Kitap Tavsiyesi ve Fikir Alışverişi

Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.

* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.


Tür: Genel | Açılış, 28 Temmuz 2011
<< tüm tartışmalar

Türkiye’de her yıl daha fazla kitap basılıyor. Peki buna inanalım mı, sevinelim mi? Uzmanlara sordum, “sevin” dediler.

Tartışma Cevapları
« geri ileri »

1 ile 6 arası cevap gösteriliyor, toplam 6 cevap.
3 kişiden 3 kişi beğenmiş.

Umberto Eco’nun bir sözü vardır, “Çataldır, daha iyisi yapılmamıştır” diye. Bir çok alternatifi olsa bile kitap hâlâ hepsinden iyi.” Enis Batur’un bu sözlerle bitirdiği telefon konuşmamızın sebebi önceki gün Yayıncılar Birliği’nin açıkladığı senenin ilk iyimser kültür haberi. Türkiye’de geçen yıl 536 milyon kitap basılmış. 2012’ye göre yüzde 12’lik bir artış var. Böylece Türkiye’de adam başına artık 7,1 kitap düşüyor. Toplam 42 bin çeşit kitap basılmış vaziyette. İşin ekonomisi 1,6 milyar euro ve yayıncılık endüstrimiz dünyada 13. sırada…

90’larda hâlâ Türkiye’de az kitap okunmasından yakınılırdı. 2000’lerde durum değişti. Bugün artık “okumuyoruz” demek, Türkiyeli okura ayıp olur. Fakat öte yandan memlekette bir entelektüel patlama filan yaşanmadığı ortada. Üstelik internet çağında ekran hayatın her yerini kaplamışken Türkiye’nin her yıl daha fazla kitap okuduğuna inanıp sonra da sevinmek mümkün mü? Enis Batur’a göre mümkün; “Hem sevinelim, hem sevinmeyelim” diyor.

Türkiye’nin genç nüfusu, kitabın artık bir korku nesnesi olmaktan çıkması bu ilgiyi artıran sebepler. Batur’a göre o genç insanlar kültüre ulaşmakta güçlük çektiklerinde daha demokratik ve ucuz bir alan olarak kitaba sarılıyorlar. Ama, Enis Batur “Hangi kitaplara?” diye de soruyor: “Yeterli kitapçı yok. Bu iş zincir kitapçılar üzerinden yürüyor. Anadolu’daki onca üniversiteye paralel bir kitapçı artışı yaşanmadı. Bu da bizim nitelikli dediğimiz kitapların dolaşımını olumsuz etkiliyor”.

Hakikaten hâlâ pek çok edebiyat eseri sadece birkaç bin adet basılıyor ve bir ay sonra hiçbir kitapçıda bulunmaz hale geliyor. Müthiş hızlı ve yoğun üretim özellikle popüler olmayan türlerin aleyhine bir denge kuruyor. Devasa zincir kitapçılarda aradığınız özel bir kitabı bulmak mucize. Ama raflar uzun uzun çok satanlara ayrılmış vaziyette. Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Metin Celal de memleketin büyüyen orta sınıfına işaret ediyor ve bu çok satan kitapları edinmenin, takip etmenin artık bir nevi prestij meselesi halini aldığını söylüyor. Metin Celal bize bu yeni orta sınıfın artık çoluk çocuk sahibi olduğunu da hatırlatıyor. Çocuklarının eğitimine önem veriyorlar ve kitap okumasını istiyorlar. Metin Celal’e göre kitap satışlarının artmasının önemli bir sebebi 7-14 yaş arası okur kitlesi. Sonucu ise hızla çoğalan çocuk yayınevleri ve nitelikli çocuk kitapları.

Metin Celal bir yayıncı olarak gayet iyimser. Peki bir şair ve romancı olarak? “Sinemada en çok hangi filmler seyrediliyor, müzik alanında en çok hangi şarkılar dinleniyorsa, kitap alanında da benzer kitaplar okunuyor” demekle yetiniyor. “Ama” diyor, “Bu sayede iyi edebiyatın yayımlanması da kolaylaşıyor. Yayıncılar, az okur bulacak iyi kitapları basmaktan eskisi gibi imtina etmiyorlar”.

Gezi olayları sırasında birkaç ay boyunca kitap satışlarının bıçak gibi kesildiğini söylüyordu pek çok yayıncı. Buna rağmen Türkiye 2013’te her zamankinden daha çok kitap okumuş. Aralık ayında her zamankinden daha çok kitap yayımlandığını gördük. Belki de yaz aylarının birikimi, sonbahardan itibaren sonuçlarını vermeye başladı.

Bu kadar kitabı basan yayıncılar tabii ki çoğunu satıyor, onları alanlar da tabii ki çoğunu okuyor olmalı. Yoksa bu saadet zinciri çoktan bir yerinden kopardı. Öyleyse, sosyal medyada, internette, televizyon başında onca vakit geçirmesine rağmen senede hiç değilse bir-iki kitap da okumayı başaran Türkiye insanını kutlayalım derim. Hem belki, o entelektüel patlama da pek yakında gerçekleşir; kim bilir?


08.01.2014 // CEM ERCİYES [email protected]

10 yıl, 10 ay     
2 kişiden 2 kişi beğenmiş.

tesekkur ederim trueblue :)
ikinci paragrafta yazdigin gruba ben de birazcik giriyorum sanirim. o kadar elletmiyor degilim ama cok zor kitap veririm. o da odunc :) ama alir hediye ederim o ayri.
itiraf gibi oldu :)

10 yıl, 10 ay     
0 kişiden 0 kişi beğenmiş.

@ gozde arkadaşımız çok güzel yazmış sayı önemli değil öncelikle kaliteli içerik önemli. Ben Aşk romanlarını çok okurum, beyaz dizi, Barbara Cartland romanlarının yüzlercesini okudum. Aşağılamak adına söylemiyorum ama 10 milyon aşk romanının edebiyata, kişinin kültürel gelişimine katkısı ne kadar diye bakarsak iyi vakit geçirmek dışında bir katkısı olduğu çok söylenemez.

Birde kitap sayısı kadar onu okuyan kişi sayısı da çok önemli. Kütüphanedeki bir eseri 1000 kişi okurken, bir kitabı alıp okuyup kütüphanesine koyan ve yıllarca ellemeyen başkasının okumasına da izin vermeyen insan da çok.

10 yıl, 10 ay     
5 kişiden 5 kişi beğenmiş.

sevinelim ama cok da cosmayalim.
nicelikten once nitelik onemli :)

10 yıl, 10 ay     
3 kişiden 3 kişi beğenmiş.
Profil Resmi

Kitaplarımı bende vermiyorum evet ve vermeyeceğim de. Sigara kullanan biri ayda ortalama 300 tl ödeme yapıyor bunun için. Herhangi bir kitabı okumak ortala bir hızla 15 gün tutsa ayda iki kitap eder, buda o kişin cebine maksimum kırk lira olarak yansır. Bu da sıfır kitap alımı ile ilgili bir ödenek oluşturur. Sahaflardan alırsa bunu yarıya indirir. Yani yirmi lira. Ayda iki paket sigara içmezse okuma masrafını karşılamış olur.

Benim kütüphanem arkamda bir miras olarak kalsın benden sonra gelen daha da büyüsün isterim. Üstelik bugünün çok önemli eserlerinin yarına taşınması da böyle mümkün. Zamanla kült, popüler olmayan birçok kitap basılmadığı için yok oluyor. Hiç olmazsa böylece çoluk çocuğuma ben ulaştırmış olurum.

10 yıl, 10 ay     
2 kişiden 2 kişi beğenmiş.

Okumanın artması güzel ama ne tür kitaplar daha çok okunuyor. Trueblue dediği gibi roman okumak sadece insana belli anı güzel geçirmesini sağlar. Kültür olarak, bilgi olarak belli bir yere taşımaz. Bu bir yıl içersin de bilim, sanat, felsefe, araştırma, tarih, siyaset gibi önemli konularda ki kitaplar ne kadar basıldı. Türkiye bu konuda daha çok geride. Daha dünyada çıkmış önemli eserleri kendi dilimize çevirtip yayınlatamıyoruz. Bunun yanında kitap fiyatları halen çok yüksek. Fuarlarda bile birinci elden aldığınız kitapları yüksek fiyattan satıyorlar. Yayıncılar birliği buna neden el atmıyor. Konuşulacak çok konu var kitaplar ve okuma ile ilgili.

10 yıl, 10 ay     
« geri ileri »
Bu gruba katıl!
Grup Kütüphanesi
Tüm Gruplar