Hayat tarzımızdaki seçeneklerden birisini işaretlerken, gerçekten o seçeneğin getireceği sonuçlara katlanabileceğimizi iyice düşünmeli, ölçmeli, tartmalı ve böylece iradeli bir tercih yapmalıyız. Çünkü; tercih etmek birini diğerinden üstün tutmaktır. Neyi tercih ettiğinize şöyle bir durup bakmalısınız. Dünyayı mı, ahireti mi tercih ediyorsunuz?İnsanların belirlediği hayat tarzlarının bizi gerçek mutluluğa götürmeyeceği ön kabulüyle yola çıkıp; hemen ardından insanların ilahlığına dayanan seçeneklere uygun davranışlarla hayatımıza devam etmeye kalkışmamız, mutsuzluklarımızın artmasına sebep olacaktır.Seçeneklerimizi belirlerken, aynı anda iki doğrunun olmayacağını da bilmek zorundayız. Yani; Allahın bir ve tek olduğunu kabul ederken; dünyada hem Allahın hayat tarzı belirleyiciliğini kabul edip hem de insanların, yaratılmış dar ufukluluğuyla ortaya çıkardıkları hayat tarzlarını kabul etmeye kalkışmak, aynı anda iki doğrunun olduğu gibi bir yanılgıya götürecektir bizi.Allahın yeryüzündeki her şeye hâkim olduğu ve her şeyin Onun yetkisine boyun eğdiğini vurgulayan Lailahe illallah cümlesinin dosdoğru anlaşılamaması sebebiyle; hiç farkında olunmadan makam, para, çevre ve bilgi ilah edinilecektir ki bu kişiyi aynı anda iki tercihi de doğru kabul etmeye veya doğru kabul ettirmeye sevk edecektir.Namazda rabbinin emri gereği Kâbeye dönen insanımız, namazdan sonra farklı hayat tarzını yaşamaktan kaçınmamaktadır. Namazda ortaya koyduğu Allahın dinini kendine hayat tarzı edinme düşüncesi ve niyeti, namazdan sonra pratiğe geçmemektedir.İşte İslâmın getirdiği hayat tarzı, bizim yaratılışımıza en uygun ve her aradığımızı bulabileceğimizi biricik seçenektir.
Hayat tarzımızdaki seçeneklerden birisini işaretlerken, gerçekten o seçeneğin getireceği sonuçlara katlanabileceğimizi iyice düşünmeli, ölçmeli, tartmalı ve böylece iradeli bir tercih yapmalıyız. Çünkü; tercih etmek birini diğerinden üstün tutmaktır. Neyi tercih ettiğinize şöyle bir durup bakmalısınız. Dünyayı mı, ahireti mi tercih ediyorsunuz?İnsanların belirlediği hayat tarzlarının bizi gerçek mutluluğa götürmeyeceği ön kabulüyle yola çıkıp; hemen ardından insanların ilahlığına dayanan seçeneklere uygun davranışlarla hayatımıza devam etmeye kalkışmamız, mutsuzluklarımızın artmasına sebep olacaktır.Seçeneklerimizi belirlerken, aynı anda iki doğrunun olmayacağını da bilmek zorundayız. Yani; Allahın bir ve tek olduğunu kabul ederken; dünyada hem Allahın hayat tarzı belirleyiciliğini kabul edip hem de insanların, yaratılmış dar ufukluluğuyla ortaya çıkardıkları hayat tarzlarını kabul etmeye kalkışmak, aynı anda iki doğrunun olduğu gibi bir yanılgıya götürecektir bizi.Allahın yeryüzündeki her şeye hâkim olduğu ve her şeyin Onun yetkisine boyun eğdiğini vurgulayan Lailahe illallah cümlesinin dosdoğru anlaşılamaması sebebiyle; hiç farkında olunmadan makam, para, çevre ve bilgi ilah edinilecektir ki bu kişiyi aynı anda iki tercihi de doğru kabul etmeye veya doğru kabul ettirmeye sevk edecektir.Namazda rabbinin emri gereği Kâbeye dönen insanımız, namazdan sonra farklı hayat tarzını yaşamaktan kaçınmamaktadır. Namazda ortaya koyduğu Allahın dinini kendine hayat tarzı edinme düşüncesi... tümünü göster