Ben Kürk Mantolu Madonna'dan ziyade İçimizdeki Şeytan'ı -yanlış hatırlamıyorsam başkahramanın adı Ömer'di- ve Ömer'in sorgulayışını, içine çekildiği hayatı yaşayamamasını vurgulamak isterim. Aynı şekilde Peyami Safa'da da Bir Tereddüdün Romanı isimli eserinde Vildan karakteriyle huzursuz bir ruhun tablosunu yapmıştır. Tanpınar -Mahur Beste-, Füruzan -Berlin'in Nar Çiçeği-, Yusuf Atılgan'ın Zebercet'i, şu an aklıma gelmeyen nice deha ve nice karakter .. Gölgeleriyle.
Göktaşı'na da kütüphane konusunda kesinlikle katılıyorum. Çok geniş bir grup değiliz -henüz- ama böylesi daha samimi ve daha paylaşımcıl olabiliyor o sebeple elimizden geldiğince, okudukça ve kazandıkça paylaşmalıyız, bunu da kütüphaneyle başlatmalıyız diye düşünüyorum.