Fransız deniz subayı Julien Viaud, yazın dünyasındaki adıyla Pierre Loti, genç bir deniz subayı olarak ilk kez 1876 yazında geldiği Osmanlı başkenti İstanbul'da 1877 Mart'ının sonuna kadar kalır. Bu süre içinde Aziyade adında bir Türk kızıyla yaşadığı aşkın anısı yaşam boyu belleğinden silinmeyecektir. Ayrılıkla noktalanan bu gençlik aşkı on yıl sonra Loti'yi yine İstanbul'a sürükler.
İstanbul'da kaldığı üç gün içinde eski günlerin izini sürmeye, gençlik günlerinin üzerini örten külleri döşmeye çalışır. Heyecan içinde, soluk soluğa gerçeği öğrenmek için çırpınır... Bu tutkulu koşuşturmadan şiirsel bir yapıt doğar: Doğu'daki Hayalet
Fransız deniz subayı Julien Viaud, yazın dünyasındaki adıyla Pierre Loti, genç bir deniz subayı olarak ilk kez 1876 yazında geldiği Osmanlı başkenti İstanbul'da 1877 Mart'ının sonuna kadar kalır. Bu süre içinde Aziyade adında bir Türk kızıyla yaşadığı aşkın anısı yaşam boyu belleğinden silinmeyecektir. Ayrılıkla noktalanan bu gençlik aşkı on yıl sonra Loti'yi yine İstanbul'a sürükler.
İstanbul'da kaldığı üç gün içinde eski günlerin izini sürmeye, gençlik günlerinin üzerini örten külleri döşmeye çalışır. Heyecan içinde, soluk soluğa gerçeği öğrenmek için çırpınır... Bu tutkulu koşuşturmadan şiirsel bir yapıt doğar: Doğu'daki Hayalet
Ciltsiz, 122 sayfa
2000 tarihinde