İlyas Macid (1881(?)-1916), yaşamının sonuna kadar öğretmenlik, askerlik ve yazarlığı birlikte yürütmüş bir yazar. Onun yazın yaşamı, Türk yazınının Servet-i Fünun (1896-1901), Fecr-i Ati ve Milli Edebiyat akımı (1911 ve sonrası) dönemlerine rastlar; sanatındaki Servet-i Fünun etkisi apaçıktır, ancak Hal ve Ferda (1908) ile Harb ve Vatan adlı yapıtları, topluma karşı duyarlılığının ve Milli Edebiyat akımının izlerini tşır. Sözün yanı sıra yazının tekniği ve kuramıyla ilgili çeşitli konular üzerinde de ürün vermiş olan İlyas Macid gibi çok yönlü bir yazarın yazın emeklerinin bugüne dek günışığına çıkarıl(a)mamış olmasındaki etken, genç yaşta ve Osmanlı İmparatorluğunun kültür merkezi olan İstanbuldan uzakta ölmüş olması mıydı yalnızca...? Yazın tarihimiz için önemli bir belge, okur için farklı bir kitap... İlyas Macidin kitaplaşmış yazılarının ve basılmamış eserlerinin, Latin harflerine ve günümüz Türkçesine aktarımları bir arada... TADIMLIKBir birleşme ve gelişme sancağının gönül bezeyen koruyuculuklarında bugün efendiler, size ustalık ve beceri çiçekleri... Ahlak ve yaşam kokuları... Düşünce, duygu ve hayal koşuklarıyla süslenmiş temiz bir buket daha sunuyorum. Eskilerin ahlakın düzeltilmesi ve düşüncenin aydınlanması umusuyla emeğinizin önüne saçtıkları eskinin türlü türlü çiçeklerine bir yeni ilkyaz evreni eklemekten başka bir şey demek olmayan bu (beyaz) demet uyumlu, yararlı, gerçek bir uğraşınız olacaktır. Yeni, her şey yeni bir içtenlik kılığına bürünmüştür. Geçmiş ile aramızda el değmemiş, doğurgan bir doğa vardır ki biz onun çocuklarıyız. Şimdiki duygu, düşünce ve ruhumuzla bu yeni yıldızlı göğün sevecen göğsüne sonsuz bir uçma isteği, bir ululuklar eğilimi ile yükselmek için harfler, heceler ve sözcüklerin oluşma birliğinde günahsız vicdanınızı avutabilecek bir gönül okşama anlamı, nevruz günü için hazırlanmış bir kaside göreceksiniz ki bu, sürekli çalışma saatlerinize temiz, pırlanta bir gelecek olacaktır. Kalemi kalp ve beyninize batırarak, onların ereksiz heyecanına göre saptayabilirseniz yaşamı öpebileceksiniz... Yazı sanatı, heyecanın aynını yansıtmak için sevdiğiniz sözler, kendiliğinden dağılan kokusunun titreyişleriyle size bir baht açıklığının yeni doğmuş çocuğu olacaktır. Görüş gücünüzde bir ayrıklık, zekânızda genişlik, bakışınızda kılı kırk yarar ve sevimli bir mine çiçeği okşayışı bulabilirseniz o nazlı perinin ince ruhuna girebildiğinizi anlayacak ve bu sanat kılavuzu ile hiçbir şey, ne fen, ne felsefe, ne ahlak, ne dil, hiçbir şey duygusal evrenin dostluk belirtilerini kapsayamadığını görerek onları yalnızca bir araç olmak üzere benimseyecek, ve amacı bununla kucaklayabileceksiniz. Ve bileceksiniz ki güzel sanatlardan biri olan yazı yazmak ve edebiyatın amacı hiçbir kural ile bağlanmayan güzelliktir. Ve okuduğunuz, yazdığınız şeylerde kural, en büyük kural sizin kendi beğeniniz, yaradılışınız, ruhunuz, kişiliğiniz olacaktır, yalnızca bunlar efendiler.
İlyas Macid (1881(?)-1916), yaşamının sonuna kadar öğretmenlik, askerlik ve yazarlığı birlikte yürütmüş bir yazar. Onun yazın yaşamı, Türk yazınının Servet-i Fünun (1896-1901), Fecr-i Ati ve Milli Edebiyat akımı (1911 ve sonrası) dönemlerine rastlar; sanatındaki Servet-i Fünun etkisi apaçıktır, ancak Hal ve Ferda (1908) ile Harb ve Vatan adlı yapıtları, topluma karşı duyarlılığının ve Milli Edebiyat akımının izlerini tşır. Sözün yanı sıra yazının tekniği ve kuramıyla ilgili çeşitli konular üzerinde de ürün vermiş olan İlyas Macid gibi çok yönlü bir yazarın yazın emeklerinin bugüne dek günışığına çıkarıl(a)mamış olmasındaki etken, genç yaşta ve Osmanlı İmparatorluğunun kültür merkezi olan İstanbuldan uzakta ölmüş olması mıydı yalnızca...? Yazın tarihimiz için önemli bir belge, okur için farklı bir kitap... İlyas Macidin kitaplaşmış yazılarının ve basılmamış eserlerinin, Latin harflerine ve günümüz Türkçesine aktarımları bir arada... TADIMLIKBir birleşme ve gelişme sancağının gönül bezeyen koruyuculuklarında bugün efendiler, size ustalık ve beceri çiçekleri... Ahlak ve yaşam kokuları... Düşünce, duygu ve hayal koşuklarıyla süslenmiş temiz bir buket daha sunuyorum. Eskilerin ahlakın düzeltilmesi ve düşüncenin aydınlanması umusuyla emeğinizin önüne saçtıkları eskinin türlü türlü çiçeklerine bir yeni ilkyaz evreni eklemekten başka bir şey demek olmayan bu (beyaz) demet uyumlu, yararlı, gerçek bir uğraşınız olacaktır. Yeni, her şey yeni bir içtenlik kılığına bürünmüştür. Geçmiş... tümünü göster