Yeraltı edebiyatı, dili zincirlerinden kurtarmak için 19. yüzyılın ortaları ile 20. yüzyılın başlarında oluşmaya başlayan ben özgürüm diye bağıran edebiyat.
Üzgünüm, çünkü geleceğin umutsuz ve iyileştirilemez olduğunu hissediyorum, her şeyden sıkıldım ve hiçbir şeyden tatmin olmuyorum, başarısızlığın ta kendisiyim, suçluyum ve cezalandırılmam gerek, kendimi öldürmek istiyorum, eskiden ağlardım, şimdi ise gözyaşlarımın ötesindeyim, insanlar ilgimi çekmiyor, hükmümü kaybettim, yiyemiyorum, uyuyamıyorum, düşünemiyorum, yalnızlığımın, korkularımın, öfkemin üstesinden gelemiyorum, kendimi şişman hissediyorum, yazamıyorum, sevemiyorum, kardeşim, sevgilim öldüler, ikisini de ben öldürdüm, ölüme doğru ilerliyorum, ilaçlardan korkuyorum, sevişemiyorum, sikişemiyorum, yalnız kalamıyorum, başkalarıyla olamıyorum, kıçım kocaman oldu, vajinamdan tiksiniyorum.