18 Saat

Kurgusal hata ve üslup bozukluğuyla dolu, okunması eziyet olan vasatın altında bir kitaptı.Kimseye tavsiye etmem..Yazar daha ne kadar saçmalayabilir diye sonunu zor getirdim..

En son bitiş çok zekice olmuş. Son sayfada tam "okudum bitti" diyeceğiniz anda "peki ya sonra" dedirtiyor. Yalnız kitabın genelinde o konuyu da yazmalıyım, bundan bahsetmeli, şu da olmalı havası hakimdi sanki..

'' aşk, tutku, şehvet, macera ve tarihle örülü nefes kesici bir roman '' şeklindeki tanıtım yazısına istinaden söylemek isterim ki tarih ve macera dışında aşk,tutku ve şehvet fazlasıyla vardı. Düşünüyorum kitaptaki cinsel öğeler olmazsa kitap eksik kalır mıydı ? Bence hayır. Kitaba da çok fazla birşey kattığı söylenemez.
Bunun dışında aslında belli etmeden de çok şey öğretiyor insana. Sanki bazı bölümlerde kişisel gelişim havası da var.
Kitabı kesinlikle tavsiye ederim diyemediğim gibi saçma bi kitaptı da diyemem. Ama yine de okunmaya değerdi.

okusanda olur okumasanda bn cok sıkılarak okudum yorum bıle yazamıyorum

Akıcı bir dille yazılmış, hayata dair güzel tespitlere yer verilmiş bir kitap. Fakat hikaye çok cazip gelmedi bana, sonunda bir merak ve heyecan durumu var. Okunabilir ama çok anlam yüklenmemeli.

Polisiye - tarih mi desem, bilemiyorum. Kitabın konusu 100 yıl öncesinde Libya 'da örgütlenmesi ve günümüze kadar uzanmasını fazlasıyla soyut bir anlatımla, aralara da olayda geçen karakterlerin en özel anlarından, kişilik özelliklerine kadar detaylara girilerek kaleme alınan bir kitap . Pek de beğenerek okuduğum söylenemez. Açıkçası bana hitap eden bir kitap değildi. Edebiyatta ne kadar klasikleşmis yazar varsa hemen hemen hepsinin adı ve bir sözü geçiyor kitapta. Hatta "Agatha Christie 'nin çok keyifle ve merakla okuduğum Doğu Ekspresinde Cinayet adlı kitabından da bir bölüm vardı. Soyut ve edebi bezetmeler, sanatsal sohpet severlerin sevebileceği bir kitap.