Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
“ İnsan , ölümlü olduğunu bilen , bu yüzden , bazen açık , çoğunlukla derinden acı çeken ve bu acıyla başa çıkmak için türlü yollar deneyen bir varlıktır. Bu yolların bazısı uzun ve karmaşıktır , bazısı çıkmaz sokak yoludur , bazısı kısa ve net , bazısı bataklık yoludur. Kimi , ölümlü olmadığını ispatlamak için tehlikelere atılır ; kimi ölümsüz olma gayretiyle çocuk yapar , soyadını sürdürmeye çalışır ; kimi çeşme yaptırıp üzerine adını yazdırır ; kimi bilimde sanatta bir şeyler bırakmak ister geride , buluşlar yapar , eserler üretir. Herkes kendince bir şeyler yapar. ( Ölüm kaygısıyla başa çıkabilmek için dünyada oturup dünyadan uzaklaşanlara , çıkmaz dehlizlere girenlere varoluşçu filozoflar , “ kendini kandırma , “ dediler. ) “
''Sürekli hesap verdiğimiz için birilerine, hesaplarımız açık verir habire. İnsanın neyi niçin yaptığını, kendine veya birilerine açıklaması, kendi boynuna geçirdiği ilk esaret halkasıdır.''
Üstün Dökmen - Kelebekler Ve İnsanlar
"Yerçekimi sayesinde yollarda yürüyebiliriz,ayakta durabiliriz.Yerçekimi olmasaydı hepimiz hava boşluğunda dolaşıyor olurduk dünyada. Hayatta da bir insanın yaşama yerleşebilmesi,ruh sağlığını koruyabilmesi için birşeylerin kendisini çekmesi lazımdır.Ancak o zaman ayaklarını yere sağlam basar ve yaşama yerleşebilir."
Elindekini görmeyip, görünmeze bakan,aptaldır;ister kelebek olsun,ister insan.
“ Belki de bütün aşklar bir lüks ışığı gibidir , lükstür.
Üzerine doğru koşanları , sevgilisine pervane olanları yakar ; koşmayan karanlıkta kalır. “
"Aşıksın çünkü.Değsin ya da değmesin, eğer aşık olmuşsan bir kere,sevdiğini aramalısın.Git ara."
“ Tut ki kısa ömrüm , tut ki fakirim ; ben sürekli doğduğum için zenginim. “
“ Şimdi aşkları da apaydınlık bir lüks lambası içindeydi ; birbirlerini görüyorlardı ama az ötesi karanlıktı , belirsizdi. “
"Hayallerinizdeki ağacı, siz izin vermeden kesmeye kimin gücü yeter?"