Kitap Tavsiyesi ve Fikir Alışverişi
Bazen elimizde birçok kitap oluyor ve hangisini okuyacağımıza karar veremiyoruz. Bazen de canımız bir kitap okumak istiyor ama bu kitabın ne olduğuna dair bir fikrimiz olmuyor. İşbu sebeple kurulan bu grupta, okuduğumuz kitaplar hakkında birbirimize yardımcı olabilir, okumak istediğimiz kitaplar hakkında fikir teatisinde* bulunabiliriz diye düşündüm.
* Hep cümle içinde kullanmak istemiştim buraya kısmetmiş.
Tür: Genel | Açılış, 28 Temmuz 2011
Yarım bıraktığınız kitaplar
Tartışma Cevapları
« geri
ileri »
Siz hangi kitapları yarım bırakıyorsunuz neden bırakıyorsunuz
anlattığı konuyu aşırı gereksiz ayrıntılara boğan,bir türlü konusu ilerlemeyen kitapları yarım bırakıyorum.bunlara örnek olarak Akrep Yuvası, Yolcu'yu verebilirim
kitabı yarım bırakmada en önemli olgu dildir bence. dünyanın en büyük sırrını da veriyor olsa güzel bi dille vermiyorsa ilişkiyi devam ettirmenin anlamı yok. :)
Niccolo Machiavelli' nin Prens adlı kitabı ve Yılmaz Öztuna' nın Kanuni Sultan Süleyman adlı kitabını yarım bıraktım. Prens aşırı derecede sıkıcı bir kitaptı, belkide yaşadığımız dönem yüzünden bana böyle geldi. Kanuni Sultan Süleyman kitabıda inanılmaz kötü bir düzene sahipti. Sayfa sonunda sayfanın yarısını kaplayan alıntılar. 2-3 cümlede sürekli açıklamalar, uzun parantezler ve akıcı olmayan bir anlatım nedeniyle yarım bırakmıştım.
Çok büyük hevesle, hem de yedisini birden aldığım Marcel Proust'un "Kayıp Zamanın İzinde" serisinin ilk kitabı "Swann'ların Tarafı"nı çok kolay olmasa da bitirebildim. Ama ikinci kitap "Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde"yi yarım bıraktım. Bu seri, Dünya edebiyatının gelmiş geçmiş en önemli eserlerinden biri kabul ediliyor olsa da beni bağlayamadı. Devam edemeyişimde; konular, mekanlar, ambiyanslar ve hatta anların çok çok ayrıntılı tasvirlerinin, neredeyse çeyrek sayfa boyunca süren cümlelerin, sayfalarca devam eden paragrafların konunun bütünlüğünü kavramama engel olmasının etken olduğunu düşünüyorum.
Bir diğeri de Mario Levi'nin "İstanbul Bir Masaldı" adlı romanı... Bu kitap da ta kaç yıl önce gene çok büyük hevesle aldığım ve -yanılmıyorsam Yunus Nadi Roman Ödülü" sahibi bir kitap... Yani çok kıymetli bir eser olduğuna tabi ki şüphe yok. Tam üç kere "bu sefer inadım inat, bitireceğim" diyerek baştan almış, hiç birinde bitirememiştim. Aradan onca yıl geçtikten sonra geçenlerde "artık kaç yıl geçti, o zamanlar herhalde gençliğin sabırsızlığı ile tamamlayamamıştım" diyerek dördüncü kez başladım. Ama gene bitiremedim. Yazar, bir dönemi diasporal yapı içerisinde irdelediği için çok geniş bir karakter yelpazesi sunuyor. Dolayısıyla bu karakterlerin ilişkilerine ve geçmişlerine yönelik anlatımları kafamda çok oturtamamamın romanı çok arzu etmeme rağmen defalarca yarım bırakmamda etkisi olduğu kanaatindeyim.