Bazen öyle bir cümleye rastlarız ki kitapta, o tek cümleden koca bir roman yazılabilir... Bu grup, işte o sözler için...
Dip Not: Her kitap için ya da her yazar için bir konu açıp, o kitaptan veya yazardan alıntıları ekleyebilirz. Bol konulu, bol alıntılı, boooollll paylaşımlı bir grup olması dileğimle :)
“ Kadınlar olmaksızın dünyadaki hayatımızın başlangıcı tam bir çaresizlik ve acziyet ; ortası zevkten mahrumiyet ve sonu teselliden yoksunluk olurdu.”
“İnsan hayatı kadın göğsünden fışkırır / Onun dudaklarından öğrenirsin ilk sözcükleri / O siler ilk gözyaşlarını / Son saatinde , erkekler kendilerine önderlik edene , zül sayarken bakmayı / Odur duyan son nefesini..”
“Bir şey ne kadar soylu ve mükemmel ise , onun olgunluğa erişmesi de o kadar geç ve yavaştır.Erkek , akli melekesinin ve ruhi kabiliyetlerinin olgunluğuna yirmi sekizinden önce nadiren ulaşır ; kadınlar ise , henüz on sekiz yaşlarında.Fakat kadınların durumunda bu çok zayıf ve dar sınırlar dahilinde gerçekleşir.Bu sebepten ötürüdür ki kadınlar , bütün hayatları boyunca çocuk kalırlar , çünkü her zaman içinde bulundukları ana sıkı sıkıya bağlı kalarak sadece kendilerine en yakın olanı , olmak üzere olanı görürler , gerçek yerine bir şeyin görünüşüne teslim olurlar ve en önemli işlere karşı önemsiz , şeyleri tercih ederler.Erkek akli melekesinin ve ruhi kabiliyetlerinin sayesinde , hayvanlar gibi sadece içinde bulunduğu anda yaşamaz , fakat geçmiş ve geleceği hep göz önünde bulundurur ve değerlendirmelerini buna göre yapar ; ve ihtiyat , temkin ve bu denli sık karşılaştığımız kaygı , kadınlar daha zayıf muhakeme melekelerine sahip olmaları nedeniyle bunun beraberinde getirdiği üstünlükler ve mahzurlar da kadınlarca daha az paylaşılır.Daha ziyade kadınlar zihni bakımdan dar görüşlüdürler ( miyopturlardır) zira sezgiye dayalı kavrama melekeleri kendilerine en yakın olanı çok çabuk ve berrak bir şekilde algılarsa da , görüş alanları çok dardır ve uzakta olan şeyleri ihata edemez.”
“Yukarda söylenmiş olanlar hatırdan çıkarılmaksızın daha yakından bakılınca kadın mizacındaki temel kusurun adalet duygusundan yoksunluk olduğu görülecektir.Bu esas itibariyle daha önce sözü edilmiş olan muhakeme kabiliyetindeki ve düşünme melekesindeki zayıflıktan kaynaklanır , fakat aynı zamanda kısmen tabiatın onlara daha zayıf cins olarak tahsis ettiği konuma kadar götürülebilir.Onlar bu konumları gereği kuvvete değil fakat kurnazlığa bağımlıdırlar.Bu yüzdendir ki içgüdüsel olarak desise ve kurnazlığa yatkındırlar ve yalan söylemeye karşı iflah olmaz bir temayüle sahiptirler.Zira nasıl ki aslanlar pençeler ve dişleri , filler ve domuzlar azı dişleri , boğalar boynuzları , mürekkep balığı suyu karartan mürekkebimsi sıvı ile donatılmışsa tabiat kadınları da kendilerini korumaları ve savunmaları için ikiyüzlülük veyahut riyakarlık melekesiyle teçhiz etmiştir.Tabiat erkeklere fiziki güç ve akli meleke biçiminde bahşettiği kabiliyetin tamamını kadınlara bu şekilde bağışlamıştır.”
“Aşk bir dış sebebin tasavvuru eşliğinde ortaya çıkan bir iç ürpermesidir.”
“Hiçbir şey şehvet kadar yanıltıcı değildir.”