Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
Açıkçası ben kendi adıma insanlığımdan utanıyorum her yeni gün. Patlama diyorlar tek kelime ile anlatmak istedikleri zaman. Kimse orada olanların yaşadığı acıyı, orada olmayıp da yaşanılan acılara vicdanlarında ortak olan insanların acısını düşünmüyor. Artık o kadar hissizleşmişiz ki acıyı anlayamıyoruz. Bomba patladı masum insanlar öldü ya da bomba patladı şehit verildi neresinden tutarsanız tutun tüm bunlar sizin için televizyonu, bilgisayarı ya da haber kaynağını kapattığınız anda zihninizde sıfırlanıyorsa, sadece konusu geçtiğinde ya da bir haber gördüğünüzde içiniz biraz cız ediyor ve sonrasında herhangi bir şarkıyı dinleyebiliyorsanız gerçekten acının ne demek olduğunu anlamıyorsunuz demektir. Ölümlerin hemen hemen her gün olması mı duyarsızlaştırdı? Nasıl oldu da ölümün soğuk ellerini normalmiş gibi algılar hale geldik?
Biz komşuyuz, biz arkadaşız, biz aileyiz, biz biriz, biz birlikteyiz, bizim ayrımız yok diyebileceğimiz günleri görmeyi çok istiyorum. Ben bir öğretmen olarak nefret denen duyguyu çocuklarımın hiç tatmamasını istiyorum. Sevmenin, sevginin neleri değiştirebileceğini görmek istiyorum. Artık kötü sözler, çarpıtılmış düşünceler, kutuplaştırılmış bir toplum görmek istemiyorum. Kaynağı her ne olursa olsun nefrete dur diyebilcek bir nesil yeşertmeyi hedefliyorum. Birbirinin yaralarını saran, birbirini anlayan bir geleceğe katkı sağlamak istiyorum.
Ne zaman bitecek bu can kıyımı biliyor musunuz? Gerçekten birbirimizi suçlamayı bırakıp çözüm odaklı olduğumuzda, gerçekten samimi olduğumuzda, gerçekten insan olmanın hakkını verdiğimizde...
Türkiye yine çok üzücü bir olay ile karşı karşıya kaldı. Doğal olarak böyle bir üzücü olay karşısında sesiz kalmak mümkün değil. Herkes tepkisini ortaya koymalıdır. Ama bu tepkilerin mantıklı ve bilinçli bir şekilde olması gerekir. Dünden beri sosyal medyayı takip edenler, yaşanan rezaleti görmüştür. Daha olayın kim yaptığı öğrenilmeden onu bunu suçlamak, akıl dışı düşüncelerin kin ve nefret ile dile getirmelerine şahit olduk. Bu akıl dışı düşüncelerin sahipleri,olayın suçlusunu, kendileri ile düşünce olarak uyuşmayanların olduğunu çoktan bile ilan ettiler. Bu akıl dışı düşünce sahipleri bizim gibi sıradan insanlar olmakla birlikte bizi yönetenlerin de bunlar için de olması çok daha üzücü bir durumdur. Üstelik bu Türkiye’de tanına şahıslar, bilinçli bir şekilde bu akıl dışı düşünceleri dile getiriyorlar. Maalesef bu akıl dışı düşünceleri görürken ne kadar karmaşık ve zor bir sürecin için de olduğumuzu bir daha hatırlamış oldum.
Gerçekten çok zor bir süreci yaşıyoruz. Bu süreçte çok üzücü olay yaşanıyor . maalesef tepkilerimiz ile şimdiye kadar, bu olayları yapanlara çok iyi bir cevap verdiğimizi söyleyemeyiz. Bu şekilde devam edersek işimiz daha da çok zor olacak. Bir ülkeyi terörün, dış güçlerin yıkması çok zor. Ama bir ülkenin kendi vatandaşları tarafından yıkılması çok kolaydır. Türkiye’deki bugünkü kutuplaşma bizi çok kötü sonuçlar ile karşı karşıya bırakacaktır. Bu kutuplaşmanın sorumluları da siyasetçilerdir. En son 4 parti liderini bir arada olduğunu hiç birimiz hatırlayamayız. Maalesef halkta, bu bizim güvenlik ve huzurumuzu korumakla görevli olan siyasetçilerin oyunlarına geliyor. Onların tek bir amacı var: Oy. Bunun dışında düşündükleri başka bir şey yok. Eğer amaçları bu olmasaydı bu tür olayların çözümü çok kolay olacaktı. Örneğin; bu tür olaylar da 4 parti lideri bir araya gelip birliktelik çağrısı yapsalar hiçbir sorunun halk arasında çıkacağını zannetmiyorum. Ama şimdiye kadar bunu yapmadılar ve yapacaklarına dair bir umudumda yok. Bunlar bir birini suçlamaya, bunları sevenler de onların eleştirilerini bir birlerine yöneltmeye devam edecektir. Buda aşırı kutuplaşmaya, aşırı kutuplaşama ise uzlaşmazlığı ve tahammülsüzlüğü getirir. Yazık çok yazık terör olayları bizim aramızda birlikteliği sağlaması gerekirken tam tersi bizi bir birimizden uzaklaştırıyor.Bu olayları yapanların da asıl amaçları bu. Bunu bu ülke insanlarına yapan, yapmasına sebep olan kötülere Allah daha fazla fırsat vermesin.