Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
Önüne çıkan herhangi bir sarhoş,senin aşkını kepaze edebiliyor ve sen buna göz yummak zorundasın.Oysa...Aşk!..Aşk her şeydir!Aşk bir genç kız için en değerli elmasla bile ölçülemeyecek değerdeki servetidir.Aşk için her şeyini veren ölümü bile göze alanlar vardır.Oysa senin aşkının değeri ne ?
"...Gerçekte ne istiyorum biliyor musunuz ? Hepiniz cehennemin dibine gidin, işte onu ! Huzur istiyorum.Bütün dünyayı şu saniye, tek kuruşa satarım, sırf rahatsız edilmemek için.Dünya cehennemin dibine batacak mı, yoksa çayımı içemeyecek miyim ? Batarsa batsın derim, ben çayımı içeyim de."
"İki kere iki çekilmez bir şey. İki kere iki dört, bana sorarsanız bir küstahlıktır. İki kere iki dört ellerini böğrüne dayayarak yolumuzu kesen, sağa sola tükürük atan bir külhanbeyinin ta kendisidir. İki kere iki dördün yetkinliğine inanırım ama en çok övülmeye değer bir şey varsa, o da iki kere ikinin beş etmesidir!"
”İnsan kendi kendisine karşı tümüyle içten olabilir mi?… Heine öz yaşam öyküsü yazmanın hemen hemen olanaksız olduğunu, insanın kendisinden söz ederken birtakım yalanlar katabileceğini söyler. Heine’ye göre Rousseau ‘İtiraflar’ adlı kitabında mutlaka yalan üstüne yalan kıvırmış, üstelik bunları gururu sebebiyle bilerek, isteyerek yapmıştır. Ben de Heine’nin haklı olduğuna inanıyorum. İnsan gerçekten de bazen yalnızca gururu nedeniyle kendisini cinayete kadar uzanabilecek yalanlara bulaştırabilir. Bunun ne biçim bir gurur olduğunu da çok iyi anlıyorum. Ama Heine, itirafını topluma, başkalarına sunan bir kimseden söz ediyordu. Oysa ben yazdıklarımı yalnız kendim içim yazıyorum.