Arkadaşlar seçilen kitaba oy verenler lütfen okuyup,yorumlasınlar.
Sahilde kafkayı okurken yazan klasik müzikleride dinlemeyi öneririm.kitap gerçektende bir masal gibi benim çok hoşuma gitti.
Ben daha once okudugum icin bu ay katilamiyorum. Begenerek okumustum.
Keyifli okumalar dilerim...
Sonunda bitirdim
Her Murakami bitirdiğimde hep kendi kendimi sorguluyorum, acaba bir daha Murakami okumasam mı diye :D
Ya okurken heyecanlı, sürükleyici.. Ama bitince, okumasaymışım da olurmuş hissinde oluyorum hep
Bu sanırım sonlarının bir yere bağlanmaması, ucunun açık kalmasıyla alakalı.
Her ne kadar bu kitapta farklı anlamlara gelebiliyor olsa da ensest ilişki içeren ifadelerden hiç hoşlanmıyorum.
Başlarda meraka sürükleyen olay örgüsü ile hızlı akan, ilerisi için umut vadeden bir romanken, sonrasında rahatsız edici ensest tema ve zorlama kurguyla bir de üstüne olayların havada kalması, alelade geçiştirilmesinden dolayı hayal kırıklığı yaratan bir kitaba dönüştü. Romanın gereksiz uzatılmış onca yeri olmasına rağmen apar topar, oldukça klasik, sönük bir biçimde nihayete erdirilmesi de ayrıca fiyaskoydu. Buna rağmen içinde altı çizilecek bazı yerlerin olması ve yer yer japon anime tadı vermesi ise kitabın güzel taraflarıydı. Özellikle konuşan kedi-köpekler de kitabın hoş sosuydu. Bu kısımlar Sezgin Kaymaz'ın kitaplarını akla getirdi. Kitaba genel olarak bakacak olursak; abartılmış, okunması elzem olmayan ve lüzumsuz yere uzatılmış bir roman olduğunu düşünüyorum. Bu kitap Murakami üzerine olan algımı negatif olarak etkiledi. Maalesef bir daha Murakami kitabı okuyabileceğimi sanmıyorum.
bende kitabı bitirdim, genel olarak güzeldi bence, zaten bütün Murakami kitapları akıp gidiyor bende. 1Q84 ten önce okusam daha çok sevebilirmişim. Hava da kalan çok şey var merak ettiğim çok şey var, bazı kısımlar özellikle çok güzeldi, ama mesela kedilerinin kesildiği kısımda çok kötü oldum çok rahatsız ediciydi. Bendeniz Nakata'nın yolculukta yaptığı konuşmalar, ve şimdi adını hatırlayamıyorum akıllı olan kediyle yaptığı konuşmalar çok etkileyiciydi.
sevdiğim bazı alıntıları ekliyorum aslında çok daha fazla alıntı var bence ama bir yerden sonra işaretleme yapmışım
"Bizim yaşadığımız dünyanın hemen yanı başında başka bir dünya mutlaka vardır. Oraya bir ölçüde ayak basabilirsin. Hiçbir şey olmadan geri de dönebilirsin. Dikkatli olursan tabii ki. Fakat belirli bir noktayı geçecek olursan, bir daha asla dönemeyebilirsin. Dönüş yolunu bulamazsın."
"Haddinden uzun düşünmek, hiç düşünmemiş olmaktan farksızmış demek ki," dedi genç adam.
"O zamandan kurtulabilmek için hareket etmeye devam ediyorsun. Dünyanın öteki ucuna gitsen bile, o zamandan kaçamayabilirsin. Fakat öyle bile olsa, dünyanın öteki ucuna gitmek zorundasın. Dünyanın öteki ucuna gitmedikçe yapamayacağın şeyler de var çünkü."
"Birçok şeyin seninle ilgisi yok. Benimle de ilgisi yok. Ne kehanetle ne de lanetle ilgili. Ne DNA'yla ne de düzensizlikle. Yapısalcılık yüzünden olmadığı gibi, üçüncü sanayi devrimi yüzünden de değil. Hepimizin böyle çöküp gitmesi, dünyanın kurgusunun çöküş ve yitim üzerine kurulu olmasından. Bizim varlığımız o prensibin gölgesinden başka bir şey değil. Rüzgâr eser. Hırçın rüzgârlar da vardır, insanın ruhunu okşayan rüzgârlar da. Fakat tüm rüzgârlar, gün gelir yitip gider"
kalın bir kitap olmasına rağmen iki günde bitirdim. bunda hem kitabın akıcığının hemde temmuz bitmeden ayın kitabını okumalıyım hevesimin katkısı oldu. çok büyük beklentilerle başladı kitap benim için. ama sonu asla tatmin etmedi. çoğu şey muallakta kaldı. nakatanın öğretmenin hikayesini merak ettim mesela. küçük bir nokta anlatıldı ve öylece kayboldu. nakataya çok içim acıdı okuyabilme konusunda kendini eksik hissettiği noktalarda aklıma sık sık algernona çiçekler kitabı geldi. okuduğum ilk murakami kitabıydı sanırım ucu açık sonlar bırakmak yazarın tarzında varmış. bir süre sonra yeni bir kitabını okuyup daha sağlam bir yargıya sahip olacağım. iyi ki okumuşum.
Anlatılan olaylardan kurgudan ziyade içindeki siirsellik aldı gitti beni. Okurken müzikle birlikte okudum bazı yerlerini icindeki müziği yakalıyoruz bu sayede. Ben çok beğendim kitabı. Hatta Murakaminin başka kitaplarını da okuyacağım. Umarım favori yazarım olur. Kitaptaki karakterlerden Nakata hoşuma gitti. Okuyamamak zayıf yaniymis gibi görünüyor ama bu sayede diğer insanlardan ayrılıyor. Kedilerle konuşmasında bile başka bir naif taraf var.