım ve birlikte koskocaman bir kütüphane oluşturduk.Taa o zamanlardan beri kitap okumak,en sevdiğim şey,en büyük sevgim.
Teyzem çok fazla kitap okurdu. Onu kendime örnek aldığım, onun gibi olmak istediğim için bende onunla okumaya başladım ve hala büyük bir keyifle okumaya devam ediyorum. :))
Okumayı söktüğümden itibaren evde yaşıma hitap eden kitapları tekrar tekrar okurdum, oldum olası severmişim zaten. Babamın rahmetli arkadaşı İhsan Amcam (özellikle ismini yazıyorum, andıkça mutlu oluyorum) bu huyumu fark edip bana 12 kitaplık bir bilim serisi almıştı, böyle sevimli, resimli filan. Ama serinin kitaplarını bana hep tek tek verdi, hepsini koymadı önüme. Verdiği her kitapta hem bir çok şey öğrenmiştim hem de okumaya açlığım artmıştı. Ruhu şad olsun, bu yaptığını, uyguladığı taktiğin bana ne kadar faydası olduğunu ömrüm boyunca unutmayacağım.
Balıkesir'de ortaokuldaydım. Her hafta bir kitap okuma ödevi ile başladı her şey. Rastgele bir kitapçıya götürdü bizimkiler. Hangi kitabı okuyacağımdan habersizim. Ürkek ceylan adeta.Sahibi emekli öğretmendi. Gırtlak kanseri oldu sonra adam. Beni kararsız ve alık bir halde görünce rafların arasından bir kitaba uzandı Alfred Bester- Kaplan! Kaplan!
Aman aman. Bu nasıl bir şey? Bu nasıl bir kitap? Başlamaya üşendiğime hala pişmanım. Başladıktan sonra hemen bitirip soluğu kitapçı da aldım yine.
Başka bir kitap bu sefer. Artchur C. Clarke- 2001 Bir Uzay Macerası. Başka diyarlar önümde açılmıştı. Duvar yıkılmak üzereydi. Sonraki hafta geldi.
J:R:R Tolkien- Hobbit. İşte duvar bununla beraber yıkıldı. Yeni diyarlar, yeni kitaplar. İnsanın kendi zihnine açılan kapının anahtarı kitaplar.
O kitapçıya, önüme yeni dünyaları serdiği için teşekkür ederim.
babam ben 8,abim10 yaşındayken dünya klasiklerinin setini almıştı bize.kitaplıktaki 4 ciltlik savaş ve barışa kara kara bakardım.o çocuk halimle yeraltından notları okumaya çalışmıştım ilk :)) sırf adı güzel diye.yeraltından canavarlar filan çıkacak sanıyodum.bir sayfa okuyabilmiştim ancak.yıllar sonra aynı kitabın kapağını tekrar açtığımda 'vay be ne sağlam kitapmış!!!!
Herşey bir boşluktan sanırım meydana geldi bende,kendimde bir yoksunluk hissediyorum ergen dönemlerimde,kitaplara sığındım...
Onlar benim huzurum,onlar benim saklandığım kovuklar oldu.Düşünüyorum da sihirbazın sapkasınan çıkan bir tayşan gibi şaşkın şaşkın etrafa baktığım zamanları hatırlıyorum.Kitap bana yeniden anlamayı yemeyi,su içmeyi öğretti.
Okumayı öğrendiğimde çok hevesliydim, her şeyi okumak istiyordum. Ablam da bunu fark etmiş, sağ olsun, ödevini yap sana kitap hediye edeceğim derdi. Ben de kitap kazanmak için ödevimi yapardım. Ablam bir taşla iki kuş vurmuş yani.
Yani birinci sınıftan beridir okurum ben.
Bu yorum silinmiş