Mustafa Suphi, 9 Temmuz 1882 tarihinde, Giresunda doğdu. Pariste Siyasal Bilgiler okudu. Bitirme tezinin konusu, Tarım Kredi Kooperatiflerinin Durumu ve Geleceği idi. Okulu bitirdiğinde, Fransızcanın yanında Arapça ve Farsça da biliyordu.Mezuniyetten sonra Türkiyeye döndü çeşitli okullarda iktisat konulu dersler verdi. Birinci Dünya Savaşının patlak verdiği yıllarda siyasi yazılar yazmaya başladı. İttihat-Terakkiye katıldı ancak muhalif yazılarından dolayı bu parti iktidarı döneminde Burhan Felek, Refik Halit Karay, Osman Cemal Kaygılı, Dr. Rıza Nur, Halil Edip gibi dönemin muhalif gazetecileriyle birlikte 15 yıllık bir sürgün hayatı için Sinopa gönderildi.Mustafa Suphi ve arkadaşlarının Sinop zindanlarından kaçışı filmlere konu olabilecek niteliktedir. Kaçış süreci Rusya topraklarında sonlandı. M. Suphi Batumda bulunduğu sırada Osmanlı-Rus savaşı başladı ve bu savaşla birlikte Çarlık yönetimi tarafından diğer Türklerle birlikte tutuklanarak özel bir bölgeye sürgüne gönderildi.Komünizmle ve Komünistlerle karşılaşması ise bu sürgünde Kazan Türkleriyle tanışmasından sonradır. Bu süreç aynı zamanda Türkiye Komünist Partisinin de kuruluş sürecidir.
Mustafa Suphi, 9 Temmuz 1882 tarihinde, Giresunda doğdu. Pariste Siyasal Bilgiler okudu. Bitirme tezinin konusu, Tarım Kredi Kooperatiflerinin Durumu ve Geleceği idi. Okulu bitirdiğinde, Fransızcanın yanında Arapça ve Farsça da biliyordu.Mezuniyetten sonra Türkiyeye döndü çeşitli okullarda iktisat konulu dersler verdi. Birinci Dünya Savaşının patlak verdiği yıllarda siyasi yazılar yazmaya başladı. İttihat-Terakkiye katıldı ancak muhalif yazılarından dolayı bu parti iktidarı döneminde Burhan Felek, Refik Halit Karay, Osman Cemal Kaygılı, Dr. Rıza Nur, Halil Edip gibi dönemin muhalif gazetecileriyle birlikte 15 yıllık bir sürgün hayatı için Sinopa gönderildi.Mustafa Suphi ve arkadaşlarının Sinop zindanlarından kaçışı filmlere konu olabilecek niteliktedir. Kaçış süreci Rusya topraklarında sonlandı. M. Suphi Batumda bulunduğu sırada Osmanlı-Rus savaşı başladı ve bu savaşla birlikte Çarlık yönetimi tarafından diğer Türklerle birlikte tutuklanarak özel bir bölgeye sürgüne gönderildi.Komünizmle ve Komünistlerle karşılaşması ise bu sürgünde Kazan Türkleriyle tanışmasından sonradır. Bu süreç aynı zamanda Türkiye Komünist Partisinin de kuruluş sürecidir.