Tarih okumayı ve konuşmayı sevdiğim için bu grubu açıyorum. Yalnız tartışmalar bilimsel verilere dayanarak olursa sevinirim. Bir konuyu savunuyorsanız kaynak göstermek zorunda değilsiniz fakat gösterebilecek durumda olun. Boş bir kahve muhabbeti için değil bir birimizi geliştireceğimiz bir ortam olsun istiyorum.
Buyrun tozlu raflara
Bu konuyu daha sonra açmayı düşünüyordum. Fakat bazı başlıkları okuyunca hemen açmam gerektiğini anladım.
Tarihi roman nedir ve ne kadar bize tarih bilgisi verir ?
Bu iki soru çok önemlidir. Tarihi roman okurken hangi düşünce ile okuduğunuz önemlidir. Günümüzde çoğu okuyucu tarihi romanları farklı bir algı ile okumaktadır. Okuyucuların bu algısı kendilerini yanlış yola sürüklemektedir.
Tarihi roman belirlenen tarihi zaman içinde geçen, karakterleri gerçek yada hayal gücü olabilen, bir tarihi konu çevresinde gelişen romanlardır. Ne kadar bir tarihi zaman içinde geçse de içinde yazarın hayal gücünü de barındırır. Konuşmalar,olaylar yazarın hayal gücünden yansımıştır.
Tarih roman içinde ki bilgi miktarı yazarın ne kadar araştırma yaptığına bağlıdır. Size çok geniş bir bilgi birikimiyle birlikte de verebilir, daha az bilgi ile de sunabilir. Burada yazar tabi ki işlediği tarihi zamanın koşullarını değiştiremez, konunun geçtiği zaman çizelgesinde ki olaylar değiştirdiği vakit o kitap tarihi roman olmaktan çıkar normal bir roman olur.
Tarihi roman okurken şunu unutmamak gereklidir. Bu kitaplar tarih kitabı değildir. Burada geçen olaylar kurgulanmıştır. Gerçekte olabilir hayal gücü de olabilir. Bu tür kitaplarda geçen olayları tarihi bir mesele gibi algılamak okuyucuyu çok büyük yanlışlara sevk eder.
Benim okuduğum ve beğendiğim tarihi romanlar;
H.Nihal Atsız - Bozkurların ölümü ve bozkurtlar diriliyor : Nihal Atsız fikri düşünceleri bir yana edebiyat ve tarih olarak çok güçlü bir yazar. Hikayenin geçtiği dönem, karakterler, olaylar örgüsü çok güzel. Kendisinin tarihi bilimindeki güçlü bilgisi hikayeciliği ile çok güzel bir eser ortaya koymuştur. Sencer'in olup olmadık yerde gülmesi, Kürşat'ın lider kişiliği, Yamtarın yemek ile olan muhabbetleri çok güzeldir. Tabi son destansı savaş her okuduğumda gözlerim dolar. Siyasi görüşe aldırmadan Türk tarihinin bir döneminde geçen bu romanı okunması gerek.
Adil Yakubov - Uluğbeyin Hazinesi : Bu yazar ile karşılaşmam şans eseri olsa da kitabı okuduktan sonra hayran kaldım. Türkistanlı olan yazar o dönem geçen bilim,siyaset ve dini bağnazlık üzerine kurulu bu yapıtını çok güzel yansıtmıştır. Uluğbey Timur soyundan gelmektedir. O dönem bilimin özellikle gök bilminin en tepe noktalarından biridir. Öğrencisi Ali Kuşçu ile bilim üzerine sohbetleri, o dönem geçen siyasi olayları, bağnaz toplulukların bilime bakışını ve o dönemin dokusu ile çok güzel yansıtmıştır yazar. Diğer romanlarını da kısa sürede okumak istiyorum.
Murat Kınıkoğlu - Bozkırın Efendisi : Yazar bir tıp doktoru olsa da roman çok akıcı. Ayrıca bilgi olarak gerçekten iyi bir araştırma yapmış. Kendisi de kitap içinde yararlandığı kaynakların bazıalrını dipnot olarak okuyucuya sunmuş. Göktürkler zamanında geçen hikaye çok güzel bir olay örgüsüne sahip ve çok güzel bir sona. Ufak bir fikir ateşinin, bir korkunun, bir olayın, nasıl bir topluluğu ateşlediğini güzel anlatmış.
Kemal Tahir - Devlet Ana : Kemal Tahir'e yazılacak fazla söz yok. Devlet Ana Osmanlı döneminin ilk zamanını anlatan çok güzel bir yapıt. Çok uzun zaman önce okuduğum için şimdi düşünce bazı yerleri unutmuşum yeniden okumak gerek. Fakat o ortamı çok içten ve güzel anlatmış.
Tam olarak tarihi roman sınıfına girmese de, Ahmet Ümit'in polisiye-tarihi romanları bu kapsamda okunmaya değer.
@jin
Ahmet Ümit yanlış hatırlamıyorsam patasana diye hitit kalıntıları üzerine geçen bir polisiye romanı vardı. Fakat bu tarihi romana girmiyor tabi o dönemde geçen bir olay örgüsüne sahip olsaydı o zaman olabilirdi.
Aklıma geldikçe yazıyorum geçen gün mesaj atarken bir tane roman aklıma geldi onları yazmadım. Tarihi roman o dönemin dokusunu iyi yaşatmalıdır demiştim. İşte bu yüzden kötü diye nitelendirdiğim bir romanı yazacağım.
Ahmet Turgut - Bozkırın Sırrı Türk Peygamber : Fikir olarak güzel ama tarihi doku olarak çok kötü bir roman benim için. Neden bu kadar ağır eleştiri yapıyorum. O dönemin düşünüş yapısını bilmeniz gerekli siz gidip bozkırda yaşayan insanlara tasavvuf fikirleri yükleyemezsiniz. Böyle bir şeyin imkanı yok. Bozkırda yaşayan insanların inanış yapıları bellidir. Ona göre inanç yapıları şekillenmiştir. Bundan ve bazı tarihi hatalardan dolayı kötü bir tarihi roman bana göre.
tarihten bahseden kitapta birinci şartım yazarımızın profesör doktor unvanını almasıdır. ayrıca bir dönemden veya kişiden (tarih buna indirgenmeyecek kadar geniş bir bilimdir bildiğimiz üzere.) bahseden kişinin de o dönemde yaşamış olmasına dikkat ederim.profesörün yazdığına bakmadan geçemeyiz. profesör olmuştur ama iyi bir eser olmamıştır. veya olmuştur.
tarihi romanlarda kaynakça söz konusu olmadığından,ticari kaygı ile yazıldıklarından veya sanat kaygısıyla yazıldığından almam. çünkü tarihler hakkında gerçekler çok daha önemlidir.