Yeraltı edebiyatı, dili zincirlerinden kurtarmak için 19. yüzyılın ortaları ile 20. yüzyılın başlarında oluşmaya başlayan ben özgürüm diye bağıran edebiyat.
O zaman bu kadar kötü kokan cümleler neyin nesi ? Hiçlikle yokluk arasında beni sürükleyip,nerede olduğumu bilmediğim bir yerin ortasına beni kim bıraktı ? Evet dostum gerçekten yok. Gözlerimi kapadım açtım ve hiç bir şey yok !
Bu kadar popüler olan bir kitap nasıl yeraltı olabilir....
Ne gördün bütün kapıların birer birer kapandığı bu dünyada? Hangi kusurunu düzeltmene fırsat verdiler? Son durağa gelmeden yolculuğun bitmek üzere olduğunu haber verdiler mi sana? Birdenbire; ‘Buraya kadar’ dediler. Oysa, bilseydin nasıl dikkatle bakardın istasyonlara; pencerede görünen hiçbir ağacı, hiç bir gökyüzü parçasını kaçırmazdın. Bütün sularda gölgeni seyrederdin.
Oğuz Atay - Tutunamayanlar