Kardeşimiz Hrant Dinkin, herkesin bilgisi dahilinde ve de herkesin gözü önünde devletin kolaylaştırıcılığıyla katledilmesi karşısında, her vicdan sahibinin göstereceği tepki ve adalet isteminde, Temel Demirer tarafından dile getirilen Ermeni Soykırımına dair sözlerinin mahkeme koridorlarına taşınmasıyla başlayan süreçte demokratiklik iddialarıyla bağdaşmayan bir durumla karşı karşıya kaldık. HRANTIN KATİL(LER)İ... kitabı, Temel Demirerin şahsında insanlığın vicdanına uygulanan yargı kıskacının hikayesidir.Ancak HRANTIN KATİL(LER)İ... kitabı sadece yargı kıskacının hikayesi ve Temel Demirerin kendini mahkemede savunmasından ibaret de değildir. Aynı zamanda son yıllarda ender rastlanan bir duruşun hikayesidir. Savunma uzun zamandır özlediğimiz bir sestir. Temel Demirer mahkemede yeni bir duruşu sergileyerek vicdanlara yol göstermiştir. Temel Demirer hakkında açılan dava ve dava sürecinde devletin refleksi ve hassasiyeti özel bir süreçtir. Adalet istemine karşılık gösterilen devlet refleksi klasik burjuva demokrasilerinde bile kınanacak bir davranıştı. Hrantın katledilmesinin arkasındaki Ermeni Soykırımının dile getirilmesinin, yargı kıskacının başlatılmasına neden olmasının yanında, ilk kez bir savcılık iddianamesinde, resmi olan ve Türk Devlet tezi terimleri kullanılarak resmi tarih argümanlarına karşı çıkmayı suç konusu haline getirerek iddianameye geçirilmiştir. Savcılık ve bakanlıkça resmi tarih açısından 1915te Ermeniler ve diğer otokton Hristiyan halklara karşı yapılan katliamların tartışılması, Ermeni Soykırımının dile getirilmesi suç kapsamına alınmakta ve bu sayede 1915te Ermeni halkının yaşadığı Büyük Felaketten/Soykırımdan halkın haberdar olması engellenmek istenilmektedir.Temel Demirer savunmasıyla, mahkemede resmi olan ve Türk Devlet tezi ve Ermeni Soykırımına karşı devletin resmi argümanlarını yerlebir etmiş ve Ahkparik Hrantın katil(ler)ini deşifre etmiştir. Cinayetin arkasındaki devlet adresini gözler önüne sermiştir. Temel Demirer, yargı kıskacına konu olan Hrantın katledilmesinin arkasındaki Ermeni Soykırımını ve devlet adresini dile getirdiği konuşmasında olduğu gibi mahkemede de Ermeni halkına uygulanan Soykırımı tartışmış, soykırımın ve Hrant Dink cinayetinin önündeki perdeyi kaldırarak gerçeği göstermiştir.Temel Demirerin mahkemedeki sözleri ve duruşuyla, insanlığın vicdanına tercüman olarak insanlığın ortak vicdanının sesini dile getirdiği gibi; 1.500.000+1 Ermeni kurbanlarının, adliye koridorlarında yankılanan adalet isteyen gür sesi oldu... HRANTIN KATİL(LER)İ... kitabında; İnsanlığın ortak vicdanını, yargı kıskacındaki gür sesini siz okurlarla paylaşmak istedik.Kitabın Arka kapağında da belirtildiği üzere;İhsan Sabrı Çağlayangilin Ermeni liderlere 1977 yılında sunduğu teklif :« Ermeni Soykırımı demekten vaz geçiniz İstediğiniz kadar para verelim » HRANTIN KATİL(LER)İ... kitabı, Hrant Dinkin katillerine katil ve Ermeni Soykırımı vardır dediği için yarğılanan birinin savunmalarından oluşuyor. Aslolan odur ki, Türkiyede ifade ve düşünce özgürlüğünün kocaman bir yalan olduğu zaman kesitinde; tarih yine bir kez daha resmi ideoloji tarafından mahkemlerde yargılanmaktadır! Hem de, Sicilyalı Prens Lampedusanın, Hiçbir şeyi değiştirmemek için her şeyi değiştirmek gerekiyordu deyişindeki mantık(sızlık)la değişti denilen TCK 301le ve hiç bir şey değişmeden! Veya tam da bunun için değiştirilme ihtiyacı büyürken; varoldu bu kitap... Hikâyesi malum, bildik bir öykü bu; Brunolardan Hallac-ı Mansurlara ya da İsmail Beşikçiden Hrant Dinke uzanan...
Kardeşimiz Hrant Dinkin, herkesin bilgisi dahilinde ve de herkesin gözü önünde devletin kolaylaştırıcılığıyla katledilmesi karşısında, her vicdan sahibinin göstereceği tepki ve adalet isteminde, Temel Demirer tarafından dile getirilen Ermeni Soykırımına dair sözlerinin mahkeme koridorlarına taşınmasıyla başlayan süreçte demokratiklik iddialarıyla bağdaşmayan bir durumla karşı karşıya kaldık. HRANTIN KATİL(LER)İ... kitabı, Temel Demirerin şahsında insanlığın vicdanına uygulanan yargı kıskacının hikayesidir.Ancak HRANTIN KATİL(LER)İ... kitabı sadece yargı kıskacının hikayesi ve Temel Demirerin kendini mahkemede savunmasından ibaret de değildir. Aynı zamanda son yıllarda ender rastlanan bir duruşun hikayesidir. Savunma uzun zamandır özlediğimiz bir sestir. Temel Demirer mahkemede yeni bir duruşu sergileyerek vicdanlara yol göstermiştir. Temel Demirer hakkında açılan dava ve dava sürecinde devletin refleksi ve hassasiyeti özel bir süreçtir. Adalet istemine karşılık gösterilen devlet refleksi klasik burjuva demokrasilerinde bile kınanacak bir davranıştı. Hrantın katledilmesinin arkasındaki Ermeni Soykırımının dile getirilmesinin, yargı kıskacının başlatılmasına neden olmasının yanında, ilk kez bir savcılık iddianamesinde, resmi olan ve Türk Devlet tezi terimleri kullanılarak resmi tarih argümanlarına karşı çıkmayı suç konusu haline getirerek iddianameye geçirilmiştir. Savcılık ve bakanlıkça resmi tarih açısından 1915te Ermeniler ve diğer otokton Hristiyan halklara karşı yapı... tümünü göster