Yeraltı edebiyatı, dili zincirlerinden kurtarmak için 19. yüzyılın ortaları ile 20. yüzyılın başlarında oluşmaya başlayan ben özgürüm diye bağıran edebiyat.
Hafızam çizik bir plak. Şuuru kondomsuz, dikilmiş seyrediyorum, iltihaplı; korkuyorum, odaya girmeye ürküyorum doktor. Sıyrılmış dizler, kanayan dudaklar. Umutsuz ve tatmin edici olmayan dar hayatlarınız, kullanıldıktan sonra kutusuna geri koyulan sönmüş kibritler gibi…
Hayat kırılgan ama teni rengarenk. Bazan, önemsiz şeyler için bile uzaklara gidilebilir doktor... -
Barış Akbalı