Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
''Gerçeğin her türlüsü belirsiz bir şüpheden iyidir.'' -- Sarı Surat--
''Eğer bir kişi doğa hakkında yorum yapacaksa fikirleri de en az doğa kadar geniş olmalı.'' --Kızıl Dosya--
'' Bir mantıkçı için her şey tam olarak ne ise öyle görünmelidir.
Kendini küçük görmek de yeteneklerini abartmak da gerçeklerden kaçmaktır.'' --- Yunanlı Tercüman---
''Ben ne bulursa okuyan ve tuhaf bir şekilde küçük detaylara dair kuvvetli bir hafızaya sahip bir adamım.'' -- Aslan Yelesi--
'' Bu dünyada ne yaptığının önemi yok... Asıl soru, insanları ne yaptığına inandırabileceğin.'' --- Kızıl Dosya---
Kızıl Dosya'dan...
*
" Hayatın renksiz yumağının içinden her zaman kızıl bir cinayet ipliği geçer."
*
"Ne yaptığın hiç önemli değil bu dünyada.
Önemli olan insanları ne yaptığına inandırdığın.."
"Holmes sadece kıyafetini değiştirmiş değildi. İfadesi, tavrı ve hatta ruhu bile benimsediği role uymuştu. Bir dedektif olmaya karar verdiği için sahneler iyi bir aktör, bilim ise bir akılcı kaybetmişti."
"Sherlock Holmes'a göre o, 'O Kadın'dı. Onun için başka bir ifade kullandığını pek duymadım. Holmes'un gözünde, cinsiyetinin bütüm özelliklerimi gösteren tam bir kadındı. Holmes'un Irene Adler'a karşı hissettiği kesinlikle sevgi değildi. Bütün duygular özellikle de bu duygu, onun soğuk, mükemmelliyetçi ama hayranlık uyandıracak kadar dengeli zihnine oldukça uzaktı. Bana göre o dünyanın gördüğü en mükemmel akıl ve gözlem makinesiydi fakat bir âşık olarak pek başarılı olamayacağı da bir gerçekti."
"Sevgili dostum," dedi Sherlock Holmes, Baker Sokağı'ndaki evde ateşin karşısında otururken, "hayat, insan aklının düşünebileceğinden çok daha gariptir. İnsan, gerçekte sıradan denen şeyleri çoğu zaman hayal bile edemez. Eğer şu pencereden el ele uçup, bu büyük şehrin üzerinde dolaşarak çatıları hafifçe kaldırıp aşağıda olan garipliklere, sıra dışı tesadüflere, planlara, niyetlere ve nesilden nesile süren olaylar zincirine bakabilseydik, aslında doğası gereği sıradan ve önceden tahmin edilebilir olan insan ürünü eserlerinin hepsi, yararsız ve donuk bir hal alırdı."
"Ben bir beyinim Watson. Geri kalan yalnızca bir ilave."
"Bir mantıkçı için, her şey tam olarak ne ise öyle görünmelidir. Kendini küçük görmek de, yeteneklerini abartmak da gerçeklerden kaçmaktır."
"Bir şark rüzgarı geliyor, Watson. (...) Öyle bir rüzgar ki İngiltere'de böylesi esmedi. Soğuk ve acı bir rüzgar bu Watson ve bir çoğumuz karşısında çürüyüp gideceğiz. Fakat yine de Tanrı'nın rüzgarı bu ve fırtına dindiğinde, güneşin altında daha temiz, daha güzel ve daha güçlü bir toprak yatacak."
"Dahi olmak, sonsuz gayret gerektirir, derler" dedi bir gülümsemeyle. "Çok kötü bir tanım ama tam dedektiflere göre."
"Sıradan olmayan bir şeyin, bir engel olmaktan öte, bir yol gösterici olduğunu size çoktan söylemiştim. Bu tür bir sorunu çözerken en önemli şey olayların ardında yatanlar hakkında mantık yürütebilmektir. Bu çok faydalı ve kolay bir yoldur ama insanlar bu yola pek başvurmazlar. Hayatın gündelik olaylarında ise ilerisi hakkında mantık yürütmek daha faydalı olduğundan diğer yol unutulur. Sentez yoluyla mantık yürüten elli kişi varsa çözümlemelere vararak mantık yürüten bir kişi vardır."
"Henüz elimde yeterli veri yok. Elinde veri olmadan bir teori üretmek büyük hatadır. İnsan teorileri gerçeklere uyduracağına, farkında olmadan gerçekleri teorilere uydurmaya çalışır."
Genç Stamford, şarap bardağının üzerinden biraz tuhaf bir şekilde bana baktı. "Sherlock Holmes'u henüz tanımıyorsun," dedi; "Tanısaydın, ona belki de sürekli birlikte olabileceğin bir arkadaş gözüyle bakmazdın."
"İnsan zihninin, boş bir çatı katına benzediğini ve insanın bu çatı katını kendi seçeceği mobilyalarla döşeyeceğini düşünüyorum. Yalnızca bir aptal, önüne gelen her bilgiyi kapar, böylece ona faydası dokunabilecek bilgiler kalabalıklaşır ya da birçok şey birbirine girer ve o bilgiye ihtiyacı oldu mu güçlükler yaşar. Ama becerikli ve usta bir kimse, zihnine ya da çatısına bir şeyler alırken son derece dikkatlidir. İşini yapmasına yardım edecek aletlerden başka hiçbir şeyi yoktur ama bunları da sınıflandırmış ve kusursuz bir düzene sokmuştur. O küçük odanın duvarlarının esnek olduğunu ve her ölçüde genişleyebileceğini düşünmek hata olur. Emin olun ki, zaman geliyor, zihninize kattığınız her bilgiyle önceden bildiğiniz bir şeyi unutuyorsunuz. Bu yüzden, önemsiz bilgilerin önemlilerin önünü tıkamaması çok büyük önem taşıyor." "Ama söz konusu, Güneş Sistemi!" diye çıkıştım. "Dünya'nın Güneş'in çevresinde döndüğünü söylemenin," diyerek sabırsızlıkla sözümü kesti, "Bana ne faydası var? Dünya isterse ayın çevresinde dönsün, ne benim ne de işim için hiçbir önemi yok."